Üç seneden beri Trabzon’umuzun güzel mahallesi Çömlekçi ’de görev yapmaktayım. Sizce de malumdur ki bu mahallemizin sicili pek iyi değildir. Bu mahallemizin 1990 yılında Sarp kapısı açıldıktan sonra ülkemize kadın girişinden dolayı bu semtimizde kadın ticareti yapılmasıyla anılmaktadır. Bu mahallemizin bu akıl tutulması meselesinden dolayı pek çok okurum benden bu mahallemiz hakkında yazı yazmamı istedi. Nasip bugünmüş!
Çömlekçi mahallemiz eskiden çömlekçilik yapan sanatçılarla doluymuş. Bu sanatkarlar el emeği göz nuru çömlekleri yaparak nafakalarını kazanırlarmış. Bu böyle yılarca devam etmiş. Fakat Sarp kapısı açıldıktan sonra sebebi bilenmez sebeplerden dolayı bu mahallemize bazıları oteller yaparak kadın ticareti yapmaya başlamışlar. Bu otellerde ki kadın ticaretinden çömlekçi mahallemizin yerlileri razı değildir. Bu insanlar mahallelerinin kadın satıcılığından anılmasından pek muzdariplerdir. Sizlerde giderseniz bu mahallemize bu yerli insanlarla sohbet etseniz sizlerde bu insanlardan aynı tepkiyi alacasınız. Bu insanlar mahallelerinden bu otellerin hiç vakit geçirmeden yollanmasını arzu etmektedirler. Fakat ne hikmetse bugüne kadar bu konuda yeterli bir çalışma yapılmadığından bu oteller hala hazırda faaliyet yaptıklarını görmekteyiz.
Bu mahallemizde otellerin yanında kadınlar erkek arayarak müşteri peşindedirler. Durum o kadar tehlikelidir ki sokak aralarında kadın pazarlığı yapılması olağan işlerdendir. Busokağa bir iş için girdiğinizde bir kadın mutlaka karşınıza çıkar ve sizlerle pazarlık yapmaya başlar. Sizler ne kadar istekli değilseniz bile bu kadınlar sokak ortasında sizlerle pazarlık yapmaktan imtina etmezler. İnanın bana hayanızdan sizler sıkılırsanız da onlarda herhangi bir utanma belirtisi göremezsiniz.
Tabi işin başkaca bir yönü vardır. Buralara gelen kadınlar genellikle kandırılarak getirilirler. Çoğu isteksizdir. Memleketlerinden Türkiye’ye çalışmak vaadiyle kandırılarak getirilirler burada pasaportları ellerinden alınır ve fuhşa yönlendirilirler. Böyle onlarca yabancı kadın cesaretlerini topladığında polise başvurur ve memleketlerine gönderildiğini basından öğrenmekteyiz. Bukonuda yabancı kadınlardan masum olanlarına da basında şahit olmaktayız. Ama işin heveslileri olduğu da kesindir.
Tabi iş bu boyutlara geldiğinde insanımızın kadına düşkünlüğüne de şahit olmaktayız. Her ne kadar bu Sarp kapısı açılsa bile erkeklerimiz yabancı kadınlara ilgi göstermemeliydi. Ama realite böyle olmadı. Erkeklerimiz ahırdan çıkar gibi bu kadınlara ilgi duydular ve ev barklarını ahırdaki ineklerini satarak iş yerlerini satarak hatta durum o boyutlardı ki binlerce boşanmaların ortaya çıkmasına sebebiyet verdiği halde erkeklerimiz yinede bu kadınlara düşkünlüklerden uzak durmadığından bu piyasada kadın bulmakta kadın satıcıları zorlanmadılar.
Hele bu mahallemizin beş on seneye kadar geri gitsek durum çok daha vahimdi. Türkiye’nin dört bir yanından erkeklerimiz buraya gelerek bu mahallemizin Türkiye çapında adının çıkmasına sebebiyet verdiler. Türkiye ‘de çömlekçi eskiden bilinmezken bugün gelinen noktada Türkiye’mizin herhangi bir noktasında çömlekçi denildiğinde ha o mu orası kadının alınıp satıldığı yerdir derler. Bu durum bile bizlere utanç vesilesi olarak bizlere yeterde artar bile.
Bugün gelinen noktada çömlekçi mahallemizde kentsel dönüşüm olduğundan oteller yıkılmasından dolayı bu kadınlar şehrimizde ev tutarak bu işlerini yerine getirdiklerini duymaktayız. Şehirde ev tutarak gayri meşru yaşantılarını devam ettirmektelermiş.
Rica ediyorum. Önce eğitim sonra cezai müeyyideler uygulanması bu çirkin fiilin ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır.
Kadın satıcılığına hayır…