Muhtelif kaynaklardan okuyor ve dinliyoruz ki, her dönemin orta ve ileri yaşlıları gençlikten çeşitli şekillerde şikâyetçi olmuşlardır. Ancak, bütün bu şikâyetlere rağmen medeniyet sürekli daha ileriye taşınarak insanların hayat şartlarını geçmişe oranla çok daha kolay hale getirmiştir.

Burada “Medeniyet” kelimesine takılanlar olabilir. Şöyle ki, gelişen ve değişen teknolojik buluş ve icatlar, hayat şartlarını kolaylaştırırken bunun yanında vahşetin de sınırlarını büyütmüş, eskiye oranla çok daha büyük cinayetler ve eziyetlerin kolayca işlenmesine fırsat vermiştir.

Medeniyeti daha ileriye taşıyan yani motor durumundaki gençlik, toplam gençlerin belki de binde biri bile değildir. Bu bakımdan geçmişten geleceğe her dönemde gençliğe yöneltilen suçlamaların pek de yanlış olmadığını kabul etmek gerekir.

Günümüz gençliği, genel olarak hazırcı bir gençlik. Hiçbir eziyete katlanmayan, sürekli eleştiren, okumayan yazmayan ve hatta kimseyi dinlemeyen bir gençlik.

Üniversite okumuş ve diploma almış gençlerin, bir ilkokul mezununun dahi bilmesi gereken bilgileri bilemediğini televizyonlardaki yarışma programlarından görmekteyiz.

Bütün bunları hoşgörü ile karşılamanın mümkün olmadığını söylemek gerekir. Devletin bu konulara acilen el atmasının kaçınılmaz olduğu bir gerçektir.

Aksi taktirde ülkemiz, bir diplomalı cahiller ülkesi olma yolunda hızla ilerlemektir.

Aileler, çocuklarının öğretmenlerinden, mutlaka çocuklarının sınıf geçmelerini istemektedirler. Çocukların bir şeyler öğrenip öğrenmedikleri hiç kimseyi ilgilendirmiyor.

Durum böyle olunca da üretken olmayan bir genç nesil ortaya çıkıyor ki, işsizliğin temel nedenlerinden biri de budur maalesef .

Çağımızın çeşitli elektronik oyuncakları , çocuklarımızın ve gençlerimizin doğal hayatlarını olumsuz etkileyen, onların doğadan kopmalarını gerçekleştiren başka bir olumsuzluktur.

Bütün bu durumlar karşısında ailelerin alması gereken tedbirler olduğu gibi devletin de alması gereken yasal önlemlerin olduğu bir gerçektir.

Çocuklarımızın ve gençlerimizin tıpkı bizler veya bizden öncekilerin yaşadıkları gibi bir hayat yaşamaları beklenemez. Mutlaka onların da değişmesi ve gelişmesi kaçınılmazdır.

Ne var ki, gençliğimizde özlediğimiz ve beklediğimiz değişim ve gelişim bilim ve teknolojik alanlara doğru yönlendirilmezse raydan çıkmış bir trene dönebiliriz.

Bu konulara ilişkin olarak söylenecek çok şeyler olsa da dinleyen kimse olmayınca söz kendiliğinden bir etki yaratmayacaktır.

Umalım ve bekleyelim ki, konuya ilişkin mesuliyet taşıyanlardan bir veya birkaçı bu sözlerimi dinler ve bir önlem alır.

08.10.2019 M.Sadullah SAĞLAM

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber