İnsan hayatının en önemli dönemi olan Gençlik Çağı psikolojik ve sosyal yönleriyle bünyesinde birçok bunalımı, çatışmayı, çıkmazı barındırırken aynı zamanda umudun, heyecanın ve idealizmin yeşerdiği bir dönem olarak da kabul edilmektedir. Genç denilince akla dinamizm, hareketlilik, aksiyon ve heyecan gelir. Genç; idealisttir, fedakârdır; bugündür, yarındır.
Genç kelime olarak Türkçe ve Farsça kökenli olup hazine ve olgunluk başlangıcı gibi anlamlara gelmektedir. Gençlik üzerine yapılan çalışmalar göstermektedir ki küresel ölçekli kabul edilen bir gençlik tanımı ve yaş aralığı yoktur. Birleşmiş Milletler gençliği dezavantajlı grup olarak kabul etmektedir. Bundan dolayı gençlerin sosyal ve siyasal katılımlarının üzerinde titizlikle durmakta ve katılımlarının arttırılması noktasında yerel ve merkezi düzeydeki bütün otoritelere sorumluluk yüklemektedir.
Bizim kültürümüz ve inancımızda gençliğe gözümüz gibi bakmayı emrediyor. Gençlik insanın toplumsal değişimlerden en fazla etkilendiği dönem olmakla birlikte bu dönüşümlerin öncüsü ve taşıyıcısı olması bakımından da dikkate değerdir. İki asrı aşkın süredir çok yönlü değişimlere sahne olan coğrafyamızda yaşanan olumlu ve olumsuz süreçlerin her yönüyle gençlik üzerinde nasıl etkiler bıraktığının tespiti ve tahlili zorunlu görülmektedir.
Bu sebeple gençliğin hayata nasıl baktığı, sosyal, siyasal, iktisadi ve kültürel alanlardaki yönelimlerinin neler olduğu konularında ülkemizde ve dünyada yapılan bilimsel çalışmaların verilerinden hareketle bir durum tespiti yapılmaya çalışılmalıdır. Gençlerin nelerden ve ne ölçüde etkilendikleri, ne tür menfi-müspet alışkanlıklar edindikleri, hangi değerleri yitirip kazandıkları ve bunların sonucu olarak sosyal hayatta nasıl bir durumda oldukları ortaya koymaya çalışılmalıdır. Söz konusu hususların çok yönlü tahlilleri yapılmalı, bunlara çözüm önerileri sunmak maksadıyla hazırlıklar yapılmalıdır. Bu çalışmanın hazırlık sürecinde; çeşitli ilim adamları, akademisyenler sivil toplum kuruluşlarının da görüşleri alınmalı, konu ile ilgili çalıştaylar yapılmalı, yayımlanmış olan raporlar incelenmeli, gençliğin sorunları araştırılarak istatistikî veriler toplanıp hükümetlerin uygulamaları incelenmeli ve bütün veriler birleştirilerek çözüm yolları ortaya konulmalı. Yapılan çalışma kamuoyuna arz edilerek kesintisiz bir şekilde takıp edilmeli.
Genç; bir medeniyet öznesi, yücelticisi vetemsilcisidir.
Öyleyse onlar bizim her şeyimizdir.
Kemal Özdemir