banner240

Hayatta hiçbir şeyin
Tesadüfü olmadığına, birçok defa
Açıkça şahit oldum…
Allah (cc) bazı zaman bizleri denemek için
Örneklerle uyarmakta…

Atasözümüz,
“Dağ, dağa kavuşmaz,
İnsan, insana kavuşur” der…

Belçika’nın Şarlova kentinde gezerken ilerde,
Cami minaresi görmüştüm…
Oraya doğru gitmeye,
Kendi kendime karar verdim…
2,5-3 saat kadar
Bir yürüyüşten sonra Camiye ulaşabildim…

Caminin üstüne
“Pakistan Cami” olduğunu
Ve
Pakistan devletinin kontrolünde bir cami,
Olduğu yazıyordu…
Caminin altında bir çay ocağı vardı ve
Türk, Afgan, Pakistanlı ve
Diğer değişik ülkelerden olan Müslümanlar,
Orada çay içiyorlardı…
Bende yaklaşık 2 haftadır çay içememenin,
Hasreti ile oturup çay istemiştim…
Belçika ve Avrupa’nın hemen her ülkesinde,
Sallama çay dışında
Bizim gibi demleme çay yoktu…
“Tavşankanı” denip, demlenip içilen çaydan,
Benim gibi çaykolik olanlar ancak anlarlar…
İşte ısmarladığım çayı getiren
Kişiyi görünce, bir anda afalladım…
Ben ona, o bana bakıyordu…
“Sanki
Bu adamı ben tanıyorum” diye düşünürken,
O da benim için öyle düşünüyormuş…

Derken
“Ben “Gökhan” o ise “Rahman” diyerek,
Sarıldık birbirine…
Çocukluk arkadaşım olan
Gökhan’ı yaklaşık 15 yıldır görmüyordum…
Bu zaman zarfında Belçika’ya
Kaçak yolla gelen Gökhan,
Belçika’da oturum almak için uğraşıyormuş…

Ağabeyimin nişanı ve düğününde,
Asker olduğumdan dolayı bulunamamış,
Onların bu mutlu günlerinde yanlarında olamamıştım…
Bir iş için Ankara’ya gitmiş,
Sadece bir gün sonra kalp krizi geçiren ağabeyimin
Ölümünde de, yanında olamamıştım…
Peki
Buna tesadüfi denilir mi?
30 yıldır görmediğim
Telefonu ve adresini bilmediğim, çok samimi olduğum
Asker arkadaşımla,
Bursa’da bir caddede karşılaşmaya
Tesadüf bir karşılaşma olduğu söylenir mi?

Onunla 1996 yılında,
Yanlış bir telefon numarası çevirdiğinde tanıştık…
Bu tanışma yüz yüze konuşmaya ve
Samimi bir arkadaşlığa dönüşmüştü…
15 yıldan fazla olan bu arkadaşlık, bir kavga ile son bulmuştu…
Bu bayan arkadaşla yaklaşık,
10 yıldır birbirimizi görmüyorduk…
13 Eylülde hastaneye yatmış kalpten ameliyat olarak,
25 Eylülde hastaneden çıkmıştım…
2 aylık raporlu olmam sebebiyle
Evde yatıp, dinleniyordum…
10 yıl üzerine sosyal medyada bu arkadaşı
Tekrar aramaya başlamıştım…
Gördüğüm haberle beraber şok olmuştum…
Ahi Evren Kalp ve Damar Hastanesine yattığım
13 Eylül günü, bu arkadaş aynı hastanede
Ve
Benim hastaneye yattığım aynı tarihte,
Aort damarının yırtılması nedeniyle, ölüyordu…
2 arkadaş, birbirinden habersiz olarak
Aynı hastanede, aynı gün içinde,
Belki de aynı saatlerde,
Biri hayatını kaybedip ölürken,
Diğeri ise ameliyatla yeniden sağlığına kavuşuyordu…
Şimdi
Buna nasıl tesadüfi denilebilir?

Güneşin, ayın doğması,
Gecenin, gündüzün, ayların, mevsimlerin,
Yılların peş peşe gelmesinin hiç biri tesadüfi değildir…
Bunları düzene koyan birisi var ve
Hepsinden önemlisi bunları yapan 2 kişi olsa,
Bir yerde kargaşa, düzensizlik olurdu
Ve
Bu âlemi döndürüp yönetmekte zorlanabilirlerdi…
İşte bu âlemi
Ve
Bütün âlemleri yaratan bir tanedir
Ve
O, her şeyi ile övülmeye layıktır…

01.01.2020
Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber