İnsan oğlu binlerce yılın düşüncesini idealini, yaşayışını hatta o zamanki emellerini günümüzde ulaşmaya çalışmaktadır. Nesilden nesile gelen bu ütopyalar, günümüzü hala şekillendirmesine neden olmaktadır.
Her toplumun milli güçleri; insan gücü, coğrafi güçü, ekonomik güç ve askeri güçle şekillenir. Önceleri askeri işgal ortaya çıkan fetih yolu çağımızda siyasi, ekonomik, ve kültürel etkilenmeye dönüşmüştür. Ekonomik güç ile diğer ülkeler kolonileştirildi. Günümüzde Müslüman diye adlandırdığımız ülkeler birer koloni haline geldiler.
Ekonomik ve silah gücünü elinde bulunduran Amerika ve uzantıları İsrail gibi ülkecikler istedikleri gibi yeryüzünde at koşturmaktadırlar. Bugün çoluk çocuk, kadın yaşlı demeden canice öldürüyor kim ne yapabiliyor?
Buna karşı çıkabilecek Müslüman dediğimiz ülkeler, Müslüman coğrafyası nerde diye sormak gerekir. Bugün birer koloni haline geldiklerinden seslerini çıkartamıyorlar yada çıkartmalarına izin vermiyorlar. Çünkü emir aldıkları yerler bunlara izin vermezler.
Bu şartların oluştuğu günümüzde ilerde oluşabilecek dahili ve harici istilaların içinden kendi köpeğimizi kendimizin keserek çıkacağımız gün gibi aşikardır. Bunun için geçen yüzyıl içine dönük, kapalı ve vesayet altında ülke görünümünden çıkmamız gerekir.
Hukuk tanımaz haydut devletlerin insanlıkla, dünya ile ve tabiatla istedikleri gibi oynamaları karşısında tarihte olduğu gibi yine Türk milleti ve devleti sahip olduğu değerlerle yaşanabilen bir dünyaya katkıda bulunulacaktır.
Eğer bunun bilincine varamazsak hedefte ki ana merkezin bizlerin Türk dünyasının yüzyıllardır sahip olduğu Anadolu olduğunun farkına varamayız. Ancak bu konu artık aşikar olarak yüzümüze vurulmaya başlandı. Bunu göz göre göre bize yetirmelerine izin veremeyiz. ÇÜNKÜ HEDEF ANADOLU