HOŞ GELDİ SEFALAR GETİRDİ

15 Nisan 2021, 18:50

Hamdolsun Allah’a ki bir ramazan ayına daha kavuşmuş olduk. Rabbimizin karşılığını ben vereceğim dediği ve cennette sadece oruçlulara ait olduğunu söylediği bir kapı olduğunu bildirdiği bir aydır ramazan.

Ramazan ayı oruç ve yardımlaşma ayıdır. Bundan dolayı hem oruçlarımızı Rabbimiz için tutmaya çalışırız hem de Rabbimiz için zenginlerimiz zekat, sadaka,fitre ve fidyelerini vererek toplumsal yardımlaşmaya yardımcı olurlar.

Tuttuğumuz oruçların zarar görmemesi için imsakten günün akşam ezanına kadar yemekten içmekten ve hanımlarımızla cinsel birleşmeden uzak durmamız lazım gelmektedir. Bu saydıklarım iftardan sonra mubahtır. Yani müsaade edilmiştir. İftardan sonra yeriz , içeriz ve hanımlarımızla cinsel birleşme sağlarız . Hiçbir kınanması yoktur. Aksine yemek, içmek ve hanımlarımızla cinsel birleşme ibadettir sevaptır.

Orucu bozan ve bozmayan nelerdir diye sorduğumuzda kısaca şunu söyleyebilirim vücudumuza giren ne varsa oruç bozulur neler çıkarsa ise bozulmaz derim. Konunun detaylarını Müftülüklerimizin 190 nolu telefonlarına açarak sorup öğrenebiliriz.

Benim bu yazımda üzerinde durmak istediğim konu yardımlaşma ibadeti olarak zekât, sadaka,fitre ve fidye konuları.

Zekat; Dinen zengin sayılan yani seksen altı gram altını olup bu paranın üzerinden bir sene geçmiş ise ve borcu da yoksa bu kişi dinen zengin sayılar. Yada borcu olupta borcunu çıktıktan sonra elinde yine seksen altı gram altın yada eşdeğer para kalıyorsa bu kişi yine dinen zengin sayılır ve zekâtını vermesi lazım gelmektedir.

Kıymetli okuyucularım zekat farz bir ibadettir. Yani yapıldığında büyük ecirleri olan yapılmadığında ise sonucunda ahrette akla hayale gelmeyen yakıcı bir ateşin olduğu bildirilen bir ibadettir. Kuranı Kerimde yüzlerce ayette ve Peygamberimizin sözlerinde yüzlercesinde ifadesini bulan bir ibadettir zekat.

Zekat hangi mallardan verilmelidir; Zekat paradan, altından, toprak mahsullerinden ve küçük ve büyük baş hayvandan verilmelidir. Detaylarını Hocalarımıza bırakarak kısaca hangi maldan ne kadar verilmelidir diye bir soruyla konuma devam etmek isterim. Para, Altın ve ticaret eşyasından yüzde iki buçuk yani kırkta birdir. Toprak mahsullerinden ise onda birdir. Büyük baş hayvanlardan ise otuzda bir iki yaşını doldurmuş bir buzağı küçük baş hayvanlardan ise kırkta birdir.

Kimlere verilmelidir; Zekat mutlaka fakirin eline verilmelidir. Binalara yani hasta hane, cami kurslar çeşmeler ve derneklere verilemez. Buradaki incelik zekatı kesinlikle fakirin eline verilmesi gerekir. Binalara verilen zekat kesinlikle Allah katında kabul görmeyecektir. Ayrıca usul ve füruu diye tarif ettiğimiz insanlara yani yukarıya doğru anne baba , dede nine ve yukarıya doğru olanlara ve aşağıya doğru yani oğlan kız ve torunlara kesinlikle zekat düşmez. Onlara kişinin bakması farzdır eğer fakir iseler. Ailede yaşayan kişiler için verilen fitrelerde kesinlikle fakirin eline verilmelidir. Ve fitrede yine usul ve fürulara verilemez. Fitre miktarları Diyanetin açıkladığına göre en az yirmi sekiz liradır. Fidye ise kesinlikle bir doktor tarafından oruç tutamazsınız denildiğinde fidye vermemiz lazım gelmektedir. Fidye bir aylık fitre parasıdır.

Sadaka ise büyük bir ibadettir. Hem zenginler hem de az veya çok fakirler tarafından vermelidir. Sadakada şöyle bir husus vardır. Sadakanın ölçüsü yoktur. İstenildiği kadar imkanlar ölçüsünde verilmelidir. Sadaka verirken kişi hanımına , anne babasına ,çocuklarına evlatlarına ve ölmüşlerine niyet ederse her halükarda hepsi sadakanın emniyeti altında olur. Bundan dolayı herkes sadaka vermesi lazım gelmektedir.

Sadakanın üç önemli faydası vardır hadislerde. Bunlardan ilki insanın ömrünü uzatır ve bereketlendirir. İkincisi hastalılara şifadır. Üçüncüsü ise belalara ve musibetlere kalkandır. Ondan dolayı herkes fakir zengin vermeye çalışmalıdır. Zekat sadece fakirin eline verilmesi gerekirken sadaka hem fakirin eline hem de binalara hastane, çeşme , okul ve cami gibi yerlere de verilebilir.

Sahurlarımızı ihmal etmeyelim. Çok sevaptır. İlk sahurumuz hayırlı uğurlu olur inşallah.

Hakkıyla eda edilmesi dileğiyle…