Trump Amerikalılara,
"Artık serbest duş alabilirsiniz" dedi.
Ne demek istedi?
Biden dönemindeki küresel ısınma ve iklim değişikliği yasası gereği su kullanımına sınırlama getirilmişti.
"İklim değişikliği anlaşmasından çekildim, yasağı kaldırdım" dedi. "Su kullanma, bundan sonra ihtiyaca göre ve isteğe bağlıdır" demek istedi.
"Artık bol bol duş alabilirsiniz" dedi...
Türkiye'de; "büyük baş hayvanlar gaz kaçırıyor, geğiriyor, atmosfere fazla zehirli karbon gazı salıyor" gibi saçma ve gereksiz iddialara dayanarak ineklerin neslinin tüketilmesini açıktan yapmak mümkün olabilir mi?
Yapay et teşvikinin önü açılır mı?
Su kullanımına sınırlama getirilir mi?
Hayır.
Halk tepki gösterir.
Yıllara yayarak hissedilmeden yapılması planlanıyor olabilir mi?
Buzağı desteğini kesmek, et ve süt kurumunun bu tür etleri tercihine kota uygulamak, kurulacak çiftliklerde kredi kullanımını bu şarta bağlamak gibi...
Yapay et konusunda;
"Tadı, lezzeti bırak proteine bak" mı denir? Gelecek nesil zaten eski etin tadını bilemeyeceği için yapay ete karşı bir şikayeti olmayacaktır.
Biraz zaman ve bir neslin ölümü bunun için yeterlidir. Yeni nesil yeni yapay etle büyüyecek, eski eti bilmeyecek. Bugün birçok nesli tükenmiş olan balık türlerini bilmediği gibi...
Domuzların gaz kaçırıp atmosferi kirlettiğini yazıp çizen de hiç duymadım.
Küresel pagan, ezoterik, tapınak şövalyelerinin, Allah'ın sistemine savaş açtığı, yaratılış kodları ile oynadığı bir dünyada bu tür taleplere iyi niyetle yaklaşmak saflık olur.
Avustralya'da çok su tüketiyor gibi anlamsız bir gerekçe ile on binlerce deve katledildi. Bu katliama dünya seyirci oldu. Arkasından gelen fırtına, sel ve benzeri afetlere hiç bir engelleyici katkısı oldu mu?
Ayrıca yasada geçen "kırılgan gruplar" ifadesi ile LGBT'yi örtülü koruma altına mı alıyoruz?
Vs. Vs...
Mecliste görüşülmekte olan iklim değişikliği yasası hakkında ciddi kaygılarımız var. Yetkililerin bu konularla yaptığı açıklamalar da var.
Endişe edecek bir durum yok diyorlar. Umarız yanılırım. Yarın bu yasa da İstanbul Sözleşmesi gibi olmasın diyoruz.
Önce kabul sonra red...
Dikkat çeken bir durum değil mi? Ortalık toz duman, çok daha acil konular varken bu yasanın aciliyeti nedendir?
Türkiye'nin elini kolunu bağlayan bir arka plan mı var?
Çevrenin korunması, yeşil alanların, su kaynaklarının koruma altına alınması, her türlü atıkların denetimi gibi konularda ülke ve insanlık yararına olan maddeler için desteğimiz tamdır.
Ancak kuşkular da vardır.
TBMM'deki yasama yetkilileri sayın vekillerimizin bu ve benzer konulara dikkat etmelerini millet adına hatırlatmak istiyoruz.
Abdullah GÜLAY