Bu yaşımızdayız yediden yetmişe herkes hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun İsrail’in Filistin’e yapmış olduğu zulme şahit olmuştur.

İsrail her dönem böyle saldırılarda bulunurdu ama bu farklı.

İki buçuk milyon insanı küçük bir bölgeye sıkıştırarak güneyden kuzeye göç edin yoksa sizi öldüreceğiz demek insafsızlığın insafsızlığıdır.

Neden?

Çünkü Bölgenin zaten güneyi de kuzeyi de bombardıman altına alınmış durumda.

Filistinliler Gazze’de bulunanlar Güneyde de kalsalar, kuzeyde de kalsalar her halükârda sonlarının ölüm olduğunun farkındalar.

Şeyh Yasin’in dediği gibi biz onlara müdahale etsek de bizi öldürüyorlar etmesek de biz öldürüyorlar. O zaman Mücadeleye devam edeceğiz demişti.

Yıllarca İsrail’in zindanlarında çürüyen bu Mücadele ruhlu Mücahit İnsan sonunda tekerlekli sandalyeye mahkûm olmuştu.

Sonuç olarak da yine İsrail tarafından bombalı bir saldırıda Şehit edilmişti.

İste İsrail’in insafı bu kadar.

Peki ya Avrupa ülkelerine ne demeli, ABD ne demeli. İngiltere’ye ne demeli.

ABD utanmadan İsrail’e destek olsun diye en büyük savaş gemisini askerleriyle ve mühimmatla beraber İsrail’e Akdeniz’e gönderiyor.

Ha keza İngiltere de Kraliyet gemisini yola çıkarmış. Fransa’da yabancı uyruklu olup da Filistin’e destek isteyenlere yurtdışı edilmesi kararı alındı.

Bu tedbirler ne için alınıyor.

Savunmasız, silahsız, askersiz küçük bir bölgeye sıkıştırılmış, ekmeği, suyu, elektriği, doğalgazı, yiyeceği, giyeceği olmayan velhasıl yaşamlarını sürdürmek için tüm imkanları ellerinden alına bir avuç insana karşı.

Üstelik çoğunluğu yaşlı, kadın ve çocuktan oluşan bir avuç insan.

Yazıklar olsun.

Hani siz İnsan haklarını ön planda tutuyordunuz. Hani Birleşmiş milletler de aldığınız kararlar.

Ben şunu anladım ki Avrupa ve ABD kandan beslenen birer vampirdir.

Ve çok korkaktırlar

Her iki tarafa baktığınızda ortada askeri, ekonomik açıdan hiçbir orantılı güç yokken bu savaşa batının destek vermesi yobazlığın ve korkaklığın ta kendisidir.

Peki Avrupa kendi adamına sahip çıkarken biz Müslümanlar ne yapıyoruz.

Türkiye’nin dışında kayda değer ne bir açıklama ne de bir girişim var.

Buna da yazık.

Ekmeği ve suyu olmayan çocukların katledildiği, yaşlıların göz kırpmadan öldürüldüğü bir ortamda sen seyirci kalırsan ey Müslüman ülkeleri daha çok baharlar görürüsün görecek olduğun baharların isminin de önemi yoktur.

Çünkü herkes hak ettiği şeyi eninde sonun da alır. Menfi veya müspet bir şekilde.

Sayın Cumhurbaşkanımızın bu konudaki çabaları taktire şayandır.

Tüm dünyaya İsrail’in bu haksız işgaline son verilmesi için gayret sarf etmektedir.

Yardım Konvoyumuz Mısır’a ulaşmış durumda. Bundan sonraki aşamaları hep beraber izleyeceğiz.

Bizler, Müslümanlar birbirimize sahip çıkmaz isek böyle zulümlere maruz kalacağımız kesindir.

Hiç vakit geçirmeden İslam Teşkilatı D8 ler toplanmalı ve tüm haksızlıklara karşı kimden gelirse gelsin yeni bir askeri güç oluşturulmalıdır.

Zamanı gelmiş ve geçmiştir bile.

Kendin bir güç olursan, bu sefer İnsafsızlardan İnsaf beklemek zorunda kalmazsın.

Bu arada Bile İnsan Rahmetli Erbakan Hocamızın sözünü de hatırlatmak istiyorum.

8 milyonluk İsrail için, 1,5 milyar Müslüman Ebabil bekliyorsa; Ebabiller gelse İsrail'i değil bizi taşlar... Necmettin Erbakan

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber