İdare; bir kurum ya da kuruluşun, en geniş anlamda ülkenin/devletin stratejisini belirleme ve çalışanlarının çabalarını koordine etme, iş ve hizmetleri en iyi, en verimli şekilde yerine getirme faaliyetlerini içerir.
İdareci ise, ‘idare’ işini yapan insandır.
Kelime anlamı olarak idareci; Yönetici, idare eden, hoşgörülü, becerikli, tutumlu anlamlarını ifade etmektedir.
Anlamlarından da anlaşıldığı gibi, işin içinde yönetim becerisi olduğu kadar, hoşgörülü ve tutumlu olmayı da kapsamaktadır.
İdareciler bu özellikleri ile; halkın çeşitli ihtiyaç ve hizmetlerini, kendilerine verilen yetki ve yasal sınırlar dahilinde, kendi becerileri ile gören ve yerine getiren insanlardır.
Görüldüğü gibi idarecilik; yakışıklı, boylu postlu, iyi giyimli, lüks makam odalı ve makam araçlı ya da namazında niyazında, alnı secdeli vasıfları (bunlar kendi özel hususiyetleri olup, şahsı ile ilgilidir) değil, ehliyet ve liyakati, beceri ve kabiliyeti gerektirmekte,
İslam’ın idarecilere verdiği önem, mesuliyet ve vebalin çok büyük olduğu herkesçe bilinmektedir. Onun için üstad Akif; “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa koyunu, gelir de Adl-i İlahi sorar Ömer’den onu” vecizesi ile bunu en güzel şekilde dile getirmiştir.
İslam; Bu kadar mesuliyetli ve ağır yükü taşıyacak olan idarecilerde, EN KÜÇÜĞÜNDEN EN BÜYÜĞÜNE KADAR, EN ALTTAN EN TEPEYE KADAR temel beş vasıf aramaktadır. Nedir bunlar?
1-ADALET: En başta gelen ve olmazsa olmaz idareci vasfıdır. Adalet demek; herkese eşit davranmak, ayrım yapmamak, hak ve hukuka uyma, hak ve hukuku koruma ve gözetme, yerine getirme, dosdoğru ve adil olma durumudur. Hud Suresi, 112. Ayet’ te: “Öyle ise emrolunduğun gibi dosdoğru ol.” Buyrulmaktadır.
2-EMANET: İdarecilerin ikinci olmazsa olmaz vasfıdır. Makamı fani görme, makamdan bir şey alma değil, bir şeyler verme, ateşten gömlek bir emanet olduğunu bilme, insanlara hamal, hadim ve hizmetkarlık yeri olduğunu bilerek hareket etme durumudur.
3-EHLİYET: İdareye talip olanların ya da idare görevi verilenlerin olmazsa olmaz üçüncü vasfıdır. İdareci, kendisi ehliyetli ve liyakatli olması gerektiği kadar, işi de ehline verecek, idare ettiği müessese de işleri ehliyetli ve liyakatli olanlara verecek, kendisine güvenen ve kendisine güven duyulan kişi olacaktır. Bir diğer ifadeyle ehliyetli idareci, tehlikesi olmayan, korkusuz, emniyetli, emin, sağlam insan demektir.
4-MEŞVERET: İdarecilerde aranan ve olmazsa olmaz vasıflarda dördüncüsü de meşverettir. Meşveret, danışma, istişare etmek, ortak akıl ile hareket etmek demektir.
5-MASLAHAT: İslam’da idarecilerde aranan ve olmazsa olmaz olan beşinci vasıf maslahattır. Maslahat; doğru, düzgün ve kusursuz olma, iyilik, uygunluk ve yarayışlılık anlamlarını taşımaktadır. Bu anlamlara uygun olarak idareciler maslahatı yani kamu yararına çalışacak, kamu yararını gözetecek, kamudan bir kör kuruş dahi olmayacak, bir kör kuruşu dahi israf etmeyecek, kamudan zenginleşmeyecektir.
Bu beş temel esas ve olmazsa olmazdan hareketle, idarecilerin nasıl olması, hangi özellikleri bulunması gerektiğine bakalım.
1-Düşünebilme kabiliyeti olmalı, fikrini rahat ifade edebilmelidir. 2-Elemanlarını gerektiği gibi yönetmek için kendi alanında kâfi teknik bilgiye sahip olmalıdır
3- Dinamik olmalı, pasif olmamalıdır. Yeniliklere uyabilmeli ve önemli işler yapabilmelidir. 4- Dürüst olmalıdır. Elemanlarının ve diğer insanların itimatlarını kazanması şarttır. 5- Ruhi yönden de istikrarlı olmalıdır. Şahsi problemini işlerinin dışında tutabilmelidir. 6- Beşeri ilişkiler konusunda kabiliyeti olmalıdır. 7- Organizasyon, yani işleri çekip çevirebilmelidir. 8- İnsanları sevebilmelidir. Sevgi olmadan bir işi yapmak çok zordur. 9- Kolayca haberleşme imkanı olmalıdır. 10- Seziş ve anlayış kabiliyeti olmalı, elemanların gerçek ihtiyaçlarını görebilmeli ve ihtiyaçlara cevap verebilecek bir kişiliğe sahip olmalıdır. 11- Önce kendini tanımalıdır. Kişi, kendisini olduğu gibi kabullenebilirse, birçok problemi çözer. 12- Zekalı, hoşgörülü olmalıdır. 13- Olaylara objektif bakabilmeli, ikna kabiliyeti olmalı, karar verirken hislerine mağlup olmamalı, aklı hakim kılmalı, adilane karar vermeli, farklı muamele etmemelidir. Verdiği karar açık ve kolay anlaşılmalıdır. 14- Kurumuna bağlı olmalıdır. Şirket bir aile sayılır. O halde, iş yerini sadece gelir sağlayan bir kaynak olarak görmemelidir. Kurumun menfaatini kendi menfaatinden önce düşünmelidir. 15- Merhametli olmalı, affetmesini bilmeli, sabit fikirli olmamalıdır. 16- Her iki tarafı dinlemeden karar vermemelidir. 17- Tenkit etmemeli, kızmamalı, sabırlı ve soğukkanlı olmalıdır. 18- Herkese karşı saygılı olmalı ve iyi davranmalıdır. 19- Elemanlarla laubali olmamalı, ciddi olmalıdır. 20- Kendisini üstün görmemeli, kibirlenmemelidir. 21- Kısa ve net konuşmalı, işi sürüncemeye bırakmamalıdır. 22- İşine hakim olmalı, kâr ve zararın nereden geldiğini bilmelidir. 23- Kendisine düşünecek zaman ayırmalıdır. 24- Vaat etmemeli, vaat edilmişse, mutlaka yerine getirmelidir. 25- Verdiği işin neticesini istemeli ve almalıdır. 26- Özür dileyenin özrünü makulse, kabul etmelidir. 27- Kendisini dili ve hali ile sevdirmesini bilmelidir. . 28- Hıyanete meydan vermemeli, haini affetmemelidir. 29- Elemanlara suizan etmemeli, hüsn-i zan etmeli ve geniş ihtimallerle düşünebilmelidir. Öyle davranmalı ki, eleman ceketini nefretinden değil, sevgisinden iliklemelidir. 30- Eleman, odasına rahatça girebilmeli, yanına gelmekten çekinmemelidir. 31- Başarılarını her zaman Allah’tan, hezimetlerini kendinden, hata ve günahlarından bilmelidir. (31 vasıf, ‘Dinimiz İslam’ i.net sitesinden özetlenerek alınmıştır.) |