Büyük bir illetten kurtulmak üzereyiz Allah’ın izniyle. Bu illet herkesin bildiği korona. Hamdolsun Allah’a ki Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin KOCA’NIN özverili çalışmalarıyla ki Bakanımızın anında bu salgın ortaya çıktığı anda kurmuş olduğu bilim kurulları bu ne idüğü belli olmayan illetin çıktığı anda bu bilim kurullarıyla süreci çok güzel yönettiler.
Bugün sürece dahil olan bilim insanlarından KTÜ Tıp Fak. den Prof. Dr. Özgür Hocamla konuyu detaylı bir şekilde konmuştuk. Hocam her üniversite bazlı Akademisyenlerden oluşan bilim kurulları oluşturulduğu ve bu kurula her şehrimizden gelen korona ile ilgili verilerin anlık olarak değerlendirildiğini gerekli alınması gereken kararların alınarak hayata geçirildiğini söyledi.
Bilim kurullarının hemen tüm şehirlerimizde ki üniversitelerde kurulmuş. Allah hepsinden razı olsun.
Demek ne oluyor bilim ve istişare. Ülke geneli her alanda bu eğitim olur sağlık olur ve maliye gibi tüm alanlarda gerekli olan bir adım atıldığında önce bilime ve sonra da istişareye önem vermemiz lazım gelmektedir. Bu bilim kurulları sayesinde dünya genelinde korona ile ilgili ölenlerin on binlerin üzerindeyken bu durum o kadar vahimdir ki Amerika’da bile hani o dünya devi orada bile ölenlerin sayısı on binlerden bahsedilmektedir. Bizlerde bu bilim kurulları ve ortak akıl sayesinde ölenlerimiz dört bin civarında Allah gani gani rahmet eylesin. Bu sayı zaten her gün doğal olarak başka hastalıklarsan veya normal ölümlerden olmakta olduğunu aklımızın bir köşesine yazarsak bu rakamların çok güzel olduğunu söyleyebiliriz.
Tüm bu güzelliklerden anladığımız yolumuz iman, bilim ve istişare olmalıdır. Burada akademik akılda kişi mason olmadıktan sonra her birine saygımız sonsuzdur. Kişi sağcıda olur solcuda, Alevi’de olur Sünni’de ve Kürt’te olur Türk’te ve Milli Görüşcüde olur… Önemli olan akademik akılda mason olmasın her biri eminim ülkeme lazım olan aklı kullanarak ülkemin kalkınmasına faydalı ilimleri hayata geçirecektir.
İstişare önemine binaen Kuranda ve sünnette hayat bulmuştur. Kurana baktığımız aman Rabbimiz Şura süresi 36,37,38. Ayetlerde ne buyurmaktadır ; “Size verilen herhangi bir şey, sadece dünya hayatının bir geçimliğidir. Allah katında olan; inanıp Rablerine güvenen, büyük günahlardan ve hayasızlıklardan çekinen, öfkelendiklerinde bile bağışlayanlar, Rablerinin çağrısına cevap verenler ve namaz kılanlar için daha iyi ve daha süreklidir. Onların işleri aralarında danışma iledir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan da sarf ederler.”
Peygamberimizde onlarca işlerini istişare ile almıştır. Bunlardan birini sizlerle paylaşmak isterim. “ Bedir savaşı günlerinin başlarında Peygamberimiz orduyu Bedir dağlarının eteklerini yerleştirmişti. Sahabeden Hubab Bin Münzir (R.Anh.) Peygamberimize gelerek “Ey Peygamberimiz! Bu ordunun buraya yerleşmesini Allah mı istedi yoksa siz mi istediniz de yerleştirdiniz” dediğinde “Peygamberimiz hayır benim düşüncemdi” dediler. Bunun üzerine Hubab (R.Anh.) “Eğer orduyu buraya değil de Bedir kuyularının etrafına yerleştirirseniz suya hakim oluruz ve Mekkeliler savaşa susuz kalacaklarından bir sıfır yenik başlayacaklar” der. Peygamberimiz bunun üzerine Hubab’ın bu düşüncesini çok beğenir ve orduyu kuyuların etrafına yerleştir.
Bu ayet ve hadisten anladığımız istişare farzdır. Özellikle ülke ile ilgili alınacak bir kararın bir bilim kurulları oluşturularak ortak akılla alınmalıdır. Bu alanlar ülkeyi ilgilendiren her alandır. Bu eğitimdir bu sağlıktır ve bu maliyedir vb. gibi.
Artık iman ve bilim demek zamanı gelmiştir…