Trabzonspor, Kadıköy deplasmanında Fenerbahçe ile çıktığı mücadelede prestij ararken, Fenerbahçe ise şampiyonluk şansının devam etmesi için bu derbide galibiyet arayacak.
Trabzonspor’da hoca Bjelica, gelecek sezonun hazırlıkları doğrultusunda oluşturduğu bir kadro ile sahaya çıktı, bunu yedek soyundurduğu Gomez, Bardhi, Markovic, Gbamin, Trezeguet’den, ayrıca Yusuf Yazıcı’nın kadroya bile alınmamasından anlayabiliyoruz.
Kanaatimce hocanın bu tercihi, Trabzonspor bu akşam bu maçtan olası bir kötü sonuç bile alsa, gelecek sezon adına doğru bir tercih diye düşünüyorum.
Ve ayrıca uzun zamandır ilk kez Kadıköy’de Fenerbahçe ile oynayacağımız bir maçı, rahat ve stressiz izleyeceğiz, sanırım taraftarımızın büyük bir çoğunluğuda bu konuda benimle hemfikirdir.
Maç Fenerbahçe adına tempolu başladı, Trabzonspor daha çok taktiksel hazırlık amacına ağırlık verirken, Fenerbahçe bir an evvel gol bulmak için baskı kurdu ve maçın 11.dakikasında golü bularak 1-0 öne geçti.
Bu süre içerisinde Trabzonspor’un top rakipteyken beşli savunma, top bizdeyken üçlü savunmaya döndüğünü gördük, her iki olasılıktada ileri üçlüden vaz geçmeyen Trabzonspor, zaman zaman etkili top kullanmada öne çıkarak keyif verdi.
İlk devre itibarıyla Fenerbahçe mücadelesi yüksek bir görünüm sahaya yansıtırken, Trabzonspor ise, göze hoş gelen, teknik ve pasa dayalı bir oyun ortaya koyduğunu gözlemledik.
Trabzonspor’un, bu göze hoş gelen futbolu oynarken, kaliteli ayaklarının az olduğu buna mukabil bir çok transfere ihtiyacı olduğunu söyleyebilirim. Bu anlamda Bartra, Doğucan, Larsen, Hüseyin ve Umut’un eksin kaldığını, söyleyebilirim.
Bütün bu yeteneksiz oyunculara binaen, kırk yaşındaki Hamsik’in Kadıköy’de futbol resitali sunduğunu, buna Vişça’nın da eşlik ederek izleyenlere keyif verdiklerini söylemeliyim.
Abdülkadir’in durgun ve zaman zaman güçsüz olduğunu izledik, bütün bu olanlara rağmen, Trabzonspor ilk devreyi 1-1 beraberlikle bitirebilecekken, maalesef 1-0 mağlup bitirdi.
Maçın ikinci devreside Fenerbahçe daha istekli ve mücadeleci bir oyun ortaya koyarken, yine Trabzonspor’un topa sahip olarak oynamaya çalıştığını gördük.
Ancak daha çok ihtiyaç hissettiğini sahaya yansıtan Fenerbahçe, bunu maçın 58 ve 71. dakikalarında attığı gollerle gösterdi. Skor 3-0 oldu.
Bjelica’nın 2-0’dan sonra hazırlık maçı edasıyla dört oyuncu birden değişmesi dikkat çekti, akabinde bir oyuncu daha değişerek maçın 73.dakikasında Trabzonspor’un oyuncu değişme hakkı kalmaması ise daha dikkat çekiciydi.
Maçın 78. dakikasında Trezeguet kendi kazandığı penaltıyı gole çevirerek maçta skoru 3-1’e getirdi.
İstanbul’da Kadıköy deplasmanında Trabzonspor adına bir garip geceydi diyebilirim, neden? Çünkü, ilk 11’de oynayan oyuncularıyla, kulübede oturan oyuncuları göz önüne aldığımızda, Trabzonspor’un ilk devre oynadığı futbol ile ikinci devre oynadığı futbol arasındaki farkı ile, kaçırdığımız ve yedigimiz golleriyle, ayrıca yaşadığımız değişik duygularıyla gerçekten bizim adımıza bir garip geceydi.
Fenerbahçe bu galibiyet ile şampiyonluk umutlarını sonraki haftalara bırakırken, Trabzonspor ise bana göre gelecek sezon adına önemli kazanımlarla birlikte, oyun ve oyuncu anlamında önemli fikirler edindi diye düşünüyorum.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)