banner240

19.03.2022
  
Altıncı gün dolmak üzereydi.

Ve Tanrı hala kadını yaratıyordu.

Bir melek çıkageldi.

Melek Tanrı’ya sordu;

- Erkeği çok daha çabuk yaratmıştın, buna niye bunca zaman ayırıyorsun?

Tanrı yanıt verdi:

- Çünkü buna çok değerli, çok farklı özellikler katıyorum. dedi.

- Örneğin yüzlerce parçadan oluşturuyorum.

Ama yine bir bütün olmasını sağlıyorum.

Bu yarattığım bir çok çocuğa aynı anda sarılabilmeli.

Dünyanın her yerindeki çocukları kucaklayabilmeli.

Düşen bir çocuğun kanayan dizini de,

Yaralı bir yüreği de iyileştirebilmeli...

Melek sordu, Tanrı cevapladı:

- Kaç eli, kaç kolu olacak?

- Sadece iki.

- İki el, iki kolla mı yapacak bu dediklerini?

- Hepsi bu değil…

Kendi yaralarını da kendi sarabilecek.

Ayrıca günde 18 saat çalışabilir durumda olacak...

Melek yaklaşıp kadına dokundu.

- Onu çok yumuşak yapmışsın.

- Yumuşak ama aynı zamanda çok güçlü olacak. Gücünü ve üstesinden gelebilecekleri hayal bile edemezsin…

- Düşünmeyi de bilecek mi?

- Yalnızca düşünmeyi değil.

Hem sağduyusunu kullanmayı,

Aklıyla ve yüreğiyle muhakeme etmeyi,

Hem de mücadele etmeyi,

Düşüncelerini savunmayı,

Sorun çözmeyi de bilecek…

Bunların yanı sıra, uzlaşmayı da bilecek.

Melek, kadının yanağına dokundu.

Eli ıslanınca; Bu nedir? diye sordu.

Tanrı yanıtladı:

- Buna gözyaşı denir.

- Neye yarar?

- Kendini ifade etmeye yarar.

Acıyı, kuşkuyu, aşkı, yalnızlığı, onuru...

Ama aynı zamanda sevinci ifade etmesine yarar.

-Kadının kendini ifade biçimleri sonsuz olacak.

O; sevinci, mutluluğu ve aşkı yakalayıp, Bunlara sımsıkı sarılmayı bilecek.

Haykırmak istediği vakit susabilecek,

Sustuğunda çığlığını duyurabilecek,

Öfkelendiği vakit gülümseyebilecek,

Ağlamak isteyince şarkı söyleyebilecek,

Mutlu olunca ağlayabilecek,

Korktuğu vakit gülebilecek…

O inandığı doğrular için sonuna dek mücadele edecek;

Haksızlığa karşı savaşacak,

Çözüm yolunu biliyorsa, ‘Hayır’ yanıtını asla kabullenmeyecek.

Melek yanıt verdi.

- Amma çok marifeti varmış!

Kadınlar çok marifetlidir. Kadın;

-Korkan birini gördüğünde;

’Tut elimi korkma’ deyip, elini uzatandır.

Her düğün her doğum haberine mutlu olandır.

Arkadaşı doktora yalnız gitmesin diye ona refakat edendir.

Tanıdığı ya da tanımadığı ama kendine yakın bildiği her ölüm haberine kalbi kırılandır.

Ama yine de yaşamı sürdürme gücünü kendinde bulandır.

-Çocukları daha çok yesin diye ‘ben zaten toktum’ diyendir…

-Bir öpüş, bir sarılış, bir kucak açışla kırık ya da yaralı bir yüreğin onarılacağını bilendir.

- Peki, bunun hiç mi eksiği ya da yanlışı yok?

- Hiç olmaz olur mu?

Var bir hatası: “Kadın Değerlidir ama ne kadar değerli olduğunu kendiside herzaman unutur.!”

Mübarek Berat Kandiliniz kutlu olsun. Allah tekrar idrakini nasip etsin. Hayırlı Cumalar.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber