Ülkemiz ve dahi tüm dünyanın içine çekildiği, maskelenmiş belaların ardındaki gerçeklerle hak için savaştıkça; meselenin yalanlar ile ne denli bir köklü bir dönüşüme itildiğini hayretler içinde izliyoruz.

Hatta bütün bu olanların, iyi görüp peşinden gittiğimiz birçok kavramın aslında bir yıkım için kurgulandığını görmek, anlamak bambaşka bir şaşkınlık vermektedir. İçimizdeki derin açıların en büyük sebebi, görüyor olduklarımızla aktarabiliyor olduklarımızla ve de yaşadıklarımız arasında devasa farklılıklar mevcuttur.

Hayatın akışı ile yaşadıklarımızla, bize gösterilenlerle senkronize olamaz ve dünyaya hapsolmuş olarak yaşamaya devam ederiz. Savunup tutunduğumuz birçok tarihi kalıbın, olayların ya da birçok yaşanmışlıkların nasıl ustaca kurgulanmış bir oyun olduğunu gördükçe ve hangi tür amaçlar için insanlar, insanlık kötü bir örgüye hapsedilmiş ise işte bunu anlayabilirsek her şeyin anahtarını elimize almışızdır.

Belki de kişiler, isimler, ekranlar, olaylar, yaşananlar ve atılan tüm adımlar aslında bugünün yıkımını anlamayalım diye yapılmış senaryolardan ibaret olabilir.

İçinde bulunduğumuz vatanın adı Türkiye Cumhuriyeti iken, Müslüman Türk milleti din ile dinsizleştirilir ise, yalan tarih ile başkalaştırılırsa ve sosyolojik dönüşüm ile kandırılır ise, kendi benliklerinden, örf ve adetlerinden ve de inandığı değerlerden uzaklaştırılıyorsa kendi öz vatanında köle,  işgal edilmiş bir şekilde bulmaz mı kendini?

En nihayetinde şeytan şeytanlığını yapacak bizde onun şeytanı planlarından kendimizi koruyacağız. Önümüze konan tüm kaos planları her zaman halkın refleksleri ile sonuçlanır. Bu yüzden ekranların ve uzmanların yönlendirmelerine dikkat etmek gerekir.  Yoksa küresel emperyalist ve Siyonist odakların bazı krizler adı altında ortaya koydukları ifsat projesi tüm inançları yok etmek, insanlığı tam kontrol etmek ve de köleleştirmek gayesi taşımaktadır.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber