Çok istedik çok. Hem de aşırı şekilde istedik. Ne yapsan olmuyor dersin ya; işte tam da onu gördük, yaşadık bu akşam. Maç içinde yaşanan olumsuzluklar mı dersiniz, üst üste ikinci maçı da eksik tamamladık mı dersiniz? Boş verin, kimin umurunda? Bu takım istiyor, her şart ve koşulda savaşıyor! İnatçı, agresif, hırçın olduğu gibi aynı zamanda güzel! Ve güzel şeyler vadediyor sevgili taraftarlarına ki onlar da mutlu; bakmayın siz (2) puan kaybettiğimize..
Bir önceki yazımızda, Alanya maçının önümüzdeki (3) maç içinde en zor maç olabileceğine değinmiştik. Ve genelde kontra atak oynayıp Trabzonspor'u tuzağa düşürmek isteyeceğine. Fakat maç, beklediğimiz gibi kontraya dayalı olarak başlamadı Alanyaspor açısından. Bülent Korkmaz, önde basarak başlamak istedi fakat olmadı! Çünkü buna fırsat vermedi Trabzonspor. Baskın bir oyun kimliğin varsa ve bunu ortaya koyabilirsen sahada, rakibin tüm planlarını baştan çöpe atarsın! İşte bunu başardı Trabzonspor. Oyun da 97 dk. istediği gibi oynandı denebilir. Hatta (10) kişiyken bile.
5. dakikadan sonra öyle bir baskı kurdu ki Trabzonspor: ''Dur! sen önde baskı yapamazsın bana" dedi, Alanyaspor'a ve Bülent Korkmaz'a. Daha 10. dk. dolmadan, Trabzonspor'un etkin ve baskın oyunu karşısında Alanyaspor, mecburen kontra atak futboluna dönmek zorunda kaldı ve oyunu kendi alanında kabul etmeye başladı. Fakat golü de ne yazık ki kontradan, 3'e 1 pozisyonda yedik. Uğurcan.. Canımız ciğerimiz, medar-ı iftiharımız. Belki 100 şut gelse o şekilde, (1) tanesini yersin.. O da bu maça denk geldi; sağlık olsun.
Fiziği Allah vergisi ve yerinde. Çabukluk dersen var. Atletik aynı zamanda; belli ki kendine de bakıyor; işi ciddiye alıyor. Bu maçta gördük ki kendini az da olsa geliştirmiş. Kimden bahsediyoruz, tabi ki Hüseyin Türkmen kardeşimizden? Bu gün gördüğü kartlar haricinde müthiş oynadı. Fakat topsuz oyun ve pozisyon alma konusundaki bizim gördüğümüz eksiklik, sanki kart göstermek için fırsat kollayan hakemin ekmeğine yağ sürdü! İlk sarı kart pozisyonunda top yaklaşık 50 mt. uzaktan gelmesine rağmen, pozisyon alma yanlışlığı yüzünden haklı bir kart gördü Hüseyin. Fakat soruyorum: İkinci gösterdiğin sarı kartı kaç takım aleyhine verebilirsin sn. Özkahya? Mesela Atilla szalai ve Lyundama'yı veya Vida'yı atabilir misin böyle? Ve böyle bariz hata ile oyuncu atan, yaptığı yanlış uygulama ''direk emeğe haksız müdahale'' anlamı taşıyan hakemi kaç hafta dinlendireceksin sn? mhk? Takip edeceğiz!!
Ve İsmail Köybaşı.. İyi niyetinden şüphe yok gerçekten; bir şeyler yapmak, üretmek istiyor. Gervinho o golü atsa, verdiğin gol pası ile alacaktık çok istediğimiz (3) puanı. Fakat bunları bir kenara koyup, bak Buruno Perez'e. Senin gibi o da bek oynuyor; sadece o sağda, sen solda. Farkınız var mı sence? Ve sen daha genç değil misin Perez'den? Neyin eksik? Hem sen daha atletik değil misin ondan? Eee.. neden o zaman? Ayrıca önünde, aynı kanatta seni oynatacak bir beyin de var; Nwakame.. Bu faktörleri ve var olan yeteneğini neden kullanamıyorsun, gerçekten anlam veremiyoruz? İyi ve güçlü olmanı, takıma daha fazla katkıda bulunmanı istiyoruz; hepsi bu.. Perez gibi yani!
Nwakame.. Bay beyin. Belki de en çok top kaybettiği maçı oynadı bugün. Kaybettiği topların yarısı yerini bulsa, farklı olabilirdi sonuç. Ve Berat'a bir parantez.. Muhteşem oynuyor dediğimiz anda sanırım sakatlandı çıktı maalesef.. Çok iyiydi bugün; nazar değmesin! Gervinho, yine kaleciye takıldı! Perez, Djanini.. söyleyecek laf bulamıyorum, inanılmaz oynadılar..
Evet.. İstedik, çok istedik (3) puanı fakat olmadı. (10) kişi kalsak da her şeye rağmen, tüm olumsuzluklara rağmen istedik hem de! Özkahya'nın 75. dk. da sahneye çıkıp, skandal sarı kart kararı ile sayısal eksikliğimize rağmen içerde kalanlarla yılmadan, bıkmadan istedik. Durmadık; durdurulamadık; durdurulamayacağız; geliyoruz!!