Son günlerde CHP nin genel başkanı Kemal Kılıçtaroğlu için iyi bir yalan uydurulduğu anlaşılıyor. CHP den bazı kişi veya kişiler Erdoğan’ın yanına gitmiş ve ondan CHP genel başkanlığı için destek istemişler. Erdoğan da bu desteği kendilerine vereceğini beyan etmiş.
Meselenin iç yüzü mealen böyle. Ya da biz böyle anlıyoruz. Her neyse, öncelikle böyle bir hadisenin vukubulması pratik olarak mümkün olabilir mi? Bence asla olamaz. Neden olamaz bunu aklı olan herkes anlar ki böyle bir davranış kimin işine yarar.
Sayın Erdoğan bunu neden yapsın? Ne işine yarayacak ki? Tam aksine böyle bir girişim K.Kılıçtaroğlu’nun elini güçlendirir. Kongrede kendisine rakip olacak herhangi bir CHP li adayı dışlamak için düşünülmüş şeytani bir plandır bu.
İddianın sahibi olan Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan, bu iddiasının kaynağını unuttuğunu ifade etmiş. Tabii ki biz de inandık ya!
Cumhurbaşkanlığından konuya ilişkin olarak net ve açık bir yalanlama geldi. Bunu gerek var mı idi derseniz bence yoktu bile. Hukukta bir kural vardır herkes bilir “müddei iddiasını ispata mecburdur” ama bu kural CHP için işlemez. Onlar çamur at tutmazsa izi kalır prensibini daha çok içselleştirmişlerdir.
Diğer yandan sayın K.Kılıçtaroğlu da sayın Erdoğan ile kimlerin görüştüğünü bildiğini ifade etmektedir. Ne güzel bir mizansen değil mi?
Yarın kongrede karşısına genel başkan adayı olarak kim veya kimler çıkarsa işte sayın Erdoğan ile görüşenler de onların ta kendileridir. Böyle bir itham altındaki kişinin de Kılıçtaroğlu’na karşı seçim kazanma şansı yok demektir.
Şimdi mesele anlaşılmıştır.
Ben bu mizansenin çok acemice planlanmış bir oyun olduğunu burada ifade etmeliyim. Bunu planlayanlar bu iftiranın altında kalacaklardır. Diyeceksiniz ki aman kalsın ne olacak, tabii ki bir şey olmaz. Gücünüz varsa o güç tükenene kadar istediğinizi yapabilirsiniz.
Böyle ayak oyunları siyasette çok olur. Bu noktalarda adalet ezilenlerin talebi olabilir ama bir talep olmanın ötesine geçemez. Göreceğiz bakalım ne olur.
23.11.2019 M.Sadullah SAĞLAM