Kelime dağarcığımıza yerleşmiş çok güzel ders niteliğinde insanı uyaran veya yönünü değiştiren deyimler vardır.
Kendi ayağına sıkmak, Sabah ola hayrola, İki ayağını bir pabuca sokmak. Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak gibi deyimler hep ders niteliğindedir.
Bunları neden söylüyorum. Geçmişten buyana siyasi hayata baktığımızda acaba en verimli, seviyeli ve alternatifli muhalefeti kim yapmıştır.? Sorusuna bir cevap bulmak için soruyorum.
Bence son 50 yılın en güzel en verimli muhalefetini Rahmetli Turgut Özal, Rahmetli Demirel ve daha sonra Rahmetli Necmettin Erbakan yapmışlardır.
Çünkü onlar hükümetin her icraatına karşılık bir alternatif düşünce ortaya koymuşlar ve bunda da başarılı olmuşlardır.
Bu siyasetleri onları iktidara taşımıştır.
Bugün Ana Muhalefet Partisi CHP bu konuda hangi konumdadır. Bunun yorumunu herkes kendisine göre yapabilir.
Şahsım olaylara objektif bakarak değerlendirmek istiyorum.
Bugün CHP'nin Ülkenin sorunlarıyla ilgilenecek bir zamanı yoktur.
Gayesi tek gayesi seçime gitmek hükümeti yıkmak yani AK Partiyi yenilgiye uğratmaktır.
Evet muhalefetin bir görevi de budur.
Ancak bunu yaparken Memleketin sorunlarına da çözüm bulup ben daha iyisini yaparım mantığını hakim kılarak seçmenine güven vermelidir.
Henüz Seçimlere 3 yıl gibi bir zaman varken şimdiden Memleketin hiç sorunu yokmuş gibi sadece seçime odaklanmak ve Cumhurbaşkanlığı adayını açıklamak için yollara düşmek CHP ye ne kazandırır.
İşte sonuçta Sayın Mansur Yavaş hodri meydan dedi. Ben önseçime girmeyeceğim dedi.
Hatta medyada yer aldığı kadarıyla Sayın Erdoğan, Sayın İmamoğlu ve Sayın Yavaş'ın girdiği bir seçim olsun sonuçta ikinci tura kalan Sayın Erdoğan'la yarışsın dedi.
Dedi, Dedi de Sayın Özel yine kendi bildiğini okuyor. 29 Mart 2025 de CHP de Cumhurbaşkanlığı adayını tespit için ön seçim yapılacak.
Bana göre şu anda sayın Özel deyimin tam anlamıyla kendi ayağına sıkıyor.
Bir genel başkan dururken Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başka isimler aranıyor. Madem bu adaylar bu kadar başarılıdırlar. Neden Partinin başına getirilmiyorlar.
Bu durum CHP seçmeninin aklını bulandırdığı gibi CHP dışındaki seçmeninde aklını bulandırmaktadır.
Tüm bunlar şunu gösteriyor.
Türkiye'nin Sayın Erdoğan dan başka şansı yoktur. Sayın Erdoğan'ın gerek iç politikada gerekse dış politikada ki başarısının inkar edilemeyeceğinin bir ispatıdır.
Muhalefet çözüm üretemediğinden seçim, seçim deyip durmaktadır. Dünkü yenilgiyi unutmuş.
Belediyelerde almış olduğu oylara güvenmektedir. Tüm siyasiler iyi bilir ki, genel seçimlerle yerel seçimlerin atmosferi farklıdır.
Bakıyorsunuz herhangi bir ilde Belediye CHP ye ait ama AK Partinin Milletvekili sayısı CHP den daha fazla.
Dolayısıyla Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Sayın Recep Tayyip Erdoğan şimdiden garantilemiştir.
Diyorum. Tabii ki her şeyin en güzelini Rabbim bilir.
Dikkatli olmak lazım, Sonunda
Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var.