Yunanistan’ın rahat durmama hastalığı var. Her fırsatta bizlere diş göstermeleri olağan durumlardan artık. Ülkesinde en ufak bir rahatsızlık olsa hemencecik bizlere diş göstererek halkını rahatlatmaya çalışmaktalar.

Öncelikle şöyle yazayım Akdeniz egemen güçlerin babalarının malı değil. Bizlerin dedeleri Barbaroslar ve Kılıç Ali Reisler Akdeniz’i bir Türk gölü haline getirdikleri bir hakikat olarak karşımızda durmaktadır. Açıp tarihe bakarsalar onlarda bu hakikati üzülerek öğreneceklerdir. Dedemiz Barbaros girdiği her deniz savaşında Akdeniz’i onlara dar etmiştir. Öyle ise daha neyin davasını güderek biz Türklerin Akdeniz’de hakları yoktur demeleri gerçeği yansıtacaktır. Söylemlerinin hiçbir gerçek payı yoktur. Bugün yaptıkları sadece dayılık başkaca bir şey değildir. Kardeşim dayı varsa o da benim.

Benim dedem Rahmetli Kanuniler misali 1000’li yıllardan 1900’lü yıllara kadar Akdeniz’i onlara dar etti. 1900’lü yıllardan sonrada ülkemizi işgal ettiklerinde Rahmetli Atatürk onlara Akdeniz’i dar etti. Bu cahiller ne zaman kurtuluş savaşında denize döküldüklerini unuttular?! Daha ne adına bizlerle dava güderler anlamakta zorlanmaktayım.

Akdeniz’de onların hakkı varsa bizlerin de doğal hakkı vardır. Onlar ne kadar deniz madenlerini çıkartmakta hakları varsa bizlerinde onlardan az olmamak kaydıyla hakkımız vardır. Yahu kardeşim Akdeniz’e bizlerin sınırımız var. Daha nasıl hakkınız yoktur dersiniz?!

Yunanistan’ın öyle Mısır’la anlaşma yaptım sizler Akdeniz’e giremezsiniz demesi doğru bir yaklaşım değildir. Yunanistan’da arayabilir. Bizce hiçbir sıkıntısı yok. Fakat burada Yunanistan’ın işi kabadayılığa vardırarak siz Türkleri Akdeniz’de arama yapamazsınız demesi hiçte yakışık almamıştır.

Böyle bir sıkıntıda ortak aklı devreye sokmalıyız. Taraflar diplomasiyi devreye sokarak her iki taraf böyle ciddi bir meselede zarar görmeden sorunun çözüm yoluna gitmelidir. Yunanistan’ın her sıkıntılı günlerin de bizlere sataşma adetini bırakmasını beklemekteyiz.

İş savaş boyutuna gelir mi zannımca gelmez. Çünkü bu işten en fazla zarar Yunan tarafı görecektir. Yunan tarafı aklı selimi devreye sokarak bizlerle masaya oturacaktır. Öyle televizyonlarda savaş naraları atmaları birazda iç dinamiklere dönük gibi. Yani bizlerde savaş istemiyoruz der gibiler.

Eninde sonunda bizler Akdeniz’de maden arayacağız. Buna Yunanistan tarafı razı olmaya başlamalıdır. Gelin her iki taraf masada anlaşsınlar ve Akdeniz’de doğal gaz ve diğer maden araması yapsınlar.

Yunanlılarla biz Türklerin adet ve gelenekleri birbirine çok benzemektedir. Daha birkaç sen önce baklavamızın bile kendilerinin olduğunu iddia etmeleri her iki halkın aslında birbirinden pekte farklı düşündüklerini zannetmiyorum. Danslarımız ve şarkılarımızda birbirine çok benzemektedir. Haklar birbirleri gibi düşünüyor da devlet aklında Yunan tarafı biraz sertlik taraftarı oda geçer nasipse.

Bizler komşuyuz. Komşuluğumuza zarar vererek birbirimizin hakkını haksızlıkla yemeyelim. Ben eminim az biraz aklı aklı selimle düşünseler onların en güzel komşusu biz Türkler ’in olduğunu anlayacaklar.

Deniz altı zenginlikleri herkesin hakkıdır. Ondan olacak Yunan tarafı da bunu kabullenerek beraberce arama yapabiliriz…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber