Hangi birimizin yolu KTÜ Farabi Hastanesine düşmemiştir. Ben bir müddet önce Farabi hastanesinde on beş gün yatmıştım. Bugünlerde de komşum Fatih Devlet Hastanesinde ameliyat olmamış ve Farabi’ye yollanmış. Farabi’de Allah’ın izniyle şifa bulmuştur.
Şimdilerde de Farabi Hastanesi hakkında şehir efsanelerinde ileri geri konuşulmaktadır. Güya hastanenin zarar etmesi toplanan paraların Hastana hane Hocalarımız ve İdari makamdaki Hocalarımız tarafından yenilmektedir. Nereye gitsem aynı tavırla karşılaştım. İşin aslı neydi?! Ben birebir Hasta hane yönetiminden yani KTÜ Farabi Hasta hanesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa İMAMOĞLU’YLA görüşme yapmayı planladım. Allah’ın izniyle bugün Hocamızla görüşme gerçekleşti. Hocamızla çok güzel bir sohbet etme fırsatı bulduk.
Hocamla yaptığım görüşmelerden ana başlıkları sizinle paylaşmak isterim;
Öncelikle Farabi Hastanemiz gerek poliklinikler olarak bütün polikliniklerde hastalarımız muayene olmakta ve gerekse ameliyat hane olarak ki 20 tane ameliyat hanede ameliyatlar yapılmaktadır. Ayrıca Reisimiz Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN’IN tasvibiyle hastahanenin yanında üç yüz yatak kapasiteli bir çocuk hastahanesi hayata geçirilmek üzere olduğunu vurguladı.
Peki şehir efsanelerinde konuşulan bu dedikoduların aslı nedir?! Hocamız bu konuya da açıklık getirdi. Sorun Üniversite hastanemiz ile SGK arasında ki problemden kaynaklanmakta olduğunu vurgulandı. Farabi Hastanesinde a grubu ameliyatlar yapılmakta. A grubu ameliyatlar demek riskli diğer hasta hanelerde yapılamayan sadece bu hasta hanede müdahale edilebilen hastalıklar demek . Yani kullanılan malzemeler pahalı. İşte sıkıntı buradan ortaya çıkmakta. Şöyle ki A grubu ameliyatlar yapıldığından mesela beyinde pıhtı atması gibi bu ameliyatlarda kullanılan malzemeler pahalı . SGK on yıl öncesi fiyattan veriyor. Hasta hane malzeme tedarikçileri medikalciler hasta haneye verdikleri malzemelerin fiyatlarını günümüz Raci fiyatından istediklerinde SGK bu durumda yaklaşık üç yıl sonraya ödeme yapabileceğini söylüyor. İşte bütün hasta hane tedarikçisi medikallerle hasta hane arasında ki sorun buradan kaynaklanmaktadır. Medikalciler zarar ettiklerini ve hasta haneye malzeme sağlamayacaklarını söylemekteler. Burada ne hasta hane yönetimi ne medikalciler art niyetli değil. Durum sadece ülkenin ekonomik sıkıntılarından kaynaklanmakta.
Peki ne yapılabilir. Burada öncelikle kendi malzemelerimizi kendimiz yapmamız lazım gelmektedir. Ameliyat malzemelerini yapalım sadece Hocalarımıza işçilik ödemesi yapalım. Bu da fabrikalaşmaktan geçmektedir. Fabrikalarımızı kurmamız lazım gelmektedir. Dışarıya bağımlı olduğumuz sürece bu sıkıntılar devam edecektir. Fabrikalaşmaya geçtiğimizde hasta hane malzemeleri hem ucuzlayacak hem de hastalarımıza daha sağlıklı malzeme tedariki gerçekleşmiş olacaktır.
KTÜ Farabi Hastanemiz devam etmeli. Burada yöremiz vekillerine çok iş düşmektedir. Gerek iktidar vekilleri öncelikle Bakanımız Sayın Süleyman SOYLU , Sayın Bahar AYVAZOĞLU , Sayın Adnan GÜNNAR , Sayın Muhammet Balta , Sayın Salih CORA ve gerekse muhalefet partilerimizin milletvekilleri Sayın Ahmet KAYA ve Sayın Hüseyin ÖRS . Tüm bu vekillerimiz bu Farabi Hastanemize el atmalı ve hastanemizin içerisine düştüğü bu sıkıntılı gönleri kazasız belasız atlatmasına yardımcı olmaları lazım gelmektedir. İşte burada SGK nezdinde adımlar atılmalı ve SGK ödemelerinde bir düzenlemeye gidilmelidir.
Bu borç sadece Üniversite hasta hanelerinde değil devlet hasta hanelerinde de söz konusudur. İşte Trabzon Kanuni Eğitim Hasta hanesinde de önemli bir borç söz konusudur. Ayrıca büyük
şehirlerde ki büyük hasta hanelerde de aynı borç sıkıntısı mevcut olması Hocamızın desteğe çok ihtiyacı olduğunu anlatmaktadır.
KTÜ Farabi Hasta hanemiz Allah’ın izniyle şifa olmaya devam etmeli. Bu taşın altına hepimiz elimizi koymamız bir borç olarak karşımızda durmaktadır…