Trabzonspor camiası adına önemine binaen, bütün spor camiasınında maça ilgisi ve sonucu çok merak edilen, bir Fenerbahçe müsabakası daha geldi çattı. Gerçi sonuç bizim hazırladığımız gibi olmadı ama önemli değil, dik duruşumuzla oynadığımız oyunla kokuşmuş düzene karşı ancak bu kadar olurdu.
Bu kez, bu iki takımın şartları ve hedefleri çok farklı ancak bu durum, bu maçın taraftar bazında heyecanını hiç azaltmaz, azaltmıyorda zaten. Trabzonspor taraftarı, stadın seyirci kapasitesini %100 oranında doldurmasıda bunun bariz göstergesidir. Trabzonspor onları mutlu edemedi ama olsun gönül koyacaklarını düşünmüyorum.
Abdullah hocanın açıkladığı kadro tam benim beklediğim bir kadroydu.
Fakat bizim hocayı eleştirdiğimiz konuda hoca hoca haklı çıktı, bu konuda bir daha hocayı eleştirmemeyeceğime buradan söz veriyorum.
Haftalarca Mendy’i stoperde kullanmasını bir çok eleştirmen gibi ben de eleştiriyordum çünkü, böyle bir hamlede ortalanda zayıf kaldığımızı, Fenerbahçe maçında bunu denemesi halinde bu maçtan başarılı çıkmamızın mümkün olmayacağını hep söyledik.
Bu nedenle, Fenerbahçe maçına mutlak Mendy’i orta alanda gerçek mevkisinde oynatması gerektiğini söylemiştik, hocada bu maça dair bizim gibi düşünmüş diyelim, sonuç ne olursa olsun bu hamle böyle olmalıydı.
Santrafor olarak Enis’e, ama gizli santrafor olarak forvet arkasında Pepe’ye görev vermesi de önemli bir hamileydi. Bu kazanması gereken mantıklı bir kadroydu.
Fakat, kadroyu ofansif görünce umutlandık iyide, taktik anlayışının korkak olması umutlarımızı yıktı, cesur kadroyla korkak oyun oynayamazsın. İlk devrenin büyük bir bölümünü bu şekilde oynadı diye düşünüyorum. Ve gördükki ilk devre itibarıyla Fenerbahçe 2 gol bularak devreye skor üstünlüğüyle gitti.
Abdullah hocayı stoperde Mendy’i oynatması ile alakalı sürekli eleştiriyorduk ama, bu maçta oyuncuyu Ortaalana çekip bizim istediğimizi yaptı derken, bu kez de defansta zayıf düşerek Fenerbahçe’ye karşılık veremediğimizi gördük. Demek ki hocanın işine karışılmayacağını anladık.
Maç her iki takım adına da istekli arzulu başladı fakat, Fenerbahçe’nin şampiyonluğa oynayan bir durumu olduğundan mütevellit, daha istekli daha arzulu ve daha dikkatli, baskılı oynaması gayet normaldi. Trabzonspor’un ise hedef anlamında eli rahat olduğu için ve şu anda o beklediğimiz ezici oyunu Fenerbahçe’ye karşı oynayamayacağını da bildiğimiz için bu durumun normal olduğunu düşünebiliriz.
Maçın hakemi Halil Umut Meler’e de değmeden geçemeyeceğim.
Sezon sonu hakemliği bırakacağını açıklayan bir hakemin böyle kritik bir maça atanması kadar yanlış bir şey yok diyerek, hakemin bütün taktir rraklarını Fenerbahçe’den yana kullandığı aşikârdır demek istiyorum.
Net fullerini Trabzonspor’un kolaylıkla vermezken, Fenerbahçe’nin faul bile sayılmayacak basit pozisyonlarını verip, hatta fenerin 3. golünden önce Umut Bozok’a yapılan net faulü vermeyerek, korkaklığını ortaya koymak suretiyle görevini yapmıştır.
Bu Fenerbahçe gerçekten büyük takım, helal olsun adamlara Allah’ı yok sayıp bu takımın kapısında kul olanlar mı ararsın, bu kapıda köpek olmuş her gelene hırlayan mı ararsın, seyirci adına çok gergin geçen bir müsabaka sonunda, Trabzon’da Fenerbahçe’nin orta alanda sevinç gösterileri yapması kadar kışkırtıcı ve provokatif bir eylemmi ararsın ne ararsan var.
Abdullah Avcı, mantıklı kadro ile sahaya çıktı fakat, Mendy ve Pepe hamilesinden beklediği verimi alamayınca ilk yarı itibari ile işler beklediği gibi gitmedi. Mendy ve Pepe 10 üzerinden sekizlik bir performans ortaya koyabilirselerdi, bu durum böyle olmazdı.
İkinci devre hoca stoperden Fernandes alarak Mendy’i oraya çekti, orta alana Bardhi’yi aldı kısaca hoca kafasındaki projeye geri döndü.
Trabzonspor taraftarının sahaya atılan Pet şişe suların yanlış olduğunu söylememize gerek yok herhalde. Fakat yıllardır bunu yapmayan Trabzonspor taraftarı bu maçta neden yaptı bunun araştırılması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü alicengiz oyunlarının çok olduğu bir takımla müsabakamız var ki, bunu 96 yılında tecrübe etmiştik. Bizden daha çok galibiyeti istedikleri aşikardır. Bu nedenle olası bir kötü sonuç akabinde maçı tatile götürecek oyun korkusu olabilir diye düşünüyorum.
Diyeceksiniz ki maç iki sıfır önde Fenerbahçe neden böyle bir şey yapsın ki, tribünlere yerleştirilmiş provokatörlerin, maç iki sıfır bu maçı aldık rahatlaması ve keyiften Pet şişeleri sahaya attığını düşünüyorum, neden biliyor musunuz? Trabzonspor gole giderken ceza yayı içerisine meşale atmak demek ne demek, bunu Trabzonsporlular yapmaz bu aşikardır bu araştırılmalı.
Uzun zamandır böyle seyirci olayları Trabzon’da özellikle Fener maçlarında olmuyordu.
Biz bunları aşmıştık çünkü çokça tecrübe ettiğimiz gibi bu tip olaylı stresli maçları zaten kazanamıyorduk.
Bunu öğrendik ve yapmıyorduk ve yapmadığımız maçları da hep kazanıyorduk.bunu bilen Trabzonspor taraftarı bile bile bunu yapıyorsa bu kendi ayağına sıkmak demektir. Deliyiz dedik de o kadar da salak değiliz yani.
Duran topta, 63. dakkada topun başına Bardhi geçti ve kullandığı müthiş vuruşla topu çatal tabir edilen yerden ağlarlarla buluşturdu, bu gol seyirciyi coşturdu skor 1-2’ye geldi fakat sahaya Pet atanlar hala atmaya devam etti, burada niyetlerin kötü olduğu aşikardır lütfen araştırma yapılsın.
Dakikalar 78’i gösterdiğinde, ceza sahası içerisinde Denswil’e yapılan hareket net penaltıydı ve hakem de çok şükür verdi. Penaltı atışında topun başına Trezeguet geçti ve çok şık bir vuruşla Trabzonspor’un adına eşitliği sağlayan kaydetti 2-2
Hiç ummadığımız bir yerde gol yedik, 2-2 yakaladıktan sonra üçüncü gol için umutlanmıştı bunu arıyorduk da, Fenerbahçe attığı üçüncü gol den önce Umut Bozok’a net faul hakem vermeyince fenerin golü geçerli sayıldı 2-3
Maalesef yıllardır futbolumuzun kanayan yarası, hakem hataları, satılmış hakem kararları, futbolun kötü niyetli baronları, adaletsizlik, kalitesizlik, namussuzluk yani kısaca kokuşmuş sistemidir.
Ve bu akşam da Trabzonspor gönlüm kaybetmedi, kokuşmuş düzen kazandı.
Trabzonspor belki bu maçı kaybetti ama, benim için Trabzonspor adına eleştirilecek fazla bir şey yoktu.
Kısaca, Trabzonspor dik duruşuyla ortaya koyduğu mücadeleyle gönlümde kaybetmedi, bu da bana yeter.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)