Trabzonspor Kasımpaşa deplasmanına mutlak galibiyetle ayrılma planları yaparak gitti. Korkutucu bir şekilde maça iyi başlayamadı. Takım doğal olarak endişeliydi ve maçın ilk 15 dakikası inanılmaz baskı yedik, Kasımpaşa bu sürede pozisyonlar buldu, çok şükürki değerlendiremedi. Trabzonspor’un stres yüklü olduğu ve bunun açıkça sahaya yansıdığı gözlendi. 

Şöyle bir ilk 11’i incelediğimizde, Rizespor maçında çok kötü oynayan  ve taraftarın büyük eleştirisini alan Larsen’i yine 11’de görüyoruz fakat bir farkla, hoca sakat olan Eren Elmalı'nın yerine sol bek olarak Larsen’i sahaya sürdü. 

Halbuki solbek deneyimi olan ve ihtiyaç halinde zaman zaman da Trabzonspor'da sol bekte görev alan Denswil gibi tecrübeli bir oyuncu kulübede oturuyor, hoca bunu neden orada düşünmedi anlamakta zorluk çekiyoruz.

Hatta stoperde Benkoviç ve Baniya ikilisinin henüz uyum sağlayamadığını ve bu durumun Rizespor’da açık bir şekilde ortada olduğunu biliyoruz, buna istinaden bu iki oyuncunun bu maçın büyük bölümünde fena olmamalarına rağmen, bir tanesinin yerine çok formda olan Denswil yazılabilirdi. 

Maça dönelim, Trabzonspor ilk on beş dakika yine kaosu ve hezimeti yaşayacak görüntüsünden, 15.dakikada Enis’in şık kafa golüyle sıyrıldı. Bu gol bütün senaryoyu değiştirdi ve çok şükür bu deplasmanda hoca planlarını hayata geçirerek istediği sonucu alıp Trabzon’a döndü.

Yoksa kötü oyun, oyuncu tercihleri gibi tartışmalar ayyuka çıkar, hatta hoca tabiri caizce kendini yiyebilirdi. Ben hocaya sabır gösterilmesi gerektiğini, sonuna kadar desteklenmesi gerektiğini ve şu aşamada, öyle söylendiği gibi hoca değişikliğinin faydadan çok zarar vereceğini düşünenlerdenim, bunuda bu arada belirteyim.

Maçın ilk 15 dakikası Trabzonspor sahada neden hiçbir şey ortaya koyamadı. Larsen, Benkoviç,  Baniya ve Doğucan’ın savunduğu, daha doğrusu savunamadığı Trabzonspor, Kasımpaşa karşısında, hatta bu dakikalar içerisinde 15.dakikada Enis’in golüde gelmiş olmasına rağmen kötü, tabiri caizse ezik duruma düştü. Kimse Trabzonspor bu duruma düşüremez, yönetim/teknik heyet acilen bu duruma çözüm bulmalıdır.

Çok şükürki Maçın 15. dakikasından sonra golünde verdiği moralle Trabzonspor iyi oynamaya başladı. Savunmada kötü oynayan oyunculara destek amaçlı Bakasetas ve Bardhi’nin geriye fazla gelmesi sonucunda Trabzonspor’un bütün yükünü Abdulkadir ve Vişça’nın üzerine bıraktı. 

Dakikalar 28’i gösterdiğinde bu kez Bardhi’nin bitmek bilmeyen enerjisiyle ve usta işi vuruşuyla ceza sahası dışından müthiş golünü atması keyif veren bir andı. Bu golle Trabzonspor skoru 2-0’a taşıdı. 

Maçın ilk devresi Trabzonspor’un üç golü ve topa sahip olma üstünlüğü vardı ancak, sürekli hücumu düşünen hoca ne hikmetse bu maçta şampiyon hocamız Abdullah Avcı takdiğine dönerek birinci bölgede yana ve geriye paslar yaparak oynamayı tercih etti. Belliki  iyi etti. 

Bunu üç gol atmamıza rağmen diyorum çünkü, Trabzonspor maçın ilk devresinde kaleye üç şut attı üçüde gol oldu. Kısaca maçın ilk 15 ve son 20 dakikasını hiç futboldan anlamayan birine izletseniz, skora bakıp bunda bir yanlışlık var der. 

Yani maçın özetinin, Trabzonspor’un çok eksiği olduğu, bazı bölgelere acil yeni oyuncular katması ve daha çok yol katetmesi gerektiğidir. 

Üçüncü golümüz uzatma dakikasında stoper Benkoviç’in şık kafa şutundan geldi, skor 3-0 Trabzonspor lehine devre arasına  girildi. 

Maçın ikinci devresine skor üstünlüğünü elinde bulunduran Trabzonspor çok rahat bir şekilde başladı ve iyide futbol oynadı ancak, maçın 60. dakikası geldiğinde artık Enis’in ve Vişça’nın yorulduğunu gördük. Hoca hiç vakit kaybetmeden Umut Bozok ile Teklic’i oyunu aldı.

Maçın 64. dakikası geldiğinde ise, Abdülkadir’in harika şutu direkten geri döndü, bu top Enes Bardhi’nin önüne geldiğinde, Bardhi, gecenin yıldızı olduğunu tesciller anlamda topu füze gibi ağlara yolladı ve skoru 4-0’a getiren golü kaydetti.

Bu arada şunu belirtmeden geçemeyeceğim, yukarda belirttiğim oyuncu katılmalı konusunda, Trabzonspor Önlibero yani altı numara pozisyonuna acilen transfer yapmalı yapmalı ki o bölgede artık mecbur kalıp Bakasetas’ı oynatmamalı. 

Çünkü bu bölgede Bakasetas’ın maç genelinde iyi oyun oynaması ve takımı ayakta tutmasına rağmen, hemen hemen her maçta hata yapıp takımının ya gol yemesine, ya da gol pozisyonu vermesine sebep oluyor. Biz Bakasetas’ın forvet arkasında oynamasına alıştık onu orada görmek istiyoruz.

Çok yorulan sahanın yıldızı Bardhi’nin yerine, birazda oyuncuyu alkışlatmak için 82.dakikada hoca oyuna genç Göktan’ı aldı, Göktan oyuna girer girmez topa ilk dokunuşunda Trabzonspor’un beşinci golünü kaydederek skoru 5-0’a getirdi. Ve maalesef sanki Gol yemezsen nikahına zararı varmış gibi, Trabzonspor bu maçtada golü yedi, 85. dakikada Winck skoru 5-1 yaptı. 

Bu maça dair genel analizimin takımın kötü yolda olmadığını, sabredilirse ve dediğimiz gibi birkaç transfer daha takıma katılırsa istenen ve planlanan gelişmeyi göstereceği kanaatindeyim. Trabzonspor’un beklenen bu gelişmeyi gösterebilmesi için oyuncu kalitesini bu yönde artırması gerektiği de bir gerçektir.

Kasımpaşa deplasmanında zaman zaman kötü gözüksede Trabzonspor, maçın büyük bölümünü üstün olarak oynayan taraftı. Özellikle bu maçta attığı iki muhteşem gol ile öne çıkan Bardhi ve iki şık asist yapan Abdulkadir maçın yıldızı olan iki küçük dev adamlardı. 

Maçın 90 dakikası 5-1 Trabzonspor’un üstünlüğüyle sona erdi. Önümüzdeki hafta milli takım arası verileceğini göz önüne alırsak, bu boşluktan faydalanarak sakatlarında döneceğini umut ederek, inanıyorum ki içeride oynayacağımız Beşiktaş maçına güçlü ve hazır bir şekilde çıkacağız inşallah.

(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber