İçişleri Bakanlığı
Tarafından desteklenen
Ve
Koordinatörlüğünü
Gazeteci
Ahmet Külekçi’nin yaptığı
“Biz Biriz, Kardeşiz” projesinin
Üniversite ayağındaki
Gezimizin
3. günü hedefimiz,
Mardin kentine doğru idi…
Sabah 08.00’de
Hasankeyf’teki Uygulama Otelinden
Otobüsün başına gelmiş,
Yola çıkmaya hazırlanmıştık…
Yola çıkmadan önce
Buralarda
Önemli görev yapan bir dostumu aramış,
Rehber hususunda
Bize yardımcı olmasını istemiştim…
Sağ olsun
Mardin Muhtarlar Dernek Başkanını
Bizim için aramış,
Rehberlik için söz almıştı…
Bu rahatlık içinde yola koyulmuş,
Mardin
Nusaybin sınırları içinde
Çok güzel ve özel bir yere gelmiştik…
“Beyaz Su” denilen
Burası,
Gerçekten görülmeye değer…
Yerin altından fışkıran
Kaynak suyu
Buz gibi soğuk çıkıyor…
Hemen
Onun yanına tesis kuran
Suyun içine masalar kurup,
Müşterilerini ağırlayan tesis sahipleri
Bol kazanmakta…
Ancak
Çok güzel ve
Nostaljik bir yer olan burada
Müşteriler,
Gel geç görüldüğü için kazıklanmaktalar…
Menüde,
Dondurmanın kaşığına
1,5 ₺ yazmakta…
Kafiledeki çocuklar kaşık kaşık,
Bu dondurmadan aldılar…
Ödemeye gelince
Kaşığını 4 ₺’den hesapladılar…
İtirazı görünce
Hemen olaya müdahale ettim...
Meğer
1,5 ₺ olan bir kaşık dondurmaya,
2,5 ₺’de
Garsoniyer parası ekliyorlar…
Bunu da
Menülerinde belirtmedikleri için
Fahiş bir fiyat ortaya çıkıyor…
Neyse
Mardin her yönüyle bana
Hayal kırıklığı yarattı…
İlerde
Göreceğiniz gibi,
Hayal kırıklığımız tek burayla
Sınırlı olmayacaktı…
Yukarda
Sizlere belirtmiştim,
Mardin’e yaklaşınca bize rehberlik yapacak
Mardin
Muhtarlar Dernek Başkanını,
Yalansız
30-40 defa aradım…
Lütfedip
En sonunda telefona bakmıştı…
Telefonuma konum atmış,
Karşılama
Zahmetinde bile bulunmayınca,
Otobüs
Yanlış yere girmiş,
Çıkmamız çok zor olmuştu…
Kasımiye Medresesine giderek,
Tekrar
Rehberlik yapacak dernek başkanını aradım…
Ancak
Yine
Israrlı çaldırmalarıma
Zor cevap vermişti…
Kasımiye Medresesinde yanımıza gelmiş,
Yanında olan misafirleri
Gönderdikten sonra,
Bizimle ilgileneceğini söylemişti…
Ancak
Gidiş, o gidiş…
Telefonunu kapatmış,
Ne o bizi,
Ne biz onu bir daha görememiştik…
Peki
Mardin’le ilgili
Kötü anı olarak tek bu muydu?
Hayır,
Ne yazık ki hayır…
Adres sorduğumuz herkes
Doğu insanının
Bilinen o sıcaklığını göstermiyor,
Ters ters bize bakıyordu…
Anladık ki,
Mardinliler turistten kazanıyor,
Kazandıkça da,
Şımardıkça şımarıyordu…
Mütevazı ve
Hatırşinas Doğu insanı
Burada daha farklı…
Batıya göre çok ucuz olan Doğunun
Ucuzluğu da burada geçmiyor…
Aşırı pahalı olan Mardin’de
Garsonun
Tavsiye ettiği kapalı lahmacun,
Bizim damak zevkimize hitap etmedi…
Zor yediğim bunun
Hesabını ödemeye gittiğimde,
Gözlerim yuvalarından çıkacaktı…
3 kapalı lahmacun,
1 limonataya,
Tam 120 ₺ para ödedim…
Trabzon’da bile
Aynı menüyü 50 ₺’ye rahatça yersiniz…
Doğu ve
Güneydoğu’nun geneli,
Trabzon’a göre çok daha ucuz olduğunu
Düşünürsek,
Ne demek istediğimi anlayın…
Bundan başka
Mardin’de bir çay ocağında oturup
Bizi bekleyen şoförümüz,
Hemen yan taraftaki
Başka bir,
Çay ocağı sahibinin saldırısına uğramış…
Şoförü gören
Yanına gelip çay içmeye başlayınca,
Komşu
Çay ocak sahibinin
Bu olay zoruna gitmiş…
İşte
Bu Mardin sokaklarında gezin,
Ancak
Yemek yemeden
Ve
İnsanlarla muhatap olmadan…
Mardin bende
Hayal kırıklığı yarattı…