Bu konuya sürekli değineceğim! Belki okuyucularım sıkılacak ama, lütfen sıkılmasınlar hatta konuya hakim olup tepki koysunlar isterim!

Turizm konusu evet, 
Trabzon’un en büyük sorunu turizme dönük hizmet sektörü ışığında yapılan haksız kazanç, şehrimizi ziyaret eden özellikle yabancı uyruklu turistleri el birliği ile kandırma, kazıklama ve ürkütüp kaçırma gayreti en büyük sorunumuz. 

Aklınıza gelebilecek her alanda bu sorunu yaşıyoruz, peki bu sorun devam ederse bunun sonucunu hiç düşünüyor muyuz? Bence hayır! 
Söyleyeyim, zamanında Ruslara yapılanın aynısını şimdi Araplara yapıyoruz ve inanın, Araplarda aynen Ruslar gibi terki diyar edecekler bu güzelim memleketi. 

Sonra ne olacak biliyor musunuz? Herkes pişman olacak fakat, o zamanda iş işten geçmiş olacak ve sonraki pişmanlık para etmeyecek. Hadi şimdi bunu bir hesap edin! 
Ben şimdiden size geçmiş olsun diyeyim! de o zaman dediydim demeyeyim!

Peki nasıl olacak? Nasıl olmalı? Ne yapılmalı ki bu değer elimizden uçup gitmesin? 

İlk başta her zaman dediğim gibi hizmet sektöründe çalışan, iş vereninden işçisine, taşımacısından esnafına, sokaktakinden tutunda tüm Trabzonluların bu konuda bilgi sahibi olması, kaliteli ve ucuz hizmet için çalışması, bu anlamda çaba harcayana yardımcı olması gerekmektedir. 

Az iş, kalitesiz ürün ve kısa sürede çok kazanma zihniyeti kesinlikle değişmeli, karşımızdaki turistte insan gözüyle bakılmalı, bir Müslüman olarak bakılmalı, onların birer akraba, eş, dost ve kardeşimiz olabileceğini, yaptığımız her kötü şeyin çok ağır bedelleri olacakmış gibi bu konuyu düşünmeliyiz. 

Tabi bu benim söylediğim gibi davranılmadığı aşikar, zaten bütün sorunda buradan çıkmaktadır. O zaman ne olmalı? Devlet gücü ortaya çıkmalı!

Devlete zorluk ne hacet! 
Devlet büyükleri dilerse bu sorunu en kısa sürede çözer ve çözmelidir de! 

Denetimlerini sıklaştırarak bunu pekala yapabilir! 
Ancak göstermelik değil! 
Nasıl mı? 
Görevli devlet memuru örem yerine gelip söz konusu sorunu çözmek denetlemek yerine, bu sorunu teşkil eden mekanın misafiri olup ağalar paşalar gibi ağırlanıp gitmemeli! 

Bu denetimlerde kesinlikle ısrarcı ve kati kurallar olmalı, aykırı davrananlara ağır cezalar uygulanmalı, tavizsiz kural ve kaideler esnafı yada çalışanı belki zorlayabilir ancak, konuya müdahil bütün insanımız geleceğini kurtaracak, olaya bu anlamda bakılmalı ve bunu devletimizin insanımıza iyi anlatması lazım. 

Turizm sektöründe hizmet veren bütün unsurların devlet tarafından kontrol edilmesi ve işin kesinlikle ehline yaptırıldığı bizatihi görülmeli. İşin ehli olmayan kim varsa sektörden men edilmeli.

Bir kaç örnek verecek olursam!
Yabancı dil biliyor diye, turizmin T’sinden anlamayan yabancı uyruklu vasıfsız elemanlara, boyundan büyük görevler verilmekte! 
Bu kesinlikle önlenmeli! 

Ömründe bir defa dahi Restaurant yada cafede bir yemek yememiş bir çay kahve içmemiş bir genci, 
ucuz maliyetli ve ihtiyaç var diye garson olarak yada bulaşıkçı olarak bile bu mekanlarda çalıştırmamalı.

Restaurant, cafe, eğlence, otel, ulaşım alanları ve taşımacılık sektöründe çalışan, hizmet veren bütün kişilerin temizlik ve bakım gibi mecburi gereksinimlerinin olması şart olduğu gibi, bu unsurlara uymayan, uyamayan kimse bu sektörde çalıştırılmamalı.

Emekli, kahvehane sohbetinde olan  ve bir işi olmayıp boşta duran bir abi, amca, dayı, enişte, komşu, arkadaş gibi insanları sırf ehliyeti var, araç sürebiliyor diye, bilgi beceri kabiliyeti ve hatta devletin aradığı, temiz adli sicili, SRC, psikoteknik ve MYK’sı yoksa turizm sektöründe hiç çalıştırmamalı! 

Parası olan her hevesli turizme dönük bir araç alıp, sırf para kazanmak için girdiği bu işte çalıştırılmamalı, bu tip girişimcilere iş verilmemeli, bu insanlara iş verenler caydırıcı cezalarla kontrol altında tutulmalı. 

Bana kilosu 500 TL olan et yada köfte ızgaranın, 200 gr. olan bir porsiyonunu Araplara 500 TL’ye, sonuç olarak toplamda kilosunu  2500 TL’ye satana müsade edilmemeli, denetimlerde bu ve buna benzer konularda kontroller sıklaştırılmalı, cezai işlemler uygulanmalı. 

Kilosunu Gürcistan vb. yerlerden 50 TL 100 TL’ye aldığı, yada şeker yüklemeli ürettiği balı orjinal bal diyerek turistlere kilosunu 500 TL’den 750 TL’den satan fırsatçılar denetlenmeli ve çok sert tedbirler alınmalı.

Şehir merkezinde açtıkları şubelerinde kilosunu 250, 300 TL’ye sattıkları Lokum, şekerleme vb. Ürünleri, örem yerlerinde veya güzergahındaki iş yerlerinde 500, 600 TL’ye vb. tutturabildiği fiyata satan işletmecilere fırsat verilmemeli, sürekli denetim altında tutulmalı. 

Kısa yada uzun mesafeli olsun, gece yada gündüz olsun farketmez, bana ve sana uygulayamadığı tarife üzerinden, turistlere fahiş fiyat uygulayarak taxi, dolmuş vb. hizmet verenler sıkı sıkı denetlenmeli ve cezaları ağır olmalı.

Benim bu söz ettiğim içler acısı ve utanç tablosu soygun senaryosunu aslında herkes biliyor, biliyor fakat çözüm odaklı icraatta sıkıntı var ve sorunda buradan çıkıyor, demem o ki, her şey devletin gücüne, eline ve sert yüzüne bakıyor, o zaman sayın devlet yetkilileri hayde göreve! Trabzon sizden hizmet bekliyor, hemde hizmetin babasını bekliyor.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber