Birkaç gün önce öğle namazına birkaç saat kala mahallemde abilerimden biri bana bir soru sordu. Soru şuydu; Nizamettin Hocam uyduda bir kanal var. "Bu kanalda adamın biri izleyicilerden soru almakta. Sorular genellikle medyum,cin,büyü ve sihir hakkında. Yayın boyunca elindeki hesap makinesiyle sorulara cevaplar vermekte ve kimisine sana cin musallat olmuş kimisine de sana sihir büyü yapılmış diyerek güya yapılanları bozmaya çalışmakta kimisine de gelecekten haber vermek" dedi.
Öncelikle bu kanalların uyduya çıkması bir soru işareti olarak kenarda dursun.
Kuranda ve sünnette medyumluk, sihir büyü ve cin konuları geçmekte. İnkar durumunda insanı dinden çıkarmaktadır.
Şimdi başlıklar halinde konuyu sizlerin izanına vermek isterim.
Cin; Kuranda ve sünnette vardır. Çünkü Kuranda cin başlıklı bir süre vardır. Cin Suresi. Özelliklerine baktığımız zaman insani özellikleri var. Görünmezler. Bizim dünyamızdan farklı alemde yani buutta yaşamaktalar.Cinler arasında İnanan ve inanmayan var. Şöyle ki Zariyat suresinde Rabbimiz 56.ayette şöyle buyuruyor; " Ben insanları ve cinleri ancak bana iman etsinler ve ibadet etsinler diye yarattım." demekte. Bu ayet açık ve net. Cinlerde mükellef. Yani sorumlu.İslam alimlerinin yaptıkları açıklamalardan anladığımız şu; Cinlerin yaşam alanları farklı olduğundan biz insanlarla bir diyalogları yok. Yani halk arasındaki dedikodular tam bir laf ebeliği. Bakınız konu ile ilgili Peygamberimizden rivayet edilen bir hadis var. Ravi anlatıyor; " Ben Peygamberimizle bir yolculuğa çıkmıştık. Çölün ortasında Peygamberimiz bir anda deveden inerek yere bir daire çizdi. Bana ne olursa olsun sen bu daireden çıkma dedi. Benden bir elli metre uzaklaştı. Bir anda gökten kalabalık bir ses yığını Peygamberimizin etrafını sardı. Peygamberimiz bu kalabalık ses yığınına Kurandan ayetler okudu. Daha sonra bu ses yığını geldiği gibi göğe doğru uzaklaşıp gitti. Peygamberimiz yanıma gelerek onların kim olduğunu biliyor musun diye sorduğunda bende kendisine bilmediğimi söyledim. Bana bunlar cin taifesindendi. Onlara Kuranı okudum dedi."Hadis açık. Cinler peygamberimize gözükmeden gelip Kuran dinlediler.Bundan olacak halk arasındaki bana gözüktü içime girdi vb. gibi dedikodular tam bir lafazanlık. Peygamberimize gözükmeyen bir varlık sana bana hiç gözükür mü?! Ben cevap vereyim gözükmez.
Sihir ve büyü; Kuranda ve sünnette geçmektedir. Karşıdaki kimseye zarar vermek için yapılmaktadır. Peygamberimize bir yahudi kadını tarafından yapıldığına dair bir rivayet hadis metinlerinde geçmektedir. Yapılan bu sihirden Peygamberimizin kurtulması için Allah Teala Felek ve Nas surelerini indirmiştir Peygamberimize. Peygamberimiz bu sureleri kendi üzerine okuduktan sonra sihir ve büyü bozulmuştur. Bu hadisten anladığımız sihir ve büyü haktır. Fakat sorun şu ki İslam dininde yapılması ve yaptırılması kesinlikle haramdır. her kim yaptırırsa ahirette cehennemde yakıcı bir azaba atılacaktır. Bundan dolayı hiç kimsenin bu yola tevessül etmesini arzu etmem.
Medyumluk; Yani gelecekten haber verme. Bugün en fazla rağbet gören meslek medyumculuktur. Medyumların iş yerlerinin önünde uzun kuyruklar oluştuğunu basından öğrenmekteyiz. Neymiş güya gelecekten haber vermekteymişler. İnsanlarımızda dini meselelerde biraz uzak olduklarından hemen iman edilip kendilerine çok büyük oranlarda paralar ödenmekte. Tufalık bu ya bu medyumların değeri doktorlardan ve biz öğretmenlerden günümüzde fazla. Adamlar her gün bir servet kaldırıyorlar. Ne adına gelecekten haber verdiklerinden. Cevap vereceğim hiç kimse bir dakika sonrası hakkında bilgi veremez. Çünkü gelecek Rabbimizin kontrolü altındadır da ondan. Geleceği sadece Allah bilir. Her kim gelecekten haber veriyorsa bilin ki sizi kandırıyor ve yalan konuşuyor. İtibar edip hem servetinizden olup hemde kendinize güldürmeyin.
Çözüm Kuran ve sünnete yapışmamız. Gerisi dedikodu...