Bu şahsın ne ülkemize ne de milletimize hizmet ettiğni düşünmüyorum. Tamamen kendi fikir ve düşüncelerini belirtmek isteyen, fakat başkalarına hizmet ettiğini düşündüğüm gereksiz ve uylaşımsız yazılar yazan, sosyal medyada ve diğer kuruluşlarda kendini gazeteci kılıfına bürüyen ama esasında halkı kin, nefret ve söyleme iten bir şahsiyettir Melih Esat Açıl. Birde Milat Gazetesi'nin yazarıymış. Hey gidi hey, kimlere kaldı koca kuruluş.
Peki, bu şahıs son günlerde nasıl saçmalıklar yapıyor? Dilerseniz örnekler dahilinde gidelim. İlk olarak şuna deyinmekte fayda var; Melih Esat Açıl 2019 tarihinde yaptığı bir açıklamada sosyal medyanın sansürlenmesi için bir komisyon kurulmasını tavsiye ediyor. Şu anda dünyada gazetecilik faaliyetlerini sosyal medyada uygulayan en başarılı ülke konumunda olan ülkemize ilk ve büyük zararı bu söylemiyle yapmıştır. Böyle bir komisyon faaliyetini bugüne kadar hangi ülkenin bir ferdi sunmuştur, açıklamıştır ve bildirmiştir, sorarım size... Ardından bu arkadaşımız hızına hız katıp birden bire Türkiye'nin en büyük platformu olan Ekşi Sözlük'e sallamaya başlıyor. Ayrıca Sözlük'ün kapatılmasını belirtmekle kalmıyor, burada yazılar yazanlara da tarifi olmayan söylemlerde bulunuyıor. Anladığım kadarıyla bu şahıs sırtını AKP'ye dayıyor, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin de bu 1996 doğumlu şahsiyete destek verdiği kanaatindeyim. Yoksa bu kadar rahat bir biçimde halkı kin, nefret ve söyleme itemez. Burada AKP'ye hakaret etmiyorum ama bu adamın AKP'ye çok büyük zararlar vereceğini belirtmek istiyorum. Bu da demek oluyor ki bu arkadaşımız halkı kin, nefret ve söyleme iterek en büyük hizmeti vatanına değil, sosyal medyada facia yaratmak isteyen odaklara yapmış oluyor. Peki, hepsi bu kadar mı? Elbette hayır!
Geçenlerde Twitter uygulamasında bir hasthag oluşturuldu, adına ise #MilliHesaplarBurada denildi. Bu arkadaşımızda zaman kaybetmeden bir yazı yazıyor ve Twitter'de diyor ki; ''Bu kadar milli hesap Mustafa Kemal gerçeklerini açıklamaktan çekinmemeli artık. Laftan öteye geçelim. Faşizan Kemalist zihniyeti bitirmek için birlik olmak şart! Bırakın artık aşağılık kompleksini! İktidar biziz ve Mustafa Kemal ve zihniyetini sevmiyoruz!'' Ey Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hani sen Atatürk ilke ve inkilaplarına uyacağına dair namusun ve şerefin üzerine yemin etmiştin? Hadi, şu troll hesaba karşı had bildirmeniz gerekmez mi? Bu açıklama halkı kin, nefret ve kaosa sürüklemez mi? Bu ülkenin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk'e hakaret eden, nefret söyleminde bulunan bu müptezele karşı herhangi bir dava açılmayacak mı? Bilindiği üzere 5816 sayılı kanunun 1. maddesinde; '' Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir'' söylemi yer almakta iken, halen savunacak mısınız veyahut bu şahsiyetsize herhangi bir yaptırım uygulamayacak mısınız? İktidar biziz diye açıklamalarda bulunan müptezel Melih Esat Açıl gücünü siz(ler)den mi alıyor? Anlaşılan o ki bu şahıs bir de Atatürk'e kin ve nefret edenlere hizmet ediyor.
Akabinde hız kesmeden bir açıklama daha yapıyor ve diyor ki; ''Eğer bir daha darbe girişimi olursa, kalkışanları kanlarında boğarız! Erdoğan'ın tırnağına zarar gelse, 50 değil 100'de gebertiriz!'' Dünyanın en zalimce ve ihanetçe kalkışması nedir diye sorsalar, hiç şüphesiz darbedir diyebilirim. Hele ki ülkemiz
gibi darbelerden zulüm ve acı çekmiş bir devlet için, Rabbim bir daha bize darbe göstermesin diyorum. Ancak adaletin, hukukun, politika ve siyasetin yer aldığı aziz vatanımızda bu söylemin derinliğine baktığımızda şunu çok açık bir şekilde göreceğiz, bu söylemlerde kanın akması, kinin daha da artması gibi açıklamalar yer almaktadır. Bu ülkede 15 Temmuz'da nasıl ki darbeye karşı geldiysek, yine bir darbe olsa yine karşı geliriz. Ama silaha silahla değil, zulme imanımızdan aldığımız güçle karşı geliriz. Bununla alakalı sonuçta şudur; bu şahıs yaptığı söylemle halkı kin, nefret ve kasoa itmek isteyenlere ön ayak oluşturuyor.
Ve son olarak geçenlerde Survivor yarışmasından ayrılmak zorunda kalan Ersin Korkut'a faşizan ve ırkçılık tarzda bir yaklaşımda bulunan bu insan evladı, günahkar elleriyle şunları yazdı; ''Bu yarışmayı (Survivor) hiç izlemedim ama şunu çok iyi biliyorum ki söz konusu Ersin Korkut denen kişi HDP'lidir. Millete şimdi Twitter'dan destek açıklaması yapıyor. HDP bebek katili Apo'ya önder diyenlerin partisidir. Bu kadar bilinçsizce popüler diye bir ismin desteklenmesi aptallıktır.'' Demek ki esas olan şuymuş; her Hakkarili Kürt PKK''lıymış. Bende Kürdüm, yoksa bende mi PKK'lıyım? Ey hakimler, savcılar, avukatlar ve barolar suç bizim Kürt olmamız mı yoksa halka faşizanlık yapan bu şahisyetin mi? Her Kürdün PKK'lı olduğunu belirten bu insafsız ve ırkçı şahsa bir yaptırım hiçbir zaman uygulamayacak mısınız?
Devrim AKTÜRK