Türkiye Cumhuriyeti kuruldu kurulalı, gelir dağılımı adaletsizliği süregelmiştir. Hiçbir siyasal iktidar bu konuyu ele alarak ciddi ve kalıcı objektif bir düzenleme yamadı. Yapmak da istemedi.
Bu eleştirilerimin içine bütün Cumhuriyet hükümetleri dahildir.
Anayasamızın 76.Maddeine göre 25 yaşını doldurmuş, yüz kızartıcı bir suçu olmayan en az ilkokul mezunu her Türk vatandaşı milletvekili olabilir.
Hal böyle iken, bu şahıslara verilen imkanlar üzerine konuşalım.
Adalet önce, en baştakinden başlar. Bir göle atılmış taş gibi halka halka yayılır.
En baştakilerde adalet olmayınca, toplumsal barış sadece lafta kalır. Zira, toplumsal barış adaletli bir gelir dağılımının olmadığı yerde olamaz.
Rahmetli N.Fazıl Kısakürek, bir şiirinde şöyle der “Bir kişiye tam dokuz dokuz kişiye bir pul bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa” bu günkü sayın Cumhurbaşkanımız bu şiiri çok iyi bilir. Ama ne yazık ki, bu sözler sadece şiirlerde kalmış durumdadır.
İnsan olarak hepimizin ekonomik ve sair tüm ihtiyaçları hemen hemen aynıdır. Hepimiz çalışıyor şöyle ya da böyle üretime katkıda bulunuyoruz. Fakat gelirin dağıtımı söz konusu olunca neden kimileri kat kat fazla alırken kimileri yerlerde sürünüyor. ?
2019 yılı için milletvekili aylıklarına baktım, 22.200 TL olarak belirlenmiş, bir de bunların emeklilerinin aylıklarına baktım 13.410 TL olarak belirlenmiş. Şimdi bu adalet mi?
Bu paralar onlara helal mı? Asgari üçretin 2.200 TL olduğu bir ülkede bu lüks yaşam imkanı neyin nesi? Allah mı böyle buyurdu yoksa haşa?
Bu şahıslara daha ne imkanlar tanınıyor bakın.
Bu milletvekillerine her üç ayda bir aylık ikramiye verilmektedir.
Vefat etmiş milletvekillerinin yakınlarına on iki ay yardım ödenmektedir. Yurt içinde veya dışında yapmış oldukları gezilerde ayrıca yolluk ve yevmiye ödenmektedir. Görev yaptıkları sürece kırmızı pasaport hakkına sahiptirler, kamu kurum ve kuruluşlarının sosyal tesislerinden hiçbir kuruş ödemeden yararlanmaktadırlar.
Bu kadar lüks imkanlar tanınan bir zümreden nasıl adalet bekleriz. Onlar fakir fukaranın halinden anlamaları mümkün mü? Ama anladıklarını söylerler ve bizleri sürekli avuturlar.
Gelin görün en baştaki sayın Cumhurbaşkanımız 3600 ek gösterge vereceğini söz verdiği kimi kamu görevlilerini şimdilerde unuttu. Ağzından bu konuda tek kelime çıkmıyor.
Bu ülkede biz Cumhurbaşkanımıza güven duyamazsak kime duyacağız. ?
Bir Cumhurbaşkanı memurlarını aldatır mı?
Demek ki aldatırmış, ne diyelim.
Bu iktidarı ayakta tutan da başta CHP olmak üzere muhalefet partileridir. Bunun hiç unutulmaması gerekir.
Nedeni de din ve vicdan özgürlüğü üzerindeki CHP baskılarıdır.
Bu baskıları milletimiz çok acı bir şekilde özellikle de Ak Parti öncesi dönemlerde yaşamıştır. Bunları herkes çok iyi bilir.
Dindar olduğunu söyleyenler neredeyse tüm kamu hizmetlerinden ve hatta kamu alanlarından tecrit edilmişlerdir. Bunun en fazla mağdurları ise kadınlarımız ve kızlarımız olmuştur.
Okullara sokulmamış, eğitim hakları ellerinden alınmış, devlet dairelerinde görev verilmemiş, TBMM lisinden kovulmuş sayın sayabildiğiniz kadar.
İşte CHP nin bu tehtididir ki, Ak Partiyi on yedi yıldır iktidarda tutmaktadır. Ne yazık ki, halen bu tehdidinden vaz geçmiş gibi görülmüyor.
Bu tehdit kalmadan Ak Parti iktidardan düşmez.
Yaşları otuzlar civarındaki gençlerimizin çoğu o günleri hatırlamayabilirler. Ama büyüklerinin sözlerine inanırlarsa onlar da CHP zihniyetinin ne denli ilkel ve çağ dışı bir zihniyet olduğunu anlayacaklardır.
Ak Parti bu ülkede çok güzel işler yapmıştır. Onları burada sıralamak istemiyorum. Herkes de görüyor. Ancak, sanmasın ki o işleri yaptığı için iktidardadır. Mesele yukarıda açıkladığım şekildedir.
Ak Parti hükümeti, gelir dağılımı adaletsizliğini ortadan kaldırabilse asla iktidardan düşmez.
Evet tek kelime ile söylüyorum. Bu iktidarın en büyük açmazıdır.
Ne yazık ki, hiç önemsemediği de bir konu gibi durmaktadır.
Gene ne yazık ki, bu Ak Parti iktidarının sonunu, bu gelir dağılımı adaletsizliği getirecek gibi görünmektedir.
Hani demişler ya “Kimi yer kimi bakar kıyamet bundan kopar” evet bir kıyamet kopacaksa fail gelir eşitsizliği olacaktır.
23.07.2019 M.Sadullah SAĞLAM