Milliyetçi, Muhafazakârlar…

14 Ağustos 2024, 22:39

Milliyetçi,
Muhafazakâr bir ailenin
Yine
Aynı konumundaki
Bir bireyiydim…
Fakat
Sürekli destek verdiğimiz,
İktidara gelmek için
Gece, gündüz çalıştığımız,
Davamız uğruna
Cebimizdeki paranın
Son kuruşuna kadar harcadığımız,
Evimize götüreceğimiz
Ekmek parasının
Son
Kuruşuna kadar
Çekinmeden
Paramızı harcadığımız partimizin
Geldiği son durum bu…
Rant,
Rüşvet, iltimas,
Adam kayırmayı bitirecektik…
Hak, hukuk, adalet ve
Liyakati getirecek,
İnsana,
İnsan olduğu için değer verecektik…
Hak ve batılın savaşı
Sürekli gündemde olduğu için
Biz
Tavrımızı
Hak’tan yana koymuştuk…
“Hak geldi,
Batıl zail oldu” parolamızdı…
Ancak
İktidara getirilmiyor
Ve
Davamızı
Milyonlara anlatamıyorduk…
Rahmetli Erbakan Hoca,
11 ay boyunca koalisyon iktidarın
Başbakanlığını yapmış,
Fakat
Bütün engellemelere rağmen,
Biraz da olsa
Bunu başarabilmişti…
Fakir, fukara,
Yetim, mazlum, garip, gureba,
İşçi,
Memur, asgari ücretli,
Biraz nefes alıyor
Ve
Ülkenin kaynakları
Adeta
Herkese yayılıyordu…
…
Ülkede ilk defa
Muhafazakâr görünen bir parti
Tek başına ve
22 yıl boyunca sürekli artan
Halk desteği ile
İktidarda kalıyordu…
Tek bizim değil,
Bütün dünyayı adalet saracak,
Haklının
Hakkı verilecek,
Hukuk, haklının yanında olacaktı…
“Bir makama atama yaparken,
Müslüman
Veya
Gayrimüslim arasında
Tercih yapmak istersen,
Liyakatli olanı seç” diyen,
Bir dinin
Mensubu olmakla gurur duyuyorduk…
Peki
Muhafazakâr denilen
Ve
Yanına aldığı
Milliyetçi bir parti zamanında
Bu böyle mi oldu?
Hayır
Ne yazık ki hayır…
Öyle ki
Ülkedeki kuvvetler ayrılığı bitiriliyor
Ve
Şimdiye kadar olmayan
Bir konuma getiriliyordu…
Ve
Birlikte olmaması gereken
Yasama,
Yürütme, yargı da,
Bir elde toplanıyordu…
Artık
Bir kişi ne diyor diye,
Herkes
Onun ağzına bakıyordu…
Bütün kurum,
Kuruluş ve
Önemli mevkilere
Bir kişi atama yapıyordu…
İlk önce
Belediyelere asılan
“Rüşveti alanda verende melundur” yazısı,
Belediyelerden kaldırıldı…
Rant, rüşvet,
Zimmete para geçirmek
Çok sıradan
Bir olay olmuştu…
Hatta
“Devlet deniz,
Yemeyen Domuz” konumuna gelindi…
Fakir, fukara,
Yetim, mazlum, garip gureba
Ve
Devletine
Onurla çalışmış,
Yememiş, yedirmemiş,
Belli yaşa geldiğinde
Hayatının son demlerinde yaşamak için
Emekli olanlara,
“Gereksiz” diye yaklaşılıp,
Sürekli
Aldığı emekli maaşını
Düşürmeye gayret gösterip,
Onları,
Son demlerinde
Namerde muhtaç ediyorlardı…
Emekliler,
Pazar artıklarıyla
Karnını doyurmaya çalışıyor,
Aldıkları maaş
Kiralarını bile
Ödeyemez duruma geliyordu…
Liyakatsiz
Ve
Bütün özelliği
İyi yalama yapmak olan kişiler ise
Makamlara atanıyor,
Bütün kurumlar
Adeta
Tamamen bitiriliyordu…
Ülkenin
100 yılda biriktirdiği kazanımlar,
Haraç mezat satılıyor,
Üstelik
Onunla milleti korkuttuğu
“Dış bağlantılı firmalar”
100 yılda kazandığımız
Fabrika,
Banka, liman,
Önemli kurumların
Yeni sahibi oluyordu…
Tünel,
Köprü, havalimanı,
Otoyol gibi
Ülke için önemli olan şeyler
Yapılıyor diye görülüyor,
Çocuklarımızı,
Torunlarımızı, bunu yapan firmalara
25- 30 yıl kadar borçlandırıyordu…
Üstelik
Türkiye Cumhuriyeti
Ve
Bunları yapan firmalar
Türk firması olduğu halde
Oyun bozulmasın diye
Yetkili mahkemeler
İngiliz mahkemeleri oluyordu…
Yani
“Yiyin babam yiyin,
Aksırıncaya,
Tıksırıncaya kadar yiyin,
Hatta
Yiyemeyecek duruma gelince
Parmak atıp kusun,
Yine yiyin”