Biliyorsunuz
Firavunların ülkesi olan
Mısır’a gidip,
Buraları keşfe çıkmıştık…
Turistlerin uğrak yeri
Kızıldeniz’in hemen kenarında
Deniz turizminin uğrak yerlerinden biri olan
Hurgada ilk durağımızdı…
ATV, bagi gibi araçlarla
Çölde safari yapıp,
Çölün içerisinde
Bedevi çadırlarına konuk olduk…
Develerle gezinip,
Saçta yapılan ekmeklerinden tadıp,
Kuru ateşte yapılan
Çaylarından yudumladık…
Dansözün
Kıvrak dansı ile coşup,
Ateş dansı ile gözlerimize inanamadık…
Tarihi
MÖ 5 Bin yıllara giden
Ve
4-5 Bin yıllık
Tapınak,
Heykel gibi görsellerin
Halen daha ilk günkü gibi ayakta durduğu
Luksor kentine gidip,
Buradaki
Şaheser eserlerin içinde
O zamanları yaşamış olduk…
Oradan
30 Milyon kalabalığı içinde barındıran,
Dünyanın nüfus olarak
Tokyo’dan sonra
İkinci sırada gelen Kahire’ye gidip,
Nil Nehrinin kenarında
O atmosferi
İçimize çekmiş olduk…
Hem
Tarihi, turistik olan bu gezimizde,
Hem de eğlendik…
Kahire’nin
Gecekondularını görünce
Bundan
40-50 yıl önceki
İstanbul aklıma geldi…
Sıvasız,
Boyasız evlerde
Yaşamaya çalışan Mısırlılar,
Firavunları düşünerek,
Geçmişleriyle gurur duyuyorlar…
Fakat
Kahire sokakları pislik içinde…
Her taraf çöplük
Ve
İnsan,
Araç kalabalığından gelen gürültü
İnsanı yoruyor…
Kahire’de,
Buraya alışkın olmayan
İnsanların yaşaması zor görünüyor…
İnsanların
Bol olduğu sokaklarda,
Yürümek bile cesaret ister…
Buralarda
Yalnız dolaşmak,
İyi bir seçenek değil…
Diğer şehirlerdeki oteller
Çok lüks olduğu halde
Eski bir kent olan Kahire’de ki oteller,
Diğerlerinin
Yanından bile geçemezler…
Firavunların mezarları olan
Piramitler,
Sizleri bundan 5 Bin yıl
Öncesine götürmekte…
Keop,
Ketrin,
Mikerenos piramitlerine gidip,
Etrafında develerle tur attık…
Mısır denilince
Akla gelen Sfenks’in önünde
Fotoğraf çekilip,
Alış veriş yapmış olduk…
Kahire Müzesinde
Mısır’la ilgili
Her şeyi görmüş olduk…
Tutankamon’un altın maskesi
Ve
Firavun’ un
Sanki canlanıp kalkacak gibi görünen
Mumyası,
Bizi çok etkiledi…
El Hüseyin
Ve
El Ezher Camilerinin hemen yanında
Kanel Halili Pazarı,
İnsanların çok yoğun olduğu
Bir yer pozisyonunda…
Burada
Alış veriş yapıp,
Kafelerde oturup çay veya
Kahve içebilirsiniz…
Mısır’da sürgün hayatı yaşayan
İstiklal Marşımızın yazarı
Mehmet Akif Ersoy,
Burada kaldığında
Safahat’ında ki şiirleri yazdığı kafede
Bizde oturup,
Okumuş olduğunuz
Bu makaleyi yazmış olduk…
Akşam
Nil Nehrinin
Otistik havasını soluyup,
Tekne turu yapmış
Ve
Firavunların,
Soyluların,
Siyasetçilerin gömülüp,
Fakirlerin,
Kölelerin ve
Ayak takımının görmesinin bile yasak olduğu
Nil Nehrinin Batı yakasına geçip,
Direkt cennete gidecekleri
Buraları görmüş olduk…
Kuzey Afrika ülkelerinde
Alternatif tıpta
Eski çağlardan beri kullandıkları
Yağ,
Koku ve
Esanslardan satın aldık…
Doğal taşlardan yaptıkları
Heykel ve
Taş işlemeciliğindeki yapılanlardan
Ve
Eski çağlarda yaptıklarını
Günümüze ulaştıran
İleri teknikle yaptıkları,
Gece başka
Gündüz başka resmi değişen
Papirus tablolarından alıp,
Türkiye’ye götürmüş olduk…
Kahire’den sonra
Kısaca
“Şarm” dedikleri
Yazımı,
“Şarm El Şeyh” olarak yazılan şehre gelip,
5 yıldızlı otelde
Tatilin keyfini yaşadık…
Şehir merkezi
Sahabe Camii ve
Soho dedikleri merkezdeki bir semt
Turist çekmekte…
Otelde
Yemek, içmek bedava,
Havuz ve
Denize sürekli girilebilir…
Burada son bulan
Musır Şaheserleri gezimiz için
Peratur’un sahibi
Murat Ay’a,
Peratur ofis sorumlusu
Ve
Bizi Mısır’da yalnız bırakmayan
Kübra Hanıma,
Mısır acentesi Ala Bey,
Rehberimiz Muhammet ve
Bütün çalışanlarına
Ben ve
Ekibim olarak teşekkür ederim…
Mısır gezimizin
Fotoğraf ve
Videolarının linkini
Her makalemin altında paylaşacağım…
18.02.2025
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar