Son yarım asrı aşan bir süreyi ( en az 1970’den bugüne); toplumun bütün kesimlerini, olayları, eşyayı, tabiatı/çevreyi, içtimai( sosyal ), kültürel ve iktisadi hayatı, sivil ve resmi oluşumları, mahalli ve umumi idareyi, ülkemizi ve dünyayı bağımsız ve eşit mesafede gözlemleyen, inceleyen ve araştıran bir fani olarak görebildiğim müspet(olumlu) ve menfi(olumsuz) gelişmeler şunlardır:
*En başta ifade etmeliyiz ki, emperyalizmin, ziyonizmin ve vahşi kapitalizmin gücü bu süre zarfında hep arttı, etkinlik ve hakimiyet alanı genişledi. Hususen son yıllarda ziyonizm Müslüman alemde tek güç haline geldi. Müslüman alem eskiye göre çok kaybetti, emperyalizme ve ziyonizme yem oldu. Özellikle Müslüman ülke idarecilerini yanlarına alarak ve BOP ile.
*Son yıllardaki işsizlik, enfilasyon ve pahalılık yoksulluğu artırsa da, eskilere göre
iktisadi hayat çok daha iyileşti, fakirlik eskiye göre geriledi ama lüks ve israf alabildiğine arttı. Yardımlaşma, dayanışma, bölüşme, imece azaldı.
*Karayolu, demiryolu ve havayolu ulaşımında büyük gelişmeler sağlandı ama denizyolu ulaşımı geriledi. Havaalanları çoğaldı, iyileşti ve hava yolu ulaşımı eskiye göre kolaylaştı ve olağanüstü arttı.
*Konutlar büyüdü, çoğaldı ve daha konforlu hale geldi ama aileler küçüldü, parçalandı, huzur azaldı. Huzur evleri çoğaldı ama evlerde huzur azaldı.
*İletişim/haberleşme, bilgi alma imkanları olağan üstü arttı ama doğru haber alma imkanları azaldı. Bilgi kirliliği arttı. Yalan, algı, manipülasyon, abartma, saptırma çok çok arttı ve doğru bilgi toz duman içinde kayboldu.
*Bilgi, zeka arttı ama vicdan, muhabbet ve merhamet azaldı.
*Uzaklar ve uzay bile yakın oldu ama komşuluk azaldı, uzak oldu.
*Bireysel ve adi hırsızlıklar azaldı ama modern hırsızlık ve yolsuzluklar, kılıfına uydurulan talanlar arttı, hacmi çok çok genişledi.
*Her türlü mal ve hizmet arttı ve iyileşti ama gereksiz ihtiyaçlar çoğaldı, çoğaltıldı. Yeni yeni ihtiyaçlar üretildi, kapitalist tüketim modeli yerleştirildi. Üretmeden tüketme alışkanlığı arttı, rahata, kolaya, lüks ve konfora rağbet arttı.
*Hem toplu ulaşım araçları hem de özel araçlar çoğaldı ama tırafik sıkıntısı arttı.
*Kılık kıyafet, düşünce ve ifade hürriyeti tam olmasa da, bazı alanlarda kısıtlansa da, eskiye göre arttı.
*Temizlik imkanları arttı, çevre kirliliği eskiye göre azaldı ama kimyasal kirlilik arttı. Tabii, doğal temizlik ve temizlenme imkanları azaldı. İnsan kirliliği arttı.
*Bireysel çevre bilinci eskiye göre daha iyi durumda ama büyük çevre sorunları daha da arttı. Deniz, göl ve nehir kirliliği büyük ölçekte artarken, ziraat, mera ve kısmen de orman arazilerinin elden çıkması hızlandı.
*Sokak hayvanlarının barınma ve ıslahı eskiye göre çok çok iyileşirken, sokaklar hayvanlarla doldu, ayak altı oldu, aç ve sefil kaldı
*Bankalar çoğaldı ve bankalara güven arttı ama insanların birbirine güveni azaldı.
İnsanların birbirine faizsiz borç vermesi azaldı, neredeyse yok oldu, yerini bankalara devretti.
* Benler, egolar büyüdü, bizler ve tevazu azaldı. Kanaat azaldı, doyumsuzluk arttı. Uyuşturucu başta olmak üzere kötü alışkanlıklar yaygınlaştı.
*Her türlü gıdaya erişim imkanları çoğaldı ama tabii, doğal, organik gıda azaldı hatta yok denecek seviyeye indi.
*Yollar iyileşti ama iyileşme oranında kazalar azalmadı, arttı.
*Nüfus arttı ama evlilikler azaldı, boşanmalar arttı.
*Okullar arttı, binalar iyileşti, araç gereç çoğaldı ama eğitimin kalite ve kantitesi düştü. Öğretmen kalitesi geriledi, muallime saygı azaldı, disiplin bozuldu.
*Üniversiteler çoğaldı ama ilmi seviye düştü, yüksek liselere dönüştü.
*Kitaba erişim imkanları çok çok arttı ama okuma oranı çok azaldı.
*Dini bilgileri öğrenme imkanı arttı ama doğru ile yanlış birbirine karıştı.
*Camiler arttı ama cemaat azaldı. Dine ve dindara güven eskiye göre azaldı.
*İmam Hatip ve İlahiyatlar çoğaldı ama ilmiyle amil alimler azaldı. Alimler, kanaat önderleri, topluma örnek, rolmodel insanlar azaldı, yok denecek seviyeye geldi. Farklı İlahiyat yetkilileri farklı Din anlattı, her biri pazarcı, işportacı metodu ile her biri ayrı bir köşede kendi anladığı Dini sattı, kafalar karıştı, Dine güven azaldı. Müslümanım diyenler çoğaldı ama Dindarlık dil de kaldı, eylemde, fiilde azaldı, deizm ve ateizm çoğaldı.
*Kılık kıyafet yasakları kalktı ama tesettürün içi boşaltıldı, çıplaklık ve giyinik çıplaklık arttı.
*Önceleri kadın erkek eşitliği savunulur, bütün çabalar bu yönde harcanırken, şimdi kadına pozitif ayrımcılık öne geçti. Oysa, eşitlik ya da pozitif ayrımcılık değil, aralarında “ADALET” esas olmalıydı.
*Savaşlar, işgaller, tabii afetler çoğaldı ve ölümler eskiye göre çok çok arttı.
*Adalet zayıfladı ve adalete güven azaldı.
*Dedikodu, gıybet ve iftira arttı. Partiler, yazılı ve görsel basın eliyle yapılır oldu.
*Sivil toplum örgütleri arttı ama tarafsızlığı ortadan kalktı ve STÖ’nin varlık ve etkinliği azaldı.Sendika, Vakıf ve dernekler tamamen devletten beslenir, siyaset ve ideolojiye tümüyle angaje oldu.
*Reklam arttı. Hususen devlet/millet parası ile şahsi ikbal reklamları çoğaldı.
*Masa, kasa ve nisa bağımlılığı çoğaldı.
*Ana okulları çoğaldı ama evde kalan analar azaldı.
*Kur’an kursları çok çok çoğaldı, Kur’an kitabı her eve girdi ama Kur’an’ okuma oranı azaldı, Kur’an ile hükümlerinin uygulaması, fiiliyatı ve yasal varlığı yok oldu.
* Hastahaneler çoğaldı, iyileşti, lüks hale geldi, tedavi aletleri çoğaldı ama hastalıklar arttı.
*Gıdaya ulaşım arttı ama tarım ve hayvancılık azaldı. Zirai üretimde ithalat arttı.
*Ziraat arazileri ve meralar azaldı, betonlaşma alabildiğine arttı. Şehire göç çok çok arttı, köyler boşaldı.
*Şehirleşme, şehre göç ve doğal gazın yaygınlaşması ile ormanlar biraz çoğaldı.
*Arkadaşlık, kardeşlik ve birliktelikler azaldı, menfaat birliktelikleri arttı.
*Partiler çoğaldı, çeşitlendi ama, birinin ak dediğine diğeri kara diyen “kuma particilik” daha da arttı.
*1980 öncesi ve 28 Şubat postmodern darbe döneminde tavan yapan kutuplaştırma, ayrıştırma, ötekileştirme, düşmanlaştırma ve bölme yine arttı. Halen o dönemlerden birini yaşıyoruz.
*Dış ve iç borçlanma oranı çok çok arttı. İnsanlar kıredi kartlarına esir oldu.
*Modern sıtadlar çoğaldı ama futbol o oranda gelişmedi. İthal futbolcu çoğaldı. Sıporda yerli ve millik azaldı.
*Sınır komşularımızla sorunlar çoğaldı, dost ve ilişkilerimiz iyi olan komşularımız azaldı, düşmanlarımız çoğaldı.Tarihin en dostsuz dönemini yaşıyoruz.
*Mülteci sayısı tarihte görülmemiş oranda arttı. Yabancılara konut, toprak ve sanayi tesisi satışı tavan yaptı. Yabancılara vatandaşlık verilmesi tarihinin zirvesine ulaştı. Ülkemizin geleceğini tehdit eder hale geldi.
*Yaşlı nüfus arttı, genç nüfus azaldı.
*Okuma yazma oranı arttı ama cezaevleri daha çok arttı, doldu taştı.
*Devlet sosyalleşti, sosyal yardımlar arttı ama yardıma muhtaç insan sayısı da alabildiğine çoğaldı.
*AVM ve marketler arttı, daha kaliteli, çeşitli ve konforlu hizmetler geldi ama her zaman yanıbaşımızda olan, kolay ulaşılabilir kadim bakkallarımız azaldı.
*Siyasette yalan, algı, manipülasyon, abartma, saptırma, her türlü milli, yerli ve İslami değeri politikada kullanma tavan yaptı. Siyaset dili çok sivrileşti, ötekileştirme, ayrıştırma, aşağılama, hakaret, düşmanlaştırma, bölme tavan yaptı.
*Terör ile mücadele arttı ama hiç bitmedi. Terör gurupları ile gönül bağı olan bir parti üzerinden siyaset yapılır hale geldi. O partinin faaliyetlerine izin verildi, mecliste temsil edildi ama onun üzerinden diğer partiler vurulmaya, terör ile mücadele siyasete malzeme, oy devşirmeye alet edildi.. Dış politika ve sınır ötesi düşmanlar da aynı akıbete uğradı, günlük siyaset ve oy malzemesi yapıldı.
*Bir arada yaşama kültürümüz biraz gelişirken, asabiyetçilik, particilik, mezhepçilik, cemaatçilik, hemşehricilik, bölgecilik ve bilumum mikro milliyetçilikler, kısaca kara cahiliye karakteri olan “kılikçilikler” çok daha fazla arttı.
*Eskiden her türlü şahsi çıkarların önünde iken, kişisel ikbal ve istikbal hesapları, Din, vatan, millet, bayrak gibi ortak değerlerin önüne geçti.
*Bu büyük milletin eşit ve değerli bireyleri olan Bektaşi kardeşlerimiz, 85 milyonun hakettiği her şeyi fazlasıyla hak ettiğini tespit ve teslim ederken, bu kardeşlerimize eskiden negatif olan bazı kısmi ayrımcılıklar, son olarak bu sefer pozitif ayrımcılığa dönüştü. Bu yaklaşım hem bu kardeşlerimize pozitif de olsa ayrımcılık ifade eder hem de hukuki bir takım başka pıroblemleri beraberinde getirir. Atılan adım doğru ama içeriği pıroblemli.
Bu yazıyı yazarken ilk etapta aklımıza gelenler bunlar. Hiç şüphesiz bütün bunlara birçok daha olumlu ve olumsuz gelişmeler eklenebilir.