Narayama Dağı…

06 Şubat 2024, 20:17

Bundan
Yıllar yıllar önce
Japonya’da,
Çok büyük bir kıtlık olur…
Onurlu bir millet olan
Japonlar’ ın,
Bu dönemde nüfusu
Çok düşmüştü…
Yeterli beslenemeyen
Bir millet,
Göz göre göre adeta kırılıyordu…
Yetersiz beslendiği
Ve
Daha zayıf olduğu için
Çocuklar,
Gözlerinin önünde ölüyordu…
Otları pişirip
Yemek yapıp, yiyorlardı…
Sokaklarda
Kedi,
Köpek gibi hayvanları,
Kesip,
Yemek zorunda kalıyorlardı…
O dönem
Öyle zor geçiyordu ki,
Japon hükümeti de
Bu duruma,
Bir çözüm yolu bulamıyordu…
Bu kıtlık dönemini
Atlatmak için
Yasadışı olsa da
Yetkililer,
Bulunan çözüm yoluna karışmıyordu…
Her şehir,
Her köy, kasaba,
Kıtlıkla mücadele için
Ayrı çözüm yolu bulmak
Zorunda kalıyordu…
İşte
Bu çözüm yollarından biri de,
Narayama Dağı’na yakın
Obasuta Köyünün
Bulduğu bir çözüm yoluydu…
70 yaşına gelmiş
Herkesi,
Narayama Dağı’na götürüp,
Ölüme terk ediyorlardı…
Daha sonra
“Narayama Dramı” olarak
Hafızalara kazınan
Bu olay,
Şiirlere, hikâyelere,
Tiyatrolara,
Sinemalara konu olmuş,
Bir milletin dramı olarak
Hafızalara kazınmıştı…
Orin Ana
Bu köyde yaşayan
69 yaşına gelmiş,
Fakat
Çok sağlıklı bir kadındı…
1 yıl sonra
Narayama Dağı’na bırakılıp,
Öleceğini biliyordu…
Ancak
Dul kalan büyük oğlunu,
Torunlarını
Ve
Bütün ailesini düşünüyordu…
Ölüme terk edilmeden
Onları rahat ettirip
Bütün işlerini bitirip,
Huzur içinde ölmeyi istiyordu…
Bu yaşına rağmen
Çok sağlıklı
Ve
Dişlerinin sağlam olması
“Yemek yiyip,
Diğerlerinin rızkına engel olduğu”
Dedikodusu yapılınca,
Bir taşla beraber
Vurup,
Ağzındaki bütün dişlerini kıracak
Cesaret ve
Onura sahip bir kadındı…
Zaman hızla geçiyor
Ve
Orin Ana
70 yaşına giriyordu…
Bütün işlerini tamamlamış
Artık
Narayama Dağı’na
Huzur içinde gidip, ölebilirdi…
Büyük oğlu
Bir sepet içine koyduğu annesini
Sırtlanıp,
Yorucu bir yolculukla
Narayama Dağı’nın
Zirvesine çıkarmıştı…
Etraf
Öyle korkunç
Öyle acıklı bir haldeydi ki,
Her ikisi de korkmuştu…
Yabani hayvanlar
Biraz sonra bırakılacak olan
Kadını gözlüyordu…
Akbabalar,
Daha önce bırakılmış
Cesetlerin başındaydılar…
Çakallar uluşuyor,
Kurtlar uluyordu…
Oğlu
Annesini dağın başında bırakıp
Geri dönerken
Kar yağmaya başlamıştı…
Aslında
Bu karın yağmasına
İçinden ağlamakta olan
Oğlunu sevindirmişti…
Çünkü
Soğuktan annesi
Çabuk ölecek,
Çok acı çekmemiş olacaktı…
…
O günün Japonya’sında
Oğlunun
Annesine yaptığı bu uygulamayı,
21 Yüzyılın Türkiye’sinde
Devlet Baba,
Emeklilere yapıyor…
Ekonomist bir liderin sayesinde
Ekonomi çökmüş,
Halk
İnim inim,
İnler duruma gelmişti…
O gün
Japonya’da olduğu gibi
Türkiye’de de
Millet bir lokmaya muhtaç hale geliyordu…
Ekonomiden dolayı
İntiharlar,
Cinnetler çoğalmış,
Sebepsiz şekilde
Adeta
Bir millet
Yaşam mücadelesi içinde
Debelenir olmuştu…
İnsanlar mutsuz, gülmüyor
Ve
Yaşamak denirse
Yaşamaya çalışıyordu…
Emekliler,
Bu gidişatı geri çevirmek için
Son şanslarını değerlendirmelidir…
Ünlü
Zamburlu düşünür
Ford İlyas,
“Size
Yelek olan,
Bana kürk olur,
Gomişim o havalara” derdi…
…
Bu akşam
Peygamber Efendimiz (as)’ın
Göklere çıktığı akşam olan
Miraç Kandilidir…
Herkesin
Kandilini kutlar,
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…