Birkaç gün önce birkaç arkadaşla beraber Müslüman kimliği üzerinde güzel bir sohbet ettik. Genel kanaat Müslümanlar büyük bir çoğunlukla kimlik İslam’ı yaşamakta .

Şu hiç unutulmamalıdır ki İslam imar eder. Müslümanlar dünyaya geliş sebeplerini unutmadan hayatları boyunca dünyayı ve insanları imar etmeleri asli vazifeleri arasındadır. Bulundukları yeri dönüştürmek en önemli yetenekleri arasındadır. Bu Selçuklularda da ve Osmanlılarda da böyledir. Her iki devlet dünyayı dönüştürmüşlerdir. Hiçbiri ne dünyaya ne de içerisinde bulunan insana zarar vermemişlerdir. Daima imar etmişlerdir.

Fakat son yıllarda Müslüman dönüşmeye başladı. Her daim dünyevi akılla etrafına davranmakta. Dünyevi akıl canlı olduğundan daima etrafına zarar vermektedir. Hem dünyaya ve hem de insana zarar vermektedir. Yani Müslümanın örnek alınma vasfını yetirmiş durumdadır.

Konuma önemli bir insanın sözüyle devam etmek isterim. Yusuf İslam’ı duydunuz değil mi?! Hani şu meşhur İngiliz sanatçı. Daha sonra Müslüman olup İslami isim alan şahıs. Bu kıymetli şahıs ne diyor biliyor musunuz ?! “ Ben Müslümanların hayatına bakıp Müslüman olmadım. Eğer Müslümanların hayatına bakıp Müslüman olmam arasında tercih durumu olsaydı Müslümanların yaşadıkları hayattan dolayı İslam’ı seçmezdim. Fakat Allah bana Kuranı ve Peygamber Efendimizi tanıttı ben onlardan sonra İslam’a girmeyi murat ettim.”Der.

Görüyorsunuz değil mi?! Adam ne de güzel bir teşhis yapmış. Niye öyle?!

Çünkü Müslüman Allah’ın dediğini değil de nefsinin ve çıkarlarının dediğini yapmakta da ondan. İşinde menfaat , ibadetinde menfaat ve ticaretinde menfaat. Daha ne olsun?!

Bakınız bir başka örnek vereceğim ne demek istediğim daha güzel anlaşılacaktır. Bir Cuma günü öğle öncesi derslerimi yaptıktan sonra mahallemin camisinde Cuma vaazı verdim. Cuma kılındıktan sonra cami cemaatinden bir ağabeyimiz yanıma geldi ve şöyle söyledi ;” Evladım ben İslam’ı hayat nizamı olarak görmüyorum. Ben kendisine Hacı Ağabey az önce Cuma kıldık niçin bu kanıya vardın dediğim de bana Nizamettin Hocam evladım bak şöyle . “ Biliyorsun ben Avrupa’dan emekliyim. Maddi durumum çok iyi. Köyümde ki eve esnaflardan birine gidip en iyi mamuller için para veririm. Evladım ben bugüne kadar evime verdiğim paranın karşılığı olarak bir kez olsun kaliteli mal gönderilmemiştir. Ben birinci sınıf mala karşılık para verdim esnaf bana altıncı sınıf mal gönderdi. Bu nasıl Müslümanlık?! Bundan dolayı bunların inandığı Müslümanlığın insanlığa fayda getireceğine inanamıyorum. “ dedi. Şimdi gel de çık işin içinden. Ben elimden geldiğince bu gibi insanların örnek alınmaması lazım geldiğini ve karşımızda örnek olarak Kuran ve Peygamber efendimiz bulunduğunu kendisine söyledim.

Böyle onlarca örnek var. Ne yapmalı?! Öncelikle Kurana ve sünnete dönmemiz lazım gelmektedir. Her türlü menfaat yapılanmalarına sırtımızı dönmemiz lazım gelmektedir. Müslümanın dünyayı ve insanları imar ettiğini hiç aklımızdan çıkartmamanız lazım gelmektedir. Bir faydalı bilgi. Diriliş Ertuğrul’da haçlı Komutan Ertuğrul’a ; “ Siz Müslüman Türkler iki yılda imar ettiğiniz Söğüdü biz haçlılar bir saatte dağıtırız.” Bütün mesele bu.

Hak olan İslam imar ediyor batıl olan ise yıkıp geçiyor. Ne can ne mal ne namus . Hepsi hak getire…

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber