Millet ittifakı sürekli haktan hukuktan özgürlükten söz ederken bir yandan da iktidara geldiklerinde muhalif basına el koyacaklarını söylüyorlar.

Bu beyanları bile ne kadar ilkel bir zihniyete sahip olduklarının bir belgesidir. Bunlara bir devleti nasıl teslim edersiniz.

Mesela Erdoğan’ı yargılayacaklarını söylüyorlar ama PKK terörünün meclisteki uzantısı olan HDP den tek kelime edemiyorlar.

KHK ile görevden alınan terör faillerini geri iade edeceklerini söylüyorlar. Arkadaş bu ülkeyi biz çöplükte mi bulduk, piyangodan mı çıktı. Siz nelerden söz ediyorsunuz.

Milyonlarca insanımızın canları ve kanları üzerine kurulmuş bir devletimiz var. Dış mihraklar tarafından desteklendiği bilinen PKK ve benzeri terör örgütleri, doğu ve güneydoğu illerimizde özerklik adı altında ayrılıkça bir devlet kurmak istiyorlar.

Bizim altılı muhalefet ittifakı, bu şer odaklarının taleplerine yeşil ışık yakarak işlerini kolaylaştıracaklarını ifade ediyorlar.

Ak partinin yargıya müdahalesinden söz ediyorlar kendileri yargının kararları ile haklarında işlem yapılan kimi tutuklu ve hükümlüleri serbest bırakacaklarını söylüyorlar.

Yargıya müdahale etmeden bunu nasıl yapacaklarını merak ediyorum. Bu resmen iktidara gelince biz yargıya müdahale edeceğiz demektir.

Bu ne yaman bir çelişkidir.

Ben kuvvetler ayrılığı denilen masala hiç inanmadım ve asla inanmam. İnandığını söyleyenlerin de yargı gücüne nasıl müdahalede bulunacaklarını, yargıya rağmen içerideki tutuklu sanıkları ve hükümlüleri serbest bırakacağız söylemleri neye nasıl inandıklarını ortaya koymuşlardır.

Millet ittifakının en büyük yaygaralarından biri de “ülkede devlete ait ne varsa sattı savdılar” iddiasıdır.

Bu iddiaya tam olarak cevap vermek burada çok fazla yer kaplayacağı için lütfen internete girip “Ak Parti öncesi satılan devlet fabrikaları ve kurumları” diye yazıp baksınlar bakalım hangi dönemde neler satılmış görsünler.

Ben özelleştirmeye karşı değilim. Hepimiz sahip olduğumuz gayrimenkul veya menkul malları kendi çıkarlarımız doğrultusunda yeri gelince satarız.

Devlet de bunu yapmıştır ve doğru olan da budur.

Dünyanın bütün kalkınmış ülkeleri özel sektörün gücü sayesinde kalkınmışlardır.

Ülkemizde bir uçtan bir uca gerek alt yapı ve gerekse üst yapı anlamında yapılanları görmezden gelmek, en hafif tabiri ile insafsızlıktır.

Milletin fakirleştiğini söyleyenler, her kapıda bir otomobilin olduğunu da göremiyorlar. Bir buçuk milyona yakın depreme dayanıklı konutun yapıldığını da göremiyorlar.

Yirmi bin km den fazla bölünmüş asfalt yolun yapıldığını da farkında değiller. Silah sanayiindeki gelişmeleri hava alanlarını köprü ve tünelleri hatta nükleer santralımızı acaba neden göremiyorlar.

Bütün bunları göremeyenler, devletin kasasından emeklilere her bayram arifesi sekiz bin beş yüz lira vereceklerini kendi ceplerinden veriyormuş gibi övünerek vadedebiliyorlar. Demek ki orada para var yalandan yok diyorlar.

Yurt dışından uyuşturucu baronlarından alacağını söz verdiği üç yüz milyar dolar helal para ile milletimizi kalkındıracakmış bu Kemal Kılıçtaroğlu.

Eh ne diyelim demek ki onlarla da bir dostluğu var ki bu kadar emin konuşabiliyor.

Ne günlere gelmişiz, bir ana muhalefet lideri iktidara gelmek için kendi vatandaşlarına neleri vadediyor.

Allah akıl fikir versin.

09.04.2023 M.Sadullah SAĞLAM

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber