Trabzon’un ekonomik anlamda göz bebeği Arap turizmine darbe için, şehir merkezinin göbeğinde (meydan) kanımca, organize edilen provakatif bir saldırı sonucu, Arap dünyasında yaşanan kısa süreli korku ve küskünlük sektesi,
Trabzon Valiliği ve Belediyeleri tarafından, Karadeniz insanının mert, misafirperver ve hoşgörülü olduğu, ayrıca yaylalarımızın, Uzungöl’ün, Trabzon’a özel yöresel yemek kültürünün ve tarihi yapısının tanıtıldığı kısa videolar ile aşılmıştır.
Bu günlerde Trabzon ve çevresinde Arap turizmi, sonbahar gelmesi ve okulların açılmasıyla %90 oranında düşmüş olmasına rağmen devam etmektedir.
Çocuksuz turistlerin, yeni evli, yani balayı turistlerinin oldukça tercih ettiği Trabzon, turizmde vardır ve var olmaya devam edecektir.
Bu değerimizi engellemek isteyen yada elimizden alıp diledikleri bölgelere çekmek isteyen kötü niyetli kişi yada kişiler, organize ettikleri provakatif eylemleriyle bunu başaramayacaklar, Trabzon’un göz bebeği Arap turizmini ve kardeşlerimizi elimizden alamayacaklar.
Bu konuda, pek tabiki kötü niyetli kişiler hiç boş durmuyor, sosyal medyada elimizdeki bu değeri karalama, kötüleme ve değersizleştirme eylemlerine devam etmektedirler.
Bunlara pabuç bırakmayacağız, her ne kadar saldırırlarsa saldırsınlar, biz bilinçli olacağız onlarsa sadece bizim reklamımızı yapmış olacaklar.
Buradan, Trabzon ve Arap turizmine darbe vurmak isteyenlere bir soru sorup, birde tavsiyede bulunmak istiyorum.
Siz hiç
Uzungöl’ü, Hamsiköy’ü, Zigana’yı, Sümela manastırını, Ayasofya’yı, Hıdırnebi’yi, Haçkalı’yı Kayabaşı’nı, Atatürk köşkünü, Boztepeyi, doğal tabiatımızı, havamızı, suyumuzu, yağmurumuzu ve sisimizi alıp başka yere taşıyabilir misiniz?
Ben size söyleyeyim,
Taşıyamazsınız çünkü bunlar Trabzon’a Allah c.c. nin bir lütfudur. Rabbim bu doğal güzellik ve özellikleri bu bölgeye bahşetti, siz dahil herkes, bunun keyfini ve mutluluğunu yaşamak için buraya gelmek zorundasınız.
O sevmediğiniz, yada elimizden almak istediğiniz Müslüman Arap dünyası da Trabzon ve Karadeniz’in yukarda saydığım doğal özelliklerine geliyor, gelmeye de devam edecek. Rabbim istemedikçe buna, kötü niyetlilerin tamamı dahil hiç kimse engel olamayacak bu böyle biline.
Turizm anlamında Trabzon bir değerdir, hemde hızla yükselen bir değer. Bunu dahada değerleştirmek ve daha çok katma değer elde etmek için, size inat turizmi kış aylarına da yayacağız, üç ay değil dokuz ay yapacağız, sinsi ve provakatif düşünenlerede dokuz doğurtacağız bilesiniz.
Devletimizin bir tane bile fabrikasının olmadığı Trabzon’da esnaflık, fındık ve kısmen çay ile geçinen Trabzonlu, turizm gibi bir nimet bulmuş, bunun halkımıza ve ülkemize katkısı ortadayken, bunu elimizden almak için buna sekte vurmaya çalışanlar, faydası olduğu halde her hangi bir şekilde sevilmeyen istenmeyen şeyler için söylenen “Ne Şam’ın şekeri Nede Arap’ın yüzü” ifadesini kendimize söylenmesine müsaade etmeyeceğiz.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)