Yıllardır hep düşünür, bayram hakkımız mı, değil mi,  gerçekten bayram edecek durumda mıyız diye muhasebe ederim.

            Nereden baksak, dünyevi ya da uhrevi, dahili ve harici, ülkemiz, kardeşlik coğrafyamız ve insanlık alemi bütünü içinde halimizi incelesek, bayram edecek bir ortam olmadığını,

              Bırakınız sevinmeyi, bayram etmeyi, tam aksine sürekli ağlayacak, yas tutacak ve karalar bağlayacak durumda olduğumuzu sarih olarak görüyoruz.

               Asrın dörtte üçünü yaşayıp bitirmeye doğru gittiğimiz tüm ömrümüz boyunca, hep bayram etmeyi bekledik ama olmadı.

               Bir kez yüzümüzün güldüğünü, birazcık olsun bayram ettiğimizi sadece 1974’de Kıbrıs harekatımızın zaferle sonuçlandığında görmüştük. Gerisi ufak tefek ve uzun sürmeyen, bazen de hayal kırıklığına uğratan bayram ve sevinçler idi.

                 Peki ne zaman bayram ederiz ya da edeceğiz?

                 Tepeden tırnağa battığımız günahlarımızdan kurtulduğumuz, her gün, her ay ve bütün bir yılımızın GÜNAHSIZ geçtiği,

                  Yurdumuzda, kardeşlik coğrafyamızda ve dünyada ADALETİN egemen olduğu,

                  Dicle’de bir koyun kaybolsa Ömer’den sorulduğu, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytanların bulunmadığı, kısasa kısasın uygulandığı, kasetlerin, kumpasların olmadığı, kimsenin özel hayatının deşifre edilmediği, özel günahların değil, topluma bakan, toplumu ilgilendiren günahların üzerine gidildiği, ulu orta aşüfteliğe, aleni fahişeliğe ve bunlara giden yollara engel konulduğu, namus, edep, haya ve adabı muaşerete uyulduğu, çevreye, tabiata, toprağa, havaya, suya, bitki ve hayvanlara zarar verilmediği, bir karış vatan toprağının satılmadığı, her türlü terör ve kavganın bittiği, ÇEVRE KİRLİLİĞİNİ ve daha önemlisi İNSAN KİRLİLİĞİNİN ortadan kaldırıldığı,

                  AHLAKIN, doğruluğun, DÜRÜSTLÜĞÜN, kardeşlik ve sevginin hakim olduğu,

                  Kimsenin AÇ ve YOKSUL kalmadığı, herkesin iş ve aşa sahip olduğu, gelirde ve gelir paylaşımında adaletin sağlandığı, her alanda eşitlik değil, adaletin egemen olduğu,

                  İktisadi, siyasi, sosyal, askeri ilmi ve teknolojik KALKINMANIN gerçekleştiği,

                  Düşünce ve İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN kamil anlamda yürürlükte olduğu, cezaevlerinin değil, ilim müesseselerinin arttığı,

                  Herkesin haksızlık karşısında SUSMADIĞI, kim olursa olsun ZALİMİN karşısında ve MAZLUMUN yanında olunduğu,

                   İNSAN HAKLARININ hiçbir şekilde ihlal edilmediği,

                  YALAN, algı, abartma, karartma, saptırma, manipülasyon, dezenformasyon, nefret dili, ötekileştirme, öcüleştirme, kutuplaştırma, kamplaştırma, düşmanlaştırma, AYRIŞTIRMA ve BÖLÜCÜLÜĞÜN olmadığı,

                   Her türlü KILİKÇİLİĞİN, parçalanmışlığın ve fırkalaşmanın ortadan kalktığı,

                   Ülkemizde ve dünyada SÖMÜRÜNÜN sona erdiği, alın teri kurumadan emeğin karşılığı tam verildiği,

                   Taciz ve tecavüzlerin, sürgünlerin, işgallerin, SAVAŞLARIN ve soykırımların bittiği,

                   Titreyip kendimize döndüğümüz, UYANIŞ, DİRİLİŞ ve MUTLAK KURTULUŞUN sağlandığı,

                    TÜRKİSTAN’ın Çin mezaliminden kurtulduğu, KIBRIS’ın her türlü bağımsızlığı elde ettiği, esir TÜRK ve MÜSLÜMAN tüm coğrafyalarımızın bağımsızlığına kavuştuğu,

                     TÜRK ve MÜSLÜMAN BİRLİĞİNİN sağlandığı, Türk ve Müslüman alemin sultalardan, diktatör ve firavunlardan kurtulduğu,

                      Kardeşlik coğrafyalarımızın kendi ASKERİ, SAVUNMA, İKTİSADİ, KÜLTÜREL, SİYASİ, İLMİ VE SINAİ birliklerinin, kendilerine ait İHM ve ADALET mekanizmalarının kurulduğu,

                      FİLİSTİN’in ziyonist canilerin işgalinden kurtulduğu, KUDÜS’ün özgür olduğu,

                      BALKAN ve KAFKAS coğrafyalarında yaşayan kardeşlerimizin tam bağımsızlığa ve refaha kavuştuğu, Bosna’nın, Kosova’nın, Batı Tırakya’nın, Arnavutluk, Çeçenistan, Dağıstan, Abhazya, Adıgey, Altay, Kırım, Tatar ve bilumum   EVLAD-I FATİHAN’ın özgür olduğu,

                       Arakan’ın, IRAK, SURİYE, YEMEN, LİBYA ve AFGANİSTAN emperyalist canavarların  vahşi pençesinden kurtulduğu,

                       Mısır, Sudan, Tunus, Fas, Cezayir, Somali, Mali, Nijerya ve bilumum AFRİKA Müslümanlarının sömürüden azat edildiği,

                        İran’ın, Pakistan’ın ve Asya TÜRK Cumhuriyetlerinin, Azerbaycan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan’ın  istikrara kavuşup, her alanda bağımsızlığa kavuştuğu,

                        KEŞMİR’in ve HİNDİSTAN Müslümanlarının Hindu zulmünden kurtulduğu,

                        Emperyalist ABD ve Rusya çıkarlarına feda edilen UKRAYNA savaşının bittiği,

                        Emperyalizmin ve lanetli ZİYONİZMİN yerle yeksan olduğu,

                        Dünyadaki tüm haksızlık ve hukuksuzlukların hesabının sorulduğu,

                       Dünya ve ahiret SAADET ve KURTULUŞUNUN sağlandığı zaman bayram edebiliriz, edeceğiz.

                        İnşaallah o zaman bayram edecek, bayram etme hakkını o zaman kazanacak, o zaman gerçek bayramlara erişmiş olacağız.

                        Bu hedefe, gayret ve çalışmaya odaklanmış olarak, zulme uğrayanları unutmamak, kurban etinin tamamını dahili ve harici muhtaçlara bağışlayarak, bayram edemediğimiz ama beterinde beteri var diyerek halimize şükredip, daha iyiye, gerçek bayramlara ulaşmak niyet ve çabasıyla, buruk bayramınız mübarek olsun. 28.06. 2023

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber