UEFA Avrupa ligi ilk maçında Macaristan temsilcisi Ferencvaros ile deplasmanda karşılaşan Trabzonspor, hatalarla dolu bir müsabaka ortaya koyarak, 75 dakika on kişi oynayan rakibine maalesef 3-2 mağlup olarak hem taraftarını üzdü, hem gruba mağlubiyet ile başladı, hemde oyuncu ve hocaya eleştirilerin yüksek sesle dillendirilmesine sebep olduki, bu durum süper ligde henüz yarışın yeni başlamasına rağmen, Trabzonspor’u olumsuz yönde etkileyerek, kötü sezona gebe durumuna düşürebilir endişesindeyim.
Bazen Abdullah hocayı anlamakta zorluk çekiyorum, tabiki onu anlamak gibi bir mecburiyetim yada üstün yeteneklerim yok ama, sahada tel tel dökülen oyunculara neden ısrarla sabreder bilmem, Abdülkadir Ömür, Bardhi, Gıbamin ve Hugo bu maçta kötü ve sabredilen oyuncuların başındaydı mesela, buna kaleci Taha’yıda ekleyebiliriz ancak gerek duymadım çünkü, kalecinin yaşı ve tecrübesi bu hataları normal kılıyor ama diğer tecrübeli ayakların buna hakkı yok.
Tabiki oyuncu ve dolayısıyla hocada Avrupa arenasına galibiyetle başlamak isterdi, ancak son haftalarda oyuncu hataları ile puan kaybetmeler arttıkça takımın direncide düşecektir. Bu durumu tersine çevirmek ve negatif olan bu bireysel hata ve puan kayıplarını Trabzonspor adına pozitife çevirmekte başta hocanın ve sonra oyuncuların birinci görevidir ve artık bunun gereğinide bekliyoruz.
Abdullah AVCI, sol bek Eren Elmalı’yı yanında oturtarak bu mevkide stoper Denswil ile oyuna başlaması, ilerleyen dakikalarda beni oyundan alacak düşüncesiyle Hugo’yu strese sokup hata yapmasına zemin hazırladığı gibi, Denswil’inde oyun kalitesini düşürmektedir. Sonra çıkıp maç sonu demecinde, böyle böyle, şöyle şöyle yapmamız lazım diyerek, teknik ve taktik bir çeşit cümleler kurarak, bunu bu camiaya açıklayamazsın.
Şöyle böyle yapmamız lazım dediğin bütün taktik, teknik gereksinimlerin gereğini yaparak maça çık hoca, bana hikaye anlatma, yapmamız gerek dediğin işleri taraftar yapmayacakki yapılmasını düşündüklerini, şöyle yapmamız lazım diye taraftara anlatıyorsun, sen mağlubiyetin sebeplerini ve hatalarını ortaya koy ve deki şurda şurda, şunları şunları başaramadık ve sonucunda maçı kaybettik, kısaca hata yaptığını ve bunu kabul ettiğini itiraf ette bizde
bilelim ve bunu düzelteceğine inanalım, çünkü sana güveniyoruz.
Sonuç olarak bu maçta kaybetmemiz bir şeyleri kaybettiğimiz anlamına gelmiyor, Abdullah hocanında dediği gibi, önemli olan burada bu gruba nasıl başladığımız değil, nasıl bitireceğimizdir.
Şimdi bu maçı ve mağlubiyeti bir kenara koyarak ligimize dönelim ve Adanademirspor’u deplasmanda muhakkak mağlup ederek üç puanla Trabzon’a dönelim, dönelimki eleştirilere set çekerek kafalarda şüpheye mahal bırakmayalım.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)