Yıllardır beklediğimiz şampiyonluk bir geldi pir geldi, etkisini öyle bir gösterdiki, camia yerle bir oldu. Sanki yıllardır gelmeyen şampiyonluğun doğurduğu yıkım ve huzursuzluk, şampiyonluktan sonrada aynı şekilde etkisini ortaya çıkardı.
Neden böyle oldu? sorun tam olarak neredeydi? bunun çaresi yok muydu? gibi bir sürü soru sorabilir ve aynı şekilde bir sürü cevaplarda alabiliriz.
Bu konuda inanın Trabzonspor taraftarının hepsinin bir fikri ve bir önerisi var, var ama çare yok ve sonucu değişmeyen bir gerçek yaşadık. Bu gerçek maalesef şampiyon takımın darmadağın olmasıyla sonuçlandı.
Peki neden hala aynı hatalar yapılıyor? Anlamak mümkün değil. Buna akıl tutuşması falan mı demek lazım, bilemedim.
Hatırlayın! Trabzonspor şampiyonluğa gidiyorken, ama öyle ama böyle, hatta hiç gerek yokken hocası Ünal Karaman’la yollarını ayırıyor, hadi ayırdın, şampiyonluğa giden takımı, görevine son verdiğin hocanın yardımcısına teslim ediyorsun ki, bu hoca camiamızın bir ferdi fakat, çok tecrübesiz vede, doğal olarak şampiyonluk gidiyor.
Neden sonra! Şampiyonluk yani koca sezon gidince, yardımcıdan yaptığın ve umut bağladığın hocanla yollarını ayırıp, gelecek sezona bu kez, daha büyük bir hata yaparak, yardımcının yardımcısı ile başladın.
Bu akıl tutulması değilde neydi? Ne oldu? Pek tabiki fiyaskoyla sonuçlandı ve bir sezon daha heba oldu, yandı bitti kül oldu. Burası ali babanın çiftliğiydi ya, savur babam savur, nasılsa her şey bedava, ne olacakki, yolla yardımcının yardımcısını da, al başkasını getir göreve.
Neyseki, yeni gelen hocamız camiayı iyi tanıyordu vede tecrübeliydide, bir akım başlatıp tecrübesiyle camianın gücünüde arkasına alıp çok şükür beklenen şampiyonluk geldi.
Eee ne oldu? Olan yine Trabzonspor’a oldu, tam burada akıl tutulması devreye girdi ve bir önceki sezon transfer ve organizasyon da tarih yazan yönetim, bu kez alışıla gelmiş hastalık nüksetti ve hata üstüne hatalar bir birini kovalayınca yine hüsran, yine hüsran dolu senaryolara geri dönüldü.
Şampiyon hoca ile yollar ayrıldı, ardından şampiyon başkan ayrıldı ve şampiyon başkanın yardımcısı olağanüstü kongrede tek aday olduğundan başkan olarak göreve getirildi.
Yeni Başkan ilk icraat olarak gönderilen şampiyon hocanın yerine, onun yardımcısını sezon sonuna kadar olmak kaydıyla göreve getirdi. Yine yardımcıya teslimiyet ve bu karar camiada büyük eleştiri aldı.
Trabzonspor taraftarı futbolu bildiğinden, bu işin bu hocayla olmayacağını fazlasıyla dile getirdi fakat, başkan ne derse o. Peki tamam hocamız, yardımcı hocadan oldu, olduda, hoca öyle bir açıklamalar yaptıki, yenilir yutulur cinsten değildi bu açıklamalar.
Teknik ekip kadrosunu genişletmek için bir kondisyoner getirildi, bu kondisyoner şike sezonunda Fenerbahçe’nin hocasının yardımcısıydı ve daha sonra başkanları tarafından kovulduydu.
Sen böyle bir adamı buraya getireceksin yetmedi birde açıklama yapacaksın, bu konuda Aykut hocadan yardım aldım diye, hooop ne oluyo siz kimsiniz? ne işler çeviriyorsunuz? siz bizi aptal mı sandınız arkadaş? dolayısıyla tepkiler uçtuda uçtu.
Sonra Ne oldu? Transfer tahtası kapalı ve kadro kurmakta zorlanan bir takım gelip seni evinde 4 gol atarak yenip gidiyor, hemde içerde kaybetmeyen bir Trabzonspor’a 4 gol birden atıyor, kim atıyor, transfer yasağı olan ve kadro kurmak zorlanan bir takım!
Tabi düşmeye gör, böyle oluncada dedikodular, kulisler ve baskılar aldı başını yürüdü. Sen yardımcıdan medet umarsan sonu bu olur diyen, oyuncular hocayı sevmiyor ve sabote ediyor diyen, o hoca bu hoca derken gelinen noktada elimizde kalan bir Türkiye kupası var, oda bu olumsuz ve gergin havada uçup gider zaten diyen, ne ararsan var.
Bu kötü havanın yok olması ve gelecek sezonuda heba etmeden, biran önce Trabzonspor gelecek sezonun organizasyonu için asıl hocasını belirlemeli ve ona tam yetki vermeli, yardımcı, yardımcının yardımcısı işlerindende artık uzak durmalı.
Görünen köy kılavuz istemez demiş atalarımız, olmuyor işte olmasıda mümkün görünmüyor o nedenle radikal kararlar şart olmuştur, gerekeni cesurca yapın lütfen.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)