Samimiyet ve Huzur

28 Ağustos 2020, 15:47

İnsan yaradılışı gereği saygıyı hak eder. Hak ettiği saygı görebilmesi için başkalarına saygılı olması gerekir. Diğer insanla ve canlılara saygı gösterdiği oran dada saygıyı hak eder. İnsan yaradılışı gereği yaratılmışların en şereflisi olarak yaratılmıştır. Samimiyeti ve tevazu ölçülerinden tavız vermeden toprak gibi olmalıdır.

Kendisini beğenmiş kibirli kimse, insanlarla ilişkilerinde daima sıkıntı ve sorun yaşamaya mahkûmdur. Benliğine hâkim olamamış, büyüklüğün güçte, parada, malda ve görüntüde olduğunu sanan, bu nedenle çevresindeki insanları küçümseyen kimse, insanlardan uzak kalır ve yalnızlığa mahkûm olur.

“Tevazu ve alçak gönüllülükte toprak gibi ol” öğüdü, insanların kibir ve gururdan uzak durmasını, her zaman alçak gönüllü olması gerektiğini vurguluyor. Nasıl ki toprak görünüşte hakirdir, ayakaltındadır, fakat bütün canlıların hayat kaynağı olma özelliğini taşıyor.

Görünüşte değersizdir, ama bütün hazineleri, madenleri ve bütün cevherleri bağrında barındırır. Görünüşte ölüdür, ama hayat ondan fışkırır. İşte insan da haiz olduğu değer ve kabiliyetleri ön plana çıkarmaktan ziyade, kendine düşeni mütevazı bir şekilde yerine getirmeye çalışmalıdır.

Samimi insan, kendi egosunu şişirmenin, kibirlenmenin, insanlara üstten bakmanın, onları tavır ve sözleriyle aşağılamanın insana yakışmayacağını bilir, insanlığın tevazudan geçtiğinin farkında olarak hareket eder. İnsan, bu alçakgönüllülüğü sayesinde insanlığına değer katar.

Bilhassa hizmet etmek için, hizmet etsin diye seçilen kişiler buna daha fazla dikkat etmelidir. Seçim beyannamelerinde boy boy vaatler unutulmamalı.

Birde tabi ortak akıl var. Bu ortak akıl meselesi çok su kaldırıyor. Genelde söylemde kaldığını görüyoruz. Aslında sorunların meydana gelmeden çözülmesi ve sonrasında en akılcı yol ortak akıl formülü önümüzde duruyor. Lakın gel gör ki günümüzde ortak aklı çoğumuz ota da takıl olarak anlıyor ve algılıyoruz.

İdareciler olması gereken vasıfların başın da alçak gönüllü olmak ve ortak akıllar sorunların çözümüne yaklaşmaktır.

Makam sahibi toprak gibi olmalıdır. Toprak hiçbir kişiyi seçmez, seni sevmedim deyip mezardan dışarı
atmaz. Sen hoşuma gitmedin, fikirlerin bana ters diye ve hatta beni çiğniyorsun diyerek görevini aksatmaz.

Kısacası her durumda mahlûkata eşit davranır.

Her insan da bulunması gereken güzel hasletler vardır. Bu güzel hasletlerin idarecilerde bulunması çok daha güzeldir. Toplumun motivasyonu, neşesi ve huzuru artsın eksilmesin diyorsak hem idareciler hem de idare edilenler toplumun değer yargılarına saygı duymalı, aynı zamanda uymalıdır.

Kemal Özdemir