Son zamanların en flaş ve sansasyonel haberi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun özel konuğu ile MOBESE’ye takılan balıkçı restoranındaki görüntüleriydi ve benimde radarıma takıldı. Neden mi?
İktidar tarafının bu olayı, hava muhalefeti sırasında gerçekleşmesi nedeni ile ayıplı sayarken, İmamoğlu’nun kafa çektiğini iddia ederek, eleştiri dozunuda buna göre artırması;
Muhalefet tarafı ise, bunun normal olduğunu ve bu kadar büyütülecek bir konu olmadığını savunurken, karla mücadele esnasında İmamoğlu’nun dozerin başındamı olması gerektiğini söylemesi ilgi çekiciydi.
Aslında, Ekrem İmamoğlu'nun Özel Yemek yediği anlara ilişkin MOBESE kaynaklı görüntülerin servis edilmesi, muhalefeti oldukça kızdırmış ve bunun yasal olmadığı hatta bir suç olduğunu iddia etmesi dikkat çekmişti.
Bu yemek proğramının, belliki daha evvelden planlamış olduğu, o günkü hava muhalefetine denk gelmeside bir talihsizlik olduğu aşikarken, buna rağmen o anın görüntülerinin iktidar tarafından servis edilerek kasıtlı haberleştirildiği muhalefet tarafından oldukça sert karşılık buldu.
Öncelikle şunu belirtmeliyimki bu konudaki görüşüm, o proğramın o güne, o hava şartlarına denk gelmesi, doğal bir talihsizlik olarak yaşanmış ve her insanında yaşaması muhtemel bir şansızlık ve rastlantıdır.
Bu hadisenin, benim gibi bir spor yazarının makalesine neden konu olduğunu merak edenlere, dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım.
Süper ligin 2010-11 futbol sezonunda kaynaklarca malum, Fenerbahçe’nin dolayısıyla yöneticilerinin şike yaptığı, bu yolla Trabzonspor’un maddi manevi haklarını, şampiyonluk kupasını ve camianın sevincini çaldığı şike içerikli konunun, uzadıkça uzatılarak sonunda FETÖ ile ilişkilendirilmek suretiyle kumpas olduğu iddiası;
Yeniden yargılama adı altında tekrar yargılama yapılarak, şikeye ait elde edilen görüntü ve ses kayıtlarının yasa dışı elde edildiği gerekçesi ile, delil olarak kabul edilemeyeceği söylenerek ve yeniden açılan davada bu belgelerin delil kabul edilmeyerek yürütülen davada, Şikeye karışan ve şikeyi yapan isimlerin, maalesef benim güzel ülkemde aklandığı ve Yargıtay tarafındanda bu kararın onandığı duyuruldu.
Peki, tam olarak bu noktada sormak istiyorum, şike davasında onlarca görüntü ve ses kaydı ortadayken, yetmedi şuçlanan isimlerin bazılarının itiraflarıda mevcutken, bu belgeler yasa dışı elde edilmiştir deyip, delil olarak kabul etmeyip, şike yok kumpas var diyerek, koca bir camiayı mağdur ederken,
Şike davasında, yasal olmayan yolla elde edilen belge deyip kabul edilmeyen söz konusu yöntemle elde edilen görüntüleri, nasıl oluyorda delil olarak kabul edip, yani MOBESE görüntülerinden belge yaratarak sosyal medyaya sızdırıp, milyonlarca kişinin başkanı olan bir şahsı, suçlu yada ayıplı gibi gösterebiliyorsunuz? anlamakta zorluk çekiyorum.
Bu fotoğraf ve MOBESE görüntüleri siyasette, rakibini eleştirmek ve kamuoyu önüne atmak için yeterli belgelerdir ise, şike davasında onlarca aleni olan ses ve görüntü kayıtları neden yeterli belge olamamıştır, yada neden onca gerçek belge kabul görmemiştir.
Yukarıda belirttiğim iki konu arasındaki belge elde etme yönteminin, kabul gören ve görmeyen nedenlerin hassas noktalarının açıklanmasını dileyerek, şikede suçlamak için yeterli görülmeyen görüntüyü elde etme yönteminin, milyonlarca kişinin başkanını suçlamak için yeterli olduğu noktasını, bir futbol sever, bir Trabzonspor’lu ve bir Türk vatandaşı olarak anlamak ve bilmek istiyorum.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)
Tebrik ediyorum ,tesbitlerin tam yerinde