Trabzonspor Papara Park‘ta tur için sahaya çıktı. St Gallen ile deplasmanda 0-0 berabere kalan Trabzonspor, bu akşam evinde muhteşem seyircisinin önünde Gallen’i yenerek tur atlamak istedi ancak, istemeyle olmuyor bu işler.
Abdullah hoca, İsviçre’de kazanamasa da iyi oynayan kadroyu, kazanan kadro bozulmaz mantığıyla bozmayarak sahaya sürdü. Ancak beklediğini ilk devre bulamadı.
Anlamakta güçlük çekiyorum, aynı kadro İsviçre’de iyi oynadıda, Trabzon’da ne olduki oynayamadı. Seyirci baskısı desen, geeeeççç derim, stres desen geeeeç derim, hazırlanamadık desen geeeeeçç derim, nedir ne sizi bu kadar kötü kılan?
İlk maçın yıldızları bu maçta muma dönmüş! Mendy, Ozan ve Bardhi bunların başında gelen oyunculardı.
Trabzonspor kötü oynadı dediğimiz ilk devrede bile zaman zaman pozisyonlarda buldu bulmadı desek haksızlık olur. Ancak bu pozisyonları gole çevirmekte zorlandık. Sıkıntı belli artık bunu bebeler bile biliyor.
İlk maçta kendi evinde pozisyon bile vermediğimiz Gallen, ne acıdır ki trabzon’da ilk devrede birkaç pozisyon buldu ve 31. dakikada golü kaydederek ilk devreyi 0-1 üstün tamamladı.
Neyse ki hoca yanlışını gördü ve ikinci devreye iki oyuncu değişikliği ile çıktı Ozan ile Bardhi’yi kenara alan hoca, Cihan ve Pedro‘yu sahaya sürdü. Ve oyun bir anda döndü, sonradan açılan Arap atı gibi Trabzonspor’da ikinci devre açılarak iyi oynamaya başladı.
Başta Orsiç olmak üzere, Mendy, Vişça, Enis, Okay ve yeni giren Pedro ile Cihan resmen coştu coşturdular.
Maçın 52. dakikasında Barisiç’in harika asistine muhteşem bir kafa vuruşuyla Trabzonspor’un beraberlik gölünü kaydeden Enis, takımın da tribünlerinde coşmasının fitilini ateşlemiş oldu. 1-1
Saviç ile Denswil her geçen maç daha iyi ikili haline geliyorlar.
İkinci devreye hızlı ve iyi başlayan ve iyide oynayan Trabzonspor’da bir süpriz yaşandı!
iyi oynayan oyuncu Orsiç ile beraberlik golünü atan oyuncu Enis’i dışarı alan hoca yerlerine ise, Trezeguet ve Draguş’u koydu. Bu dakikadan sonra iyi oynayan Trabzonspor geriledi ve Gallen oyunda dengeyi kurdu.
Maçın son anlarında Trabzonspor baskısını biraz artırsada, maçın 90 dakikasında ve ilave 8 dakikalık bölümde başka gol olmayınca maç uzatmalara gitti.
Hocanın Enis, Draguş değişikliğinin yanlış hamle olduğunu düşünüyorum. İlk maçtada Enis çıkınca takım baskı yemişti ve bu maçta da gördükki, Enis çıkınca yine baskı yedik.
Hoca, prensi Vişça’yı kenara alarak yerine yıldız adayı genç yetenek Poyraz Efe girdi. Poyraz herkese gösterdiki, bundan böyle daha çok süre almalı.
Şöyle genel olarak iki maçada bakıldığında bu Gallen’i çok rahat elememiz gerekirken, neden bu kadar zorlandık anlamakta zorlanıyorum. Tamam bir sürü etken ve sebep sayabiliriz ancak, kadro yapısı ve kadro değeri olarak bakıldığında Trabzonspor her iki maçta da bu takımı yenerek uğurlamalıydı.
On beşer dakikadan iki devre oynanan uzatma bölümlerinde de Trabzonspor üstün taraftı. Tabi üstün olmak yetmiyor üç direğin arasına topu sokmak gerekiyor, işte bu durumda ve o alanda Trabzonspor’un eksikliği olduğu için, sıkıntıda büyüdükçe büyüyor.
Ve sonunda 120 dakikada 1-1 beraberlikle geçilince maç penaltılara kaldı. Üzülmemek elde değil, çoktan işi bitirmemiz gerekirken buralara kadar gelmek, verilen bu emeklerin karşılığını almak için zorlanmak insanı gerçekten üzüyor.
Zorlandık diye üzülürken, takımımızın en tecrübeli oyuncusu Saviç’in kaçırdığı penaltı sonucu maalesef talihsiz bir şekilde Avrupa’ya veda ettik.
İsviçre’de yıkım ekibinin sesini kesen Trabzonspor, Trabzon’da Gallenin biletini keser demiştim fakat,
Gallen Trabzonspor’un biletini kesti.
Buna mukabil, taraftarda Avcının biletini keser diyorum.
Yukarıda da dediğim gibi bunca çalışma ve yatırımın tamamlanması için, Trabzonspor’un gol yollarında etkili bir golcüe ihtiyacı var. Yani Trabzonspor’un sıkıntısı net bir şekilde ortada bunu artık bebeler bile biliyor ancak, yönetimden golcü için henüz bir ses, pardon “tıs” bile yok.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)