
Suiçmez, AK Parti Grup Toplantısı'nda TÜSİAD’a ilişkin görüşlerini beyan eden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Yeni Türkiye’de haddinizi bileceksiniz, işadamı derneği iseniz iş adamı gibi davranacaksınız.” ve “Demokrasiyi yüksek seviyeye iktidarımız getirmiştir.” sözlerini Nasrettin Hoca’nın “kedi ciğer” hikâyesine benzetti. Suiçmez, “Demokrasi buysa, yaşadığımız ne? Yaşadığımız buysa, demokrasi nerede?” diye sorarak, iktidarın ülkeyi adeta bir açık cezaevine dönüştürdüğünü vurguladı ve “Demokrasi, anladığımız kadarıyla cezaevinde” ifadelerini kullandı.
Suiçmez “Türkiye’de 395 ceza infaz kurumunun k toplam kapasitesi 299.940 iken, toplantısı tutuklu ve hükümlü sayısı kapasitenin üzerinde olarak 392.456 kadardır. Sayın Adalet Bakanı, 11 yeni cezaevi inşasına bu yıl başlanacağını söylemiştir” diyerek, bu durumu “demokrasi herkese, herkes cezaevine” olarak nitelendirdiğini ifade etti.
TÜSİAD Başkanı’nın açıklamalarında suç unsuru olmadığına dikkat çeken Suiçmez, şunları aktardı: “TÜSİAD Başkanı 13 Şubat’ta, ‘2025 yılı için iş dünyası gözünden önceliklerimizi içeren bir kitapçık hazırladık. Bunun bir kısmını da size söyleyeyim, gündem çok ağır, hangi birini sayayım?’ demiştir. Biz de aynısını söylüyoruz. Depremlerde, yangınlarda, iş kazalarında çok sayıda vatandaşımızı kaybediyoruz. Hata, suistimal ve kayrımcılık çok yaygın. Aslında, ülkemizin bugün yaşadığı her şeyi özetliyor.”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarının ardından harekete geçtiğini belirten Suiçmez, “Sayın Cumhuriyet Başsavcımız, yanıltıcı bilgiyi alenen yayma ve adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçlarından dolayı resen soruşturma açıyor. Buna ne kadar ‘resen’ denir, artık siz oradan düşünün” dedi.
Suiçmez, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçunun fiilen işlenemez hale geldiğini belirterek, halkın zaten endişe, korku ve panik içinde olduğu bir ortamda, bu suçun maddi unsurunun gerçekleşmesinin imkansız olduğunu vurguladı. Halkın yaşadığı sıkıntılara dair sosyal medyada yapılan paylaşımları örnek gösterdi: “Bir vatandaş ‘En büyük sorun ekonomi, millet acından ölüyor.’ diyor. Diğeri bir seyyar satıcı, ‘Emekliyim, hâlimi görün.’ diyor. Pazardaki bir vatandaş, ‘Çok zordayız, insan gözü görmez mi? Çok kötüye gidiyoruz.’ diyor. Diğeri ‘Konuşursam beni alırlar’ diyor.”
Konuşmasını bir şiirle sonlandıran Suiçmez “Halkım ben, hani şu sayılmayan, hani şu çok halk. Soluğumun öyle bir gücü var ki sessizliği deler geçerim. Zulüm, acı, ölüm, şu bu bir anda gizlerse de tohumu. Döner elbet, elbet bir gün gelirim. Kavuşur baharına toprak. Döner gelir elbet bir gün sandık, halkın elleri dağıtır iktidarı” diyerek sözlerini tamamladı.