YRP Pazar İlçe Başkanı Bölükbaş: '’İklim Değişikliği Kanun Teklifine Hayır'’

Yeniden Refah Partisi Pazar İlçe Başkanı Ali Kemal Bölükbaş, iklim değişikliği kanunu hakkında yaptığı yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi:"

‘’Değerli Hemşehrilerim; Dünya üzerindeki pek çoğumuzun adını duyduğu başta OXFORD ve Yale (Yeyl) olmak üzere kalburüstü birçok üniversitede görev yapan bilim adamlarının bilimsel gerçekliklere uymadığı konusunda ortak kanaate vardıkları Küresel Isınma ve İklim Değişikliği yalanı hangi amaca hizmet etmektedir?

İklim değişikliği ve küresel ısınma kanunun en temel amacı karbon ayak izi denetimlerinin dünya üzerinde uygulanabilir hale gelmesine zemin hazırlamaktır. Peki, nedir bu karbon ayak izi?

Malumunuz üzere şu an Çin Halk Cumhuriyeti’nde de aktif bir şekilde uygulanan bu karbon ayak izi denetimleri, insanın tüm faaliyetlerini “Havaya Karbon Saldın” denilerek kısıtlama getirme amacını taşımaktadır. En gelişmiş yüz tanıma ve takip sistemleri yardımıyla insanı adeta bir gölge gibi takip etmekte, yaptığı tüm alışveriş ve harcamalara kısıtlama getirerek insanlık için yaşamı adeta bir işkence haline getirmektedir. Buradan elde ettiği sonuçlara göre de tüm insanlığa sosyal kredi adı altında adeta bir ortaçağ despotizmi gibi “Aylık şu kadar benzin alabilirsin, bu ay şu hatayı yaptın şehir dışına gidemezsin, bu ay eti fazla yedin evinden dışarı çıkamazsın, kırmızı ışıkta geçtin şu kadar süre konut kredisi kullanamazsın, elektrik faturan fazla geldi hafta sonu çoluğunla çocuğunla pikniğe gidemezsin” denilerek tüm özgürlükleri insanoğlunun elinden alınmak istenmektedir.

Bu kanunun amacı; en başta yaşamımızın temel gıda maddeleri olan et ve sütü elde ettiğimiz büyükbaş hayvanları gaz çıkardıkları komedisiyle tamamen yasaklamak, üretilen her ürüne bir karbon emisyon kodu vererek üretimini ve insan tarafından kullanımını kısıtlamak, attığı her adımı, yediği her lokmayı adeta sayıp, “Havaya çok karbon saldın” denilerek her türlü insani faaliyeti ve hareketi kontrol altına alıp kısıtlama getirmektir.

Bahsettiklerimizden de anlaşıldığı üzere, asıl amacın “Karbon Ayak İzi” denetimi olduğu, insanlığı küresel kölelik sistemine mahkum etmek ve en nihayetinde de insanı dünyada üstlendiği rolden el çektirerek, tüm insani faaliyetlerin ve doğal besin kaynaklarının karbon salınımını artırdığı yalanı ile bütün bu imkanlardan mahrum etmek ve sonrasında da yapay et başta olmak üzere, hayvanların bile tüketmediği haşerat, böcek, kurt gibi maddeleri “Karbonsuz protein kaynağı al bunu ye” diyerek insanlığa dayatmaktır. Bu uygulamalar dünyada başta Çin olmak üzere birçok ülkede uygulamaya başlamıştır. İşin özü budur değerli pazarlılar.

Zaten pahalılık ve enflasyon gibi acil çözüm bekleyen ekonomik sorunlarımız varken; her yerde ve her tarafta pahalılık almış başını gitmişken, yazboz tahtasına dönen market fiyatları ile sabır taşımız artık çatlama noktasına gelmişken, tüm bunların üzerine bir de milletin tahammül sınırlarını zorlayacak bu dayatmacı ve insan özgürlüğünü hedef alan küreselci politikalar, çözülmesi güç toplumsal travmalara ve psikolojik yıkımlara sebep olacak, en nihayetinde de önce aile, sonra toplum ve en sonunda da koca bir millet yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Ve ne yazık ki sonuçta bugün Çin'de olan da budur. Son zamanlarda binlerce insan artık yaşamak istememekte, kendini yaşadığı yüksek binadan aşağıya atarak yaşamlarına son vermektedir. Son günlerde yine Çin Halk Cumhuriyeti’nde bu şekilde resmi olarak kayıtlara geçen binlerce vaka yaşanmıştır.

Amerika Birleşik Devletleri, 2012 yılına kadar İklim Değişikliği Saçmalığının (Kyoto Protokolü) altına imza atmamıştır. Bu tarih öncesinde 31.000 bilim adamı ortak imza kampanyası düzenleyerek, küresel ısınmanın olduğuna dair öne sürülen verileri incelemiş ve ortaya koyulan bu verilerin bilimsel nitelik taşımadığına dair ortak karar almıştır. Ancak Trump yönetiminden sonra küreselci politikaları destekleyen Biden hükümeti göreve gelince iklim değişikliği tasarısı da dahil tüm küreselci politikalar hayata geçirilmiştir. Trump’ın 2. defa yönetime gelmesiyle ilk iş olarak; temelleri Obama zamanında atılan küresel ısınmayla mücadele düzenlemesi saçmalığını iptal etmiştir.

Bugün, dünya üzerindeki birçok ülke; küreselci politikaları ulus devletlere dayatmak amacıyla iklim değişikliği ve küresel ısınma safsatasının bir silah olarak kullanıldığını bilmektedir. Fakat maalesef ki dünyayı bir örümcek ağı gibi saran ekonomik ve finansal güç odakları karşısında bu gerçekleri halklarına anlatamamaktadırlar. Ve işte biz bugün Rize’de, Pazarda bu gerçekleri tüm insanlığa haykırıyoruz. Ve diyoruz ki, Ey TBMM Cenabı Hakk’ın yaratmış olduğu en şerefli varlık olan insan için, insanlık için, çocuklarımız ve gelecek nesillerimiz için, yarınlarımız için “İklim Değişikliği Kanununa Hayır” diyelim.’’