Mahalleler Siyasetin birinci basamağı, emen taşı, iktidarın habercisidir.
Siyasetin nabzı da mahallelerde atar.
Buna göre her siyasi parti yapılanmasını önce Mahallelerden başlatır.
Genel Merkez oluşumunun küçük bir örneğini mahallelerde oturtmaya çalışır.
Mahalle Başkanı, Teşkilat Başkanı, Halkla İlişkiler, Tanıtma, Siyasi İşler Genel Merkez yapılanmasında ne varsa Mahallede de aynısını uygularlar.
Daha sonra tabiri caizse ikinci ayağı İlçelerde İlçe Başkanlıklarını oluşturarak partilerine temsil ettikleri ilçelerde yeni bir ivme kazandırırlar.
İlçe Başkanlarını kim seçer.
Tabii ki normalde Mahalle başkanları bir araya gelerek İlçe Başkanlığına kimler aday olmuşsa onların içinde birini seçer.
Veya birkaç aday varsa seçime gidilir adaylar kendilerini gösterirler Mahalle başkanları da ona göre tercihlerini kullanırlar sonuçta birisi kazanır ama o kazanan kişi Mahallelerin istediği kişi olur.
Bu ne demek.
Bu şu anlama gelir.
Bizim seçtiğimiz kişiyi biz tanıyoruz.
Bu kişi bizim Mahallelerimizin sorunlarını iyi bilir. Bizim için çalışır. Sorunları yukarıya iletir.
Eğer böyle bir seçim atmosferi yaşanırsa, seçilen başkan canla başla çalışmak zorundadır.
Ama maalesef bu teamül siyasetin içinde bulunduğum kadarı ile hiçbir partide hayat bulmamış.
İlçe başkanlıkları içinde Genel Merkezler karar verir hale gelmiştir.
Bu yanlıştır.
Genel Merkezin seçtiği aday, bana göre güdümlü bir adaydır. Genel merkezin her dediğine evet demek zorundadır.
Atamalarda olsun farklı işlerde olsun Genel merkezden izin almadıkça bir adım atamaz.
Tüm siyasi partiler bu adaletsiz ve baskıcı seçim tarzından vazgeçmelidir.
Özellikle AK Parti.
AK Parti şu anda çekmiş olduğu sıkıntıların çoğunu bu yüzden çekiyor.
Bir İlçe başkanı seçilecek, Bakandan tutunda, Belediye başkanı, Milletvekilleri o bölgenin önde gelenleri eski bakanlar hep devreye giriyor.
Mesele, benim adamım olsun. (Ama doğru değil)
Atanan kişi, atayan kişinin adamı olur.
Çalışamaz, ideallerini gerçekleştiremez.
O zaman atayanlar gelsin İlçe başkanlıkları koltukların da otursunlar.
Yukarıdakilerin tüm yanlışlarını ilçe başkanları, İl Başkanları, Mahalle Başkanları göğüslemek zorunda kalıyorlar.
Yani ilçe başkanının işi zordur.
Bir İlçe Başkanı, gerektiğinde Bakanla veya Milletvekili ile veya Belediye Başkanı ile Halkın menfaatleri doğrultusunda, Devletin çıkarları doğrultusunda ters düşebilmelidir.
Bu erdemliğe erişmiş insanların, bu makamlara aday olmasından yanayım.
AK Parti’nin Trabzon da yakın zaman sonra Ortahisar İlçe Başkanlığı seçimleri olacak.
Takip ettiğim kadarı ilgili şahsılarla bu konuda istişare yapmıyor.
Tabii ki bu konunun ilgili şahısları Mahalle Başkanlarıdır.
Adaylar Genel Merkeze çağrılıyor görüşülüyor.
Ne görüşüldüğü de bilinmiyor.
Bu işin esas muhatapları Mahalle Başkanlarıdır. Mahalle Başkanlarına kimse sormuyor.
İlgili kişiler, bu konuda bir kamuoyu araştırması yapmaları lazım.
Bu kamuoyu araştırmasından yola çıkarak hareket edilmelidir.
AK Parti Ortahisar İlçesi için de bildiğim kadarı ile üç adayı var.
Üç adayı da tanıyorum. Bu işi yapabilecek kabiliyette şahıslardır.
Ama önemli olan seçmenin (Delegenin) hangisini tercih ettiğidir.
Nabız atışları insan vücudunda da çok önemlidir.
Az atarsa tehlike çok hızlı olursa yine tehlike, ondan dolayı nabza dikkat.
Hangisi seçilirse seçilsin “Ortahisar” kazansın.
Allaha emanet olunuz.
Ak parti artık ilçelerde seçim yapmıyor. Biat ve maddi kazanç sağladıklarını koltuğunu koruyor. Vatandaş ta kimmiş hele hele mah başkanı. Onu kim atadi mahalleye..Anlıcan sectliklerln seni seçiyor gibi görünüyor. Tek yol yeniden Refah.Yeniden Mikli görüş