Trabzonlular olarak,
söze sıra geldimi mangalda kül bırakmayız.
Ama icraata sıra geldimi maalesef görünmez, sesi çıkmaz bir hal alırız.
Zoru görünce sineriz yani!
Neden bunu dedim?
Çünkü,
Trabzonlu olarak kendimizi çok önemseriz!
Meğerse, gaza gelip kendimizi haddinden fazla önemsiyormuşuz!
Her şeyi başarabildiğimizi,
çok cesur ve cesaretli olduğumuzu,
hiç kimseden ve hiç bir şeyden korkumuz olmadığını,
Türkiye’nin T’si olduğumuzu, siyasetin yönlendiricisi olduğumuzu ve neredeyse ülkeyi bizim yönettiğimizi söyleriz ve buna da maalesef inanırız.
Ülkemizin yönetim kadrolarının, bürokrasinin bir çoğunda ve siyasetin her alanında Trabzonluların olduğunu ve “sözde” güçlü olduğumuzdan ülkeyi bizim yönettiğimizi söyleriz ve maalesef buna da inanırız. Halbuki sadece kendimizi kandırırmışız haberimiz yok!
Yıllardır Trabzon ve Trabzonluların kullanıldığını ve bunu kullananların aslında mevkii, makam ile mertebelerini ve dolayısıyla ceplerini düşündüklerini hep görmezden geldik.
Bunu göre göre ve defalarca acı şekilde tecrübe ede ede yine akıllanmadık.
Biz aslında kendini oldukça önemseyen, cahil, basit ve basiretsiz kişiliklerin gaza geldiği gibi hemen gaza gelen,
bu gazlada ulu orta atıp tutan, kendini bir şey sanan ve havalara giren, bundan mütevellitte sürekli kullanılan ve hakkı yenen, bir toplum, yani biz böyle Trabzonlularız haberimiz yokmuş!
Ne zaman Trabzon, Trabzonlu yada Trabzonspor’un bir güce lobiye ihtiyacı olduysa,
o öbürlenip, böbürlenip gurur duyduğumuz Trabzonluğumuz ve Trabzonlu bürokrasinin, büyük iş insanlarının, siyasilerin hiçbir zaman yanımızda olmadığını gördük!
Eee iyi günde ne yapayım seni?
Reklam gösteriş ve rant olduğunda sürekli vizyonda olan bu tipler, ne hikmetse ihtiyaç olduğunda hiçbir zaman ortada, yanımızda olmamışlardır.
Ve maalesef hep görünmezi ve sessizliği tercih etmişlerdir.
Aslında Trabzon’dan mecliste altı milletvekili olmasına rağmen,
total olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi‘nde 14 tane Trabzonlu vekilinin olmasından mütevellit ihtiyaç halinde yanımızda olmalarını beklemek tabii ki biraz da hakkımız.
Ama bunu göremeyince insan üzülüyor.
Bulundukları ortamlarda Trabzonlu olduklarını söylemekten övünç ve gurur duyanlar,
o gurur duydukları Trabzon’un onlara ihtiyacı olduğu zaman yanında olmamaları ayrı bir üzüntü verici oluyor insan için.
Mesela TBMM'deki Trabzonlu Milletvekilleri kimler tekrar bir bakalım!
Koray Aydın İYİ Parti
Mustafa Varank AKP
Hasan Toktaş İYİ Parti
Süleyman Soylu AKP
Bayram Şenocak AKP
Sami Çakır AKP
İbrahim Ufuk Kaynak AKP
Mehmet Muş AKP
Trabzon Vekilleri
Adil Karaismailoğlu AKP
Mustafa Şen AKP
Yılmaz Büyükaydın AKP
Vehbi Koç AKP
Sibel Suiçmez CHP
Yavuz Aydın İYİ Parti
Peki sevgili Trabzonlular,
yukarıda ismini yazdığım sayın vekillerimizin hangisinin Trabzon için, ya da Trabzonspor için,
ya da Trabzon futbolu için,
ya da Trabzon sorunları için açıkça ayan beyan yıprandığını,
çırpındığını ya da açık seçik bir şeyler yaptığını gördünüz?
Bir ara bu yöndeki baskılarımıza binayen, bütün Trabzonlu siyasiler, belediye baskanlari partilipartisiz fark etmez, trabzonspor’a destek için basın önüne çıktılar ve maalesef onu da beceremedi kameralar önünde kavga edip dağıldılar.
Ama adını yazdığım sayın vekillerimizin bir çoğunu,
Trabzon’da önemli bir gün olduğu zaman, bayram seyran olduğu zaman, bir başarı olduğu zaman,
bir şampiyonluk olduğu zaman,
ya da herhangi bir açılış olduğu zaman bir çoğunu hepimiz hemen orada görebiliyoruz değil mi?
O kadar milletvekilinin yanında, içlerindeki bakanlar da dahil, ülkenin yönetim kadrolarındaki müsteşar, vali, genel müdür, daire başkanı vb. Bir çok bürokratın olduğunu biliyoruz, eğer memleketlerinin ihtiyaç halinde yanlarında olmayacaklarsa,
güzel mutlu ve başarılı bir gün paylaşıldığında orada olacaklarsa,
benim ne işime yarar onların bürokrasisi, vekilliği, valiliği, bilmem makamı mevkisi?
Bu arada Iğdırspor’un başarısını küçümsemek için söylemiyorum, 1461 Trabzon’un da oynadığı kötü futbolu da eleştiriyorum, ama hakemlerin resmen bizi doğradığını da görmezden gelemiyorum.
Geçen sezon son maçta Ofspor’u 1-0 yenerek 2. Lige yükselen Iğdırspor , bu sezonda 1461 Trabzon’u 1-0 yenerek 1. Lige yükseldi. Anlaşılan büyük bütçelerinin karşılığın alıyorlar.
Burada Iğdırspor‘un bugüne değin oynadığı ve başarılar elde ettiği müsabakaları ve finalde kazanarak birinci lige çıkmasınıda küçümsediğim falan yok, o konuda onları tebrik ediyorum benim derdim başka.
TFF 2. Lig Play-off final maçının bitimine 15 dakika kala, yani 75. dakikasında 1461 Trabzon Kulübü’nün sevgili başkanı Celil Hekimoğlu’nun Attığı bir tweet ve yaptığı açıklama oldukça ilgimi çekti.
Sevgili başkan tweet’inde,
“Paranın adaleti satın alabildiği yerde, bizden bu kadar”
diye manidar bir şekilde isyan ediyordu.
Ayrıca Celil başkan, maç sonu ayaküstü mikrofonlara verdiği röportajında oldukça sinirli bir şekilde,
-Artık paranın gücü her şeyi satın alıyor arkadaşlar.
-Artık Türkiye’de adalet kavramı kalmamış.
-Adamın parası çok var diye taraftar satın alıp buraya getirdi.
-Protokol tribününe koymadılar bizi, bir tek başka girebilir başkası giremez dediler.
-Adam protokolü bile satın almış, federasyonu satın aldı, hakemleri satın aldı işi bitirdi.
-Bu kadar emeğe yazık, bu kadar insana yazık.
-Haram zıkkım olsun.
-O, Cantürk Alagöz’de parasında boğulsun.
Gibi çok ağır sözler söyleyerek, genelde Türk futbolunun sorunlarını ortaya koymuş oldu ve maalesef bu sorunları yıllardır çözemiyoruz.
Şimdi bir spor kulübünün başkanı hem de müsabaka oynandığı sırada böyle bir tweet atıyorsa, ayrıca maç bitiminde mikrofonlara bu kadar ağır sözler söylüyorsa, bunun ilgi çekmemesi araştırılmaması ve başkanın burada ne demek istediğinin gün yüzüne çıkarılmaması demek kötü niyetlilerin var olduğunu ve her daim amaç ve emellerine ulaştıklarını ortaya koymaktadır.
İşte ben de tam olarak burada çok övündüğümüz Trabzon’lu luğumuzun devreye girmesi ve Trabzonlu bürokrasinin, Sözü geçenlerin, mülkü amirlerinin ve işadamlarının devreye girmesi kaçınılmaz bir mecburiyettir diye düşünüyorum.
Dur! Ne oluyor burada?
Demiyorsa ve devreye girmiyorsa benim lobim!
İşte o zaman, sözde büyük olan lobimizin devreye girmediğini gördükçe de inanılmaz derecede üzülüyor insan ve bu insanları, yani onlara umut bağlayan bizleri kullandıklarını düşünüyorum.
O zaman çıkıp da bir daha kimse demesin ki,
Trabzon Türkiye’nin T’sidir,
Biz Türkiye’yi yönetiyoruz,
Trabzon Siyaseti neyse,
Türkiye Siyaseti de odur,
Öyle güçlüyüz, böyle güçlüyüz.
Çünkü, sözde gücümüzü de büyüklüğümüzü de her zaman ezilen ve hakarete uğrayan Trabzon ve Trabzon futbolu içerisinde görüyoruz.
Elinde imkanı olupta,
memleketi için, gurur duyduğu Trabzonu için,
onları sevgileriyle yücelten, yükselten ve destekleyen Trabzonlular için,
Koltuk sevdası ve korkusundan dolayı bir şey, bile isteye yapmıyorsa,
Hepsine yazıklar olsun diyorum başkada bir şey demiyorum.
Üzülerek gördük ki, sözde büyük Trabzonlu lobisi, Trabzonspor’un hakları yenildiğinde, Trabzon şehrinin turizm adına hakkı yendiğinde fos çıktığı gibi!
1461 Trabzon’un birinci lige çıkmak için Sivas’ta oynadığı final maçında, bu lobi yine fos çıktı.
“TÜRKİYEDE ŞİKEYİ HANS GÖRDÜ HASAN GÖRMEDİ”
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)