Tarım ve Hayvancılığın Kurtuluşu…

21 Eylül 2023, 07:59

Seçimlerden
Hemen biraz önceki
Bir makalemde,
Hükümetin
21 yıllık ülkeyi yönetiminde,
Başarısız olduğu alanları
Kısaca yazmıştım…
Tabi
Çoğunluk bana katılıyor
Ama
Bazıları da,
“Şimdi zamanı değil” diyerek,
Bu makalenin
Zamanlamasını eleştiriyordu…
Bizim amacımız,
“Üzüm yemiş olmak,
Yoksa
Bağcıyı dövmek değil”
Bakın
Türk Milletinin
Yaşamını sürdürebilmesi
Ve
Hayat mücadelesine
Devam edebilmesi için
Sebze, meyve,
Kuru baklagiller o kadar pahalanmış ki,
Yaşam çok daha zorlaşmış…
Kira,
Giyim ve
Kırtasiye gibi
Yaşamını devam ettirmesi
Lazım olan şeylerin
Çok pahalandığı için
Aylık ortalamayı çok yükseltmekteler…
Fakat
En büyük sıkıntı,
Evin tenceresini oluşturmakta…
Millet,
Tencereye koyup
Yemek pişirmekte zorlandığı için
Çoluk çocuk
Aç yatmaya başlamış…
Tencerenin kaynaması için
Patates, soğan,
Maydanoz, marul gibi yeşillikler
Ve
Özellikle de
Et almak çok zorlaştı…
Rahmetli Demirel’in,
“Boş tencerenin gönderemeyeceği
İktidar yoktur” sözü,
Bu sefer
Gerçekleşmedi…
Hükümet,
Elinden geldiğince
Maaşları yukarı çekmeye baksın
Tarım ve hayvancılıkla
İlgili politikalar,
Böyle ketum kaldığı sürece
İnsanlar aç kaldıkça,
Tepki göstermeye devam edecek…
Bir makalede okumuştum,
Konya kadar olmayan Hollanda,
Yılda
450 Milyar Dolar
Ektiği çiçek,
Tarım ve hayvancılıktan kazanmakta…
Hollandalı çiftçi
Ve
Hayvancılık yapanlar
Refah içinde yaşamaktadır…
Bizim
Çiftçilik ve hayvancılık yapanların ise
Her geçen gün
Hayat mücadelesi zorlaşmakta…
Bakın
Daha önce yapılan antlaşmalarda
Dışardan bir fonla beslenen
Çiftçimize
“Arazi parası” adı altında
Destek verilmekte…
Ne kadar toprağın varsa
O kadar,
Devlet fazla destek vermekte…
Bize
O fonu verenler,
Öyle olmasını istemekte…
Çünkü
Hayat pahalılaştıkça,
Arazi parasını alan çiftçi,
Bununla zor bela geçinmeye çalışıp,
Çoluk çocuğunun
Aç kalmaması için uğraşmakta…
…
Köyde,
Babamdan bana
250 Metrekare fındıklık
Arazi düşmüştü…
45 yaşından sonra köy sevdası
İçimize düşünce,
Burada ev yaptırmaya karar vermiştim…
Zor bela
Amcamdan da,
250 Metrekare arazi satın alıp,
Bunları birleştirmiştim…
Bu 500 Metrekare arazi içine
Bir ev,
Bir kütüphane,
Odunluk, kiler ve çardak olan
Bir yapı yaptırmıştım…
Ve
Kalan alandaki yerde
Çiftçilik yapıp,
Fasulye, patates, biber,
Bezelye, domates
Salatalık gibi sebzeler
Ve
Marul, nane, maydanoz,
Lahana gibi yeşillikler
Evimizin çoğu ihtiyacını görmekte…
Şayet
Arazim olsaydı
Tavuk,
İnek, koyun alarak beslerdim…
Ama
Ne yazık ki,
Arazim ona müsait değil…
Peki
Bunu niçin anlattım?
Bir an önce
Kırsal bölgelere geri dönüp
Tarım ve hayvancılık yapmak zorundayız…
…
Neyse
Size ne anlatıyordum…
Bir ülkeye yapılabilecek
En büyük kötülük,
“Arazi bazlı”
Çiftçilere destek vermektir…
Bu fonu
Gelişmiş ülkeler bize bedava veriyor…
Çünkü
Oradan 3-5 kuruş kemik atıp
Üretimi bitirince,
Kendi kalmış GDO katkılı kurtlu tahılını,
Hormonlu etini bize satıp,
İnsanımızı zehirliyor…
Ve
Müthiş para kazanmaya devam ediyor…
Ayrıca
Böyle yaparak
Hayat pahalılığı oluşturduğu için
Geri kalmış ülkelerde,
Siyaseti de dizayn edip,
Bir taşla
5-10 kuş birden vurmaya devam ediyorlar…
Doğu ve Güneydoğu’da
Gözün görebildiği kadar araziler
Bomboş duruyor…
Çiftçiler,
Ürün bazlı değil de,
Arazi parası aldığı için
Ve
Maliyetlerde
Çok yüksek olduğu için,
Ne yazık ki tarlalarını ekmiyor…
Aldığı arazi parasıyla,
Zor bela bir yıl geçirmeye çalışmakta…
Ve
O zaman
Et 400, soğan ise
30 TL sınırına dayanır ki,
Aynen
Bizde olduğu gibi, oluverir…
…
Anlatmak istediğim,
Bu 21 yılda
Tarım ve hayvancılıkta
Hükümet açıkça sınıfta kalmıştır…
Konya kadar bir toprakla,
Dünyada
Tarım ve hayvancılıkta söz sahibi olan
Hollanda gibi niçin olamayız?
Suyu olmayan
Çölleşmiş topraklarından
Üretim yapıp,
Dünyaya tohum satan
Bir İsrail gibi niçin yapamayız?
Rahmetli
Erbakan’ın söylediği gibi,
“Un, yağ, şeker var
Ama
Yanlış politikalar yüzünden
Helva yapamıyoruz…”
Bu duygularla,
Hoş kalın, hoşça kalın…