İnşaat ustası adam,
Gurbet ellerde,
Yıllardır 
Çalışmaya gayret ediyordu…
Fakat
Çoluk çocuğunu
Babasız büyütmeye gönlü etmemiş,
Gurbete gitmektense
Köyünde eksik gördüğü
Fırın açmaya karar vermişti…
Ancak
Fırıncılık bildiği iş değildi…
2 usta tutarak
Yanında çalıştırmış,
Ekmek, pide yapmayı onlardan öğrenmişti…
İnşaatçı Ali Usta,
Fırıncı Ali olarak değişiyordu…
Kültürlü,
Kendini yetiştirmiş adam,
7 çocuk yetiştirmiş,
Çocuklarının
Okumasını istemiş,
Okumaları için her imkânı sağlamıştı…
Büyük oğlu Abdülkadir
Yarım gün
Yanında çalışıyor,
Günün diğer yarısında ise
Okula gidiyordu…
İlkokulu bitirdikten sonra
“Baba,
Okula gitmeyeceğim,
Senin yanında çalışacağım” dediğinde,
Babasının 
Kalbine bir sızı girmiş,
Gözleri yaşarmıştı…
Aslında
Fırında çalıştıracak 
Bir adama ihtiyacı vardı
Ama
Çocuklarının okuması için uğraşıyordu…
Kararlı olduğunu gördüğü
Büyük oğlu Abdülkadir’e,
“Oğlum
Kendi kararını,
Kendin ver” diyerek,
Kendi kaderini çizmesini, istemişti…
Hamur teknesine uzanmak için
Kasaların üzerine çıkarak,
Babasının yanında çalışan Abdülkadir,
Zeki,
İleriyi görebilen,
Çalışkan bir çocuktu…
Köy ortamında
Fırından kazandıkları ancak
Boğazlarına yetiyordu…
Diğer kardeşleri
İlhan ve Mustafa okula gidiyor,
Ortaokul ve Liseyi
Köylerinde bitiriyorlardı…
Tabi
Onlarda 
Babalarının fırınına giderek,
Bu mesleği öğreniyordu…
Abdülkadir,
“Eğer boğulacaksan,
Büyük denizde boğulmak” gerektiğini
İdrak etmiş,
Babasından izin isteyerek
Böyüüüük şehir olan Trabzon’a,
Kara lastikleriyle gelmişti…
Günde
25-30 pide,
60-70 ekmek satan
Bir fırını alarak, işe başlamıştı…
Ancak
Terbiyeli,
Konuştuğunda yüzü kızaran bu uşağı,
Otogar Mahallesi
O kadar sevmişti ki,
Her geçen gün
Satışları daha fazla artıyor,
Mahalleli
Bu gara uşağı bağrına basıyordu…
Artık
Satışlar artmış,
Yanına adam ihtiyacı olmuştu…
Tabi
Fırıncılık mesleği,
Ara verilmemesi gereken bir meslekti…
Ayda yılda bir gidebildiği
Köyünde,
Kardeşlerini de
Yanına almak istemişti…
Babasının karşı çıkmasına rağmen
Onu ikna edebilmiş,
Kardeşleri
İlhan ve 
Mustafa’yı yanına almıştı…
İşte
Şimdi dillere destan olan
Yurtiçi ve
Yurtdışı pazarından
Çok talep gören
Terminal Pide macerası bu…
Küçük bir pide salonundan
İmparatorluğa geçen
Eski Terminalin karşısında ki
Terminal Pide’ den ayrı,
Trabzon Havalimanında
Pistten çıkarak
Kullanılmaz hale gelen
Ve
Yomra Belediyesine bağışlanan 
Pegasus uçağını
Pide salonuna çevirerek,
Yomra’da
Uçak Terminal Pide,
Trabzon’un
En nezih 
Destinasyonlarından biri olmuştu…
50-60 kişiye
İş imkânı sağlayan,
Bu devletin kalkınması için vergi veren,
Kara lastikleriyle
Mesleğe başlayan Abdülkadir
Ve
Kardeşleri,
İlhan, Mustafa,
Artık
Büyük bir şirketin patronları…
Ancak
Yaklaşık 30 yıl önce
Trabzon’a geldikleri gibi
Utangaç,
Yüzleri kızaran,
Sanki
Bu dünyanın insanı değiller gibi
Hiç değişmeyen karakterde,
Mütevazılıktan
Asla ödün vermeyen kişilikler onlar…
Günlük 20-30 pideden
Artık
Günde 5 Bin kişinin yemek yediği
Bir yer haline gelen
Terminal Pide,
Yurtiçi ve
Yurtdışından taleplere yetişemiyor…
30 yıl önce
Kara lastikleriyle neyse
Hiç bozulmayan,
Abdülkadir,
İlhan ve Mustafa Bektaş kardeşlere,
Allah cc,
Sağlık, mutluluk ve
Huzur vermesi dileğiyle,
Hoş kalın, hoşça kalın…

05.01.2025
Rahman AYHAN
Gazeteci-Araştırmacı Yazar

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber