İslam’da inanç tevhit inancı üzerindedir. Yani yaratıcımız Rabbimizin teklenmesi. Bütün Peygamberler Hz. Adem’den bizlerin iman etmekle şereflendiğimiz Hz. Muhammed’e kadar tüm Peygamberlerin ümmetlerini davet ettikleri esas. Ehadiyet esası.
Alemlerin Rabbi bir ve tek olan Allah’ımızdır. Rabbimiz zatında çoğulu kabul etmemektedir. Çoğulun kabul görmesi şirk olarak değerlendirilmektedir. Ki Kuran ‘da onlarca ayette Rabbimiz benim huzuruma şirkle yani bana eş koşmakla gelmeyin dediği çoğulluk. Bir örnek verecek olursam bakınız Rabbimiz Lokman Süresinde ne buyurmaktadır; “ Ey Oğul! Allah’a eş koşma. Çünkü şirk büyük bir zülümdür. Anne ve babana da iyilikte bulun.” Bu ve diğer onlarca ayette Rabbimiz zatında eş kabul etmediğini açık olarak biz kullarını hatırlatmaktadır.
Ayrıca tevhit inancının zirvesi olan ihlas Süresinde de Rabbimiz ilk ayette tüm insanlık varlığını Peygamberi vasıtasıyla şöyle haykırmaktadır. İhlas Süresi ; ” De ki: "O, Allah'tır, bir tektir. Allah Samed'dir. (Her şey O'na muhtaçtır; O, hiçbir şeye muhtaç değildir.)"
Allah zatında eş kabul etmediğini açık olarak ifade ettiği göre daha nasıl O’na eş koşulur üzerinde derin düşünülmesi lazım gelmektedir. Şimdi bozulmuş dinleri sizlerin izanlarına sunmak isterim;
Hristiyanlık; Bu dinde Allah zatında üçlenmektedir. Yani Baba, Oğul ve Ruhul Kudüs. Bu din mensupları Rabbimizi zatında üçleyerek şirke düşmektedir. Her hal ondan olacak bugün Avrupa ve diğer Hristiyan ülkelerinde din adamları rahipler bu inancı anlatamadıklarından Hristiyanlar akın akın İslam’la şereflenmektedirler.
Yahudilik; Bu dinde ilahları Yahova milli bir ilahtır. Yani Yahova Yahudileri üstün ırk olarak yaratmış ve diğer dinlere mensup olan insanlar ise özellikle Müslümanlar onların kulu kölesidir. Bundan dolayı Yahudiler Müslümanlara bunca eziyeti reva görmektedir.
Bu makalenin yazılması diğer dinlere mensup olanları yermek yada yüceltmek değildir. Nasıl ki benim insanım diğer ülkelerde dinlerini yaşıyorsa onların insanları da yani Hristiyanlar ve Yahudilerin dindarları benim ülkemde de dinlerini rahatça yaşabilirler. Bunda bir sıkıntı yoktur. Bizlerin sıkıntısı azılı Hristiyanlar Evangelistler ve azılı Yahudiler Siyonistlerle ilgilidir.
İlkel kabile dinlerinde ise yani Hinduizm ve Budizm gibi dinlerde ise putçuluk vardır. Yani elleriyle yaptıkları binlerce puta taparlar.
Bu evren Rabbimizin varlığını haykırmaktadır. Bu mükemmellikte var olan bir yapının kendiliğiyle olması sizlerce de kabul görür ki olması mümkün değildir. Bakınız bir resim bile kendiliğiyle olamıyorsa bir ressama ihtiyacı varsa bu mükemmellikte var olan bir yapanında kendiliğiyle olması düşünülemez. Bu kaide sadece İslam Peygamberleri tarafından dillendirilmemekte. “Bakınız zamanımızdan yaklaşık beş bin sene önce yaşamız felsefenin mucidi Aristo İslam olmadığı halde çok tanrılı dine inandığı halde o bile bu evrenin kendiliğinden olamayacağı Allah tarafından yaratıldığını kitabında alıntılamaktadır. Müslüman olmadığı için de ibarenin sonunda bu kadar mükemmel bir yapıyı yarattığına göre her hal yorulmuştur ve dinlenmeye çekilmiştir “ der.
Allah çoğul kabul etmez. Çünkü ilah çok olsa evrende düzen bozulur da ondan. Nasıl ki bir devlet dairesinde birden fazla müdür olmaması lazım geldiğine göre aynı şekilde evreninde birden fazla yaratıcısı olmaması aklen gereklidir. Çünkü birden fazla ilah olsa evrende düzen bozulur. Enbiya
Süresi 22. Ayet; “Eğer yerde ve gökte Allah’tan başka ilâhlar olsaydı, kesinlikle ikisinin de düzeni bozulurdu. Demek ki, Arş’ın Rabbi Allah, onların nitelemelerinden uzaktır, yücedir.”
Allah evrenin yaratıcısı ve kanun koyucudur. Biz kulları dünya denilen bu fani alemde mutlu olmamız için gerekli olan tüm kuralları kutsal kitabı Kuranıyla ve Peygamberi Muhammed Mustafa’sı (A.S.) vasıtasıyla bizlere bildirmektedir. Ölçü Kuran ve Sünnettir.
Huzur İslam’da…