Son zamanlarda toplumun bazı kesimlerinde “şımarıklığa” şahit oluyoruz.
Topluma hizmet edenlere karşı bizler nasıl davranıyoruz.
Birkaç örnekle bu konuya değinmek istiyorum.
Zannımca bu (şımarıklık) toplumsal bir sorun haline geliyor.
Topluma hizmet eden memurlar hakir görülmeye, adeta memurlara siz bizim işimizi yapmaya mecbursunuz gibi bir bakış açsıyla karşı karşıya kalınmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinin memuru görevini yapmakla mükellef olduğunu bilir.
Polis görev yapamaz hale gelmiştir.
Sağlık çalışanı görev yapamaz hale gelmiştir. Sırf bu yüzden burada doktorluğu bırakıp Almanya’ya giden doktor tanıdıklarım var.
Bekçi görev yapamaz hale gelmiştir.
Öğretmenler görev yapamaz hale gelmiştir.
Görmüş olduğu muamele karşısında olaya müdahil olursam görevim tehlikeye düşer.
O zaman karışmayayım daha iyi deyip kenara çekilmektedirler.
Her mesleğin bir hasiyeti bir şerefi vardır.
Polis görevini yapmak istiyor.
Vatandaşı uyarıyor. Vatandaşın umurunda değil. Polise zorluk çektirmesi bir yana ona güç bile kullanabiliyor.
Hal böyleyken yine olan Polisimize oluyor. Amirleri tarafından açığa alınıyor. Üstelik olaylar tüm Türkiye’nin gözü önünde oluyor.
Öğretmen, çocuğu okşuyor veya nasihatte bulunuyor.
Haydi, bakalım bir dedikodu, yok öğretmen çocuğu taciz ediyor diye mahkemeye veriliyor sonuç meslekten men tutuklanma.
Bizler de öğrenci olduk. Öğretmenimizin bir bakışı yeterdi.
Akşam haberlere bir bakın kaç tane taciz haberi veriliyor. Sanki Türkiye de hiçbir olay olmamış sadece taciz yapılıyor. Bunu anlayalım artık bu haberler kasıtlı veriliyor.
Bu haberler tolumun “Ruh” sağlığını etkiliyor. Bu haberleri izleyenler herhangi bir olay karşısında hemen ön yargılı oluyorlar.
Sağlık çalışanlarımız da aynı durumda.
Hastaneye gelen hasta hemen kendisine müdahale edilmesini ve tedavisinin başlamasını bekliyor.
Sıraya bile riayet etmiyor. Az zaman geçti mi hemen ben kimim sen biliyor musun? Gibi laflar edilmeye başlanıyor.
Bu yüzden mesleğini bırakıp yatay geçişle başka mesleklere geçen hemşireler var.
Bu zamanlarda Askerimize, Polisimize, Öğretmenimize, Sağlık çalışanımıza sahip çıkmalıyız. Onlara saygılı olmalıyız.
Haklarımız ölçüsünde müdahale etmeliyiz.
Bu arada Sayın Sağlık Bakanımız sağlık çalışanları için vermiş olduğunuz ek ücretler Hemşirelere çok az miktarda yansımaktadır. Bunu siz de biliyorsunuz. Döner sermayeden alınan payların oranları yeniden gözden geçirilmelidir.
15 bin 20 bi hatta daha üstünde ücret alan doktorlarımıza yansıyacak olan oran daha düşük. 3bin 4bin alan hemşirelerimize yan sıyacak oran daha fazla olması lazım.
O zaman adaletli bir dağılım olur.
Şu gelir dağılımındaki adaletsizliği bir türlü halledemedik.
Bizler emekliyiz 6bin ti alan emekliye de atıyorum %10 3 bin alana da %10, 1.500 alanda %10 bu dağılım yanlıştır. Yüksek alana az. Düşük alana çok zam vermek lazım ki arada ki fark kapansın. Standart böyle yakalanılır.
Şunu unutmayalım;
Şöyle buyurmuş Peygamberimiz. SAV “Toplumun efendisi Topluma hizmet edendir. Dolayısı ile Topluma hizmet edenlere lütfen saygılı olalım.
Kalın sağlıcakla. 22.08.2020