Şimdiye kadar biz araştırmacı olarak Trabzon kalelerinde başka tarihî belgeleri bilirdik.Bu 2017 senesinin Mayıs ayında Tabakhane vadisine Yukarı Hisar Doğu duvarından bakanlardan ise haberimiz yoktu.Zafer mahallesinden yukarı çıkarken vadide yapılan resmî yıkım ve temizleme çalışmaları sonrası açılan yerleri gezerken bu yeni ortaya çıkan tarihî sembollerden ve yazılardan da haberimiz oldu. Başta Uluslararası manada profesyonel olarak fotoğrafçılık yapan daimî arşivci azîz dostum ve tarih sever pek muhterem Coşkun Kulaksızoğlu,ben ve birkaç arkadaş bu yeni görüntülerden haberdar olduk.Fakat bunları ilk önce bana Akyazılı tarih sevdalısı ve çalışmalarımı takip eden İsmail Küçük haber verdi.O’na da Trabzon sevdalısı bir arkadaşı söylemiş..Bunun üzerine hemen gittim bunların bizzat kendim fotoğraflarını çektim.Fakat,Coşkun beyinkiler daha güzeldi.Bu nedenle bu tarihin aynası sayfamızda O’nun fotoğraflarıyla adıgeçen belgeleri bilgilerinize arz ettim.Bu nedenle Trabzonun gelmiş geçmiş en önemli tarih şehirlerinden biri oluşunu bir kerre daha bu vesile ile bilgilerinize belgeleriyle arzettim.Umarım makbule geçecektir.
Şimdi konuyu biraz daha açarak ayrıntılarına girmekte çok faydalar var.Zira,ilerideTrabzonda yer altında ve yer üstünde daha önemli tarihî belgeler ortaya çıkacaktır. Daha önce Trabzon yer altı geçitlerini ortaya çıkardık.Yokturdediler.Vardırdedik.Zağnos vadisi onarımında haklı çıktık.Yer altı geçitleri ortaya çıktı.Bütün Ulusal basın da duydu ve yayınladı.Ne var ki buna rağmen Trabzon Büyükşehir Belediyesi bunları örtbas etti.Limandan,Molozdan,Ganitadan,Yukarı Hisarda bayrağın dalgalandığı yerden çıkan yer altı geçitlerinin kapılarını da kapattı. Göstermelik Zağnos vadisindekinin sivri sinek dolu ıslak giriş kapısı kaldı.Halbuki hepsi yerli ve yabancı kitaplarda bilinmektedir.Yine daha önce Trabzon kalelerinin TUMAN(TEOMAN) kalesi olduğunu,milât öncesinde dört yüz yıllarından önce yapılmaya başlanarak M.Ö.206 yılına kadar bittiğini,brkaç asırda tamamlanabildiğini Dede Korkud destanlarına dayanarak ispatlamıştık.YineZağnos Burcu arkasındaki kale duvarıyla,Yavuz Bulvarının olduğu Zağnos Vadisindeki kalenin batı duvarındaki Roma devri tamir kitâbeleriyle(kırmızıtuğla ile yazılı iki uzun kitabe yazısı) Osmanlı devrinden kalma Gazipaşa ilk okulu yokuşundaki iki Osmanlıkale tamir kitabesini de defalarca tanıtmıştık.Fakat şimdiki belgeler ve semboller Trabzon için ,hem yerlilerin ve hem de yabancıların devirlerine şehirdeki tarih,kültür ve sanatlarına dikkat çekmesi bakımından çok önemli.Şimdi bunları tanıtalım.
1-KANÛNÎ ADINA MİRZA MEHMEDİN KALENİN DOĞU DUVARINA KOYDUĞU TARİHÎ KİTÂBE:
1
Bu heybetli kitâbeOsmanlıcadır.Ancak rüzgâr ve yağmurlarla ufalanıp tahrip olduğu için tamamen okunamamaktır.Okunabilen yerinde şöyle yazılıdır.”SÜLEYMAN BİN SELİM HAN” (YAVUZ SULTAN SELİM HANIN OĞLU SÜLEYMAN HAN-MİRZA MEHMET) Kanûnî devri 1520-1566 yılları arasında olduğuna göre Trabzon Yukarı Hisar doğu duvarındaki bu Osmanlıca kitâbe 500 sene civarında bir eskiliğe sahiptir.Sarı ve siyah motifli yazılar şeklindedir.
2-ÜÇ DEV MELEK PORTRESİ:
2 Bunlar uzaktan bakınca kanatlı kartallara benzer.Yakından bakınca kanatlı insan şekilli kuşlara benzerler.Renklidirler.Bunlar Bizans yani Doğu Roma dönemi inançlarına ait olsa gerektir.Zira ,eski Hristiyan inançlarında Melek inancı vardır.Trabzondaki yedinci asırdan kalma Dede Korkud destanlarından biri olan Salur Kazan Destanında âhiret inancı da vardır.Salur Kazan Han Trabzon Zindan(Zağnos) burcu kalesinde hapse atıldığı zaman Hristiyanların âhiret inançlarından yararlanarak hapisten kurtulmuştu.Çünkü:Tekfur denilen Batumdan Kastamonu’ya kadarki yerlerin bölge valisinin karısına :”bakınız kızınız veremden öldü.Âhiretegitti.Beni öldürürseniz gidip âhirette kızınızı elimle boğacağım.Bakalım nasıl kurtaracaksınız.bırakınbeni.Ben suçsuzum” demiş,Tekfurun hanımı korkarak durumu tekfura anlatmış Tekfur da Salur Kazan Hanı serbest bıraktırmıştı.Ancak İslâm inançlarında melekler mücessem değildir.Kanatlı adam veya kuş gibi çizilmezler.
3-HZ:İSA PORTRESİ
3 Bu da renklidir.Aynı kale duvarının orta kısımlarında Tabakhane vadisine doğru bakmaktadır.Bu da Osmanlıdan önceki Doğu Roma dönemine veya o dönemin uzantısı olan Kommen dönemine(1204-1461) ait olduğu düşünülmektedir.Çünkü: net bir açıklamaya bunlarla ilgili rastlanamamıştır.Farklı bir bilgi şimdilik bulunamamıştır.
4-KARTAL PORTRESİ:
4 Bu da aynı kalenin yukarı kısmında doğu yakasındadır.Anadolu Selçuklu kartallarına benzemektedir.Çünkü:Kulaklı bir kartaldır.Yanında da gövdesi döküntülü görünen bir tane daha vardır.Bunlar güç sembolüdür.Dünyada bir çok devlette kartal sembol olarak kullanılmıştır.TrabzonAyasofyanın ön Güney yüzünde de mevcuttur.Ancak onlar çift başlı Selçuklu kartalıdır.Zaten ustalarının Türk olduğu da kaynaklarda yazılıdır.Çift başlı (Dünya-Âhiret) Müslüman Türk kartalı olduğu belli olmasın diye art niyetliler çift başın birini kırmışlardır.HalbukiTrabzonu gezen bazı yabancı seyyahlar Ayasofyanın duvarında çift başlı kartal portresi figürü gördük diye yazmışlardır.Bu kale duvarında da kartalların birer başının kırıldığı gibi gözükmektedir.Birinin ki ise gövdesiyle birlikte tahrip olmuştur.
5-GEMİ HALATI ARMASI:
5
Bunun da bir kısmı tahrip olmuştur.EskidenTrabzonda gemi ve gemi halatı yapıldığı bilgisi Osmanlıca Vilâyet sâlnâmelerinde(Osmanlıca İl Yıllıklarında)yerleriyle birliktemevcuttur.Buradaki sembolü de biz gemi halatı armasına benzettik.Bizaraştırmacıyız.Bu şekle ulaştık.Bu sanatın açıklamasını yapacak başka uzmanlar gerekir.Kaleye yapılacak kadar ciddiye alınması Trabzon için çok önemli olduğunu göstermektedir.Zira eskiden Trabzon Dünya çapında bir sanata ve sanayiye sahipti.
Bugün kahraman Maraşta tam on bin sanayi fabrikası olmasına rağmen bugünkü Trabzonda sadece Çimento fabrikası mevcuttur.GemiyleTrabzona gelip giden 18 yabancı konsolosluk varken bugün araba ve uçağa rağmen Trabzonda üç yabancı Konsolosluk vardır.(Rusya-Gürcistan-İran)Trabzonun denizi yeniden kullanıma açılmalıdır.EskiTrabzonda Osmanlı ticaret filosu vardı.Bütün dünya devletleri gemilerinden daha çok ithalat ve ihracat yükü taşırlardı.Bu o devre de dikkat çekmiş olabilir.
6-BURÇLAR VE ÜZERLERİNDE OKUNMASI ZOR YABANCI YAZILAR:
6
Bu burçlar kalenin en yüksek yerindedir. Göklerde burçlar olduğu gibi kalelerde de burçlar vardır.Fakat buraya gökteki burçlar yapılmıştır.Meselâ:Balık Burcu ,Yengeç(Zağna ) burcu ve Akrep burcu belli olmaktadır.Balık Trabzon deniz şehri olduğu içindir.Yengeç (Zağna) de öyle..Hatta Fâtih Trabzonun fethinde Zigananın arka yüzünden gelirken âlimlerine bana Kuzeyi bulun dediğinde bir kısmı ağaçların Kuzeyi gösteren yosunlu taraflarını gösterirken bir kıs mı da Zigana üzerindeki Yengeç kabuklarını göstererek “Yengeç var.Deniz yakın” demişlerdi.Akrep ise sıcak ve nemli yerlerin böceğidir.Trabzonun fetih tarihi Osmanlıca Trabzon Vilâyet sâlnâmelerinde 15 Ağustostur.Yani en sıcak ve en nemli zaman.Bunları fetih zamanının sembolleri olarak düşledik.Zira ,Maçka’nın Karpuz ve Patates köyleri var.FâtihTrabzonu fethe yukarıdan aşağıya inerken İstanbuldaki halkın manevî durumunu Allaha iman ve siftah meselesinde imtihan ettiği gibi o zamanlar Maçka’da yaşayan Türk halkının manevi durumunu da imtihan ederek kendi ordusuna ona göre çekidüzen vermişti.Bunları da çok yazdık.Ayrıkonulardır.Burada gerek görmedik.Bu imtihanlar neticesinde adamlarına “Trabzonun işi de İstanbul gibi evvel Allah tamamdır” demişti.26 Ekim meselesi Trabzon Belediyesi başkanlığınca İstanbul Üniversitesine Trabzonun fetih tarihi yazılı olarak sorulduğunda verilen cevapa 26 Ekim denilmişti.Sonradan 26 Ekimin Rumların yortu tarihi olduğu anlaşılmıştır.26 Ekim Karpuz ve Patatesin çıkartıldığı Ağustos tarımına da aykırıdır.Ne var ki buradaki burçların üzerinde lâtincemi,Romacamı,Kommencemi,Rumcamı ne olduğu belli olmaz silik yazılar mevcuttur.TrabzonValiliği,K.T.Ü.Rektörlüğü,Trabzon İl Kültür ve Turizm müdürlüğü bu yazıları okutmalı ve uzmanlarına(Filologlaar )çözdürmelidir.Biz bukadar duyurusunu yapabildik.Benim anladığım Fransızca,Arapça,Farsça ve Osmanlıca bilgilerle bir alâkası yoktur.Trabzonda yaklaşık beş bin senelik tarih süreci içinde çok değişik yönetim şekilleri görüldüğünden bu tarihihî şehirde bunların olması normaldır.Ve hepsi korunmalıdır.Çünkü:Trabzonun tarih ve kültür zenginliğidir.Nevarki şehri yönetenler bunları ya örtbas etmişler,ya tarih ve kültür-Sanat katliamına uğratmışlar,veyahutta gerçek kimliğinden saptırarak terk etmişlerdir.
S O N U Ç
Zağnos ve Tabakhane dereleri vadilerinde çok zengin tarih,kültür ve sanat hazineleri vardır. Yukarı Hisardaki Kral Sarayı çok önmlidir.önündeki evler yıkılmıştır.İnşallah restore edilerek Trabzonakazandırılır.FâtihinTrabzonu fethinin sembolü olan Üç gülle bayrağın dalgalandığı yerde kale duvarında halâ durmaktadır.Fâthin oğlu 2.Bayezit Han devri Camisi de Üç gülle sokağında halâ durmaktadır.1950 den sonra gelen Trabzon Valileri,BelediyeBaşkanları,İl Kültür ve Turizm Müdürleri,Müftüleri ve de Millî Eğitim Müdürleri,hatta şehir planlamacılarıyla ,mimar ve mühendisleri bu gerçeklerle hiç ilgilenmemişlerdir.Gerçek Trabzon tarihinden gafil kalmışlardır.HalbukiTrabzonu fetheden Fâtih Sultan Mehmed Hanın bizzat kendisi:”Trabzonu toprak için fethetmedim.İslâma açmak için fethettim” dediği birçok kaynakta yer almasına rağmen ve de ilk önce Valiyi,Kadıyı(hukukçuyu) ve müftüyü görevlendirdiği halde bu üç görevli bu görevlerini bu konuda unutmuşlardır.Belediye başkanlarını hiç uyarmamışlardır. Öyle ki Fâtihin busözünün panosu Zağnos Burcunun batı köşesinden yok edilmiştir.Bu nedenle Trabzon tarih şehri olmaktan çıkıp mezbeleliğe ,gecekonduya dönmüştür.ŞimdiZağnos ve Tabakhane vadileri projeleri uygulamalarında daha iyi anlaşılmıştır.Meselâ:Ortahisar Büyük Fâtih Camiinin doğu duvarındaki altın yaldızlı yazıların üzerindeki koruyucu şapka kaldırılıp yazılar simsiyaha döndüğünde199o-2005 yılları arasındaki valilere,Belediye Başkanlarına ve Kültür Müdürlerine gittim.Bazılarını da Televizyonlarda konuşturdum.”Ortahisardaki bozulan yazıları kim koruyacak?” dediğimde bana:” Valibey Belediye Başkanı korumalı dedi.Belediye Başkanı Vali korumalı dedi.Müftübey,Cami Derneği korumalı dedi.Cami Derneği başkanı İl Kültür ve Turizm Müdürü bilir dedi. İl Kültür ve Turizm müdürleri de Vakıflar Bölge müdürü ve de Müftü bey bilir dediler.”Şaştımkaldım.Bana göre herkes sorumludur.Halkı şehit ve gazilerin mirasını sömürür hale gelen bir toplumun geleceği tehlikededir.Madem 1950’den sonra başta Vali,Belediye Başkanı ve İl Kültür ve Turizm Müdürlerinin yönetiminde Zağnosve Tabakhane Vadisi gecekondu varoşuna dönmüştür o halde düzeltmekten de öncelikle bunlar sorumludurlar.FakatK.T.Ü. tarih bölümü ve Rektörlüğü ilmen daha büyük vebâldedir.Zira, yöneticilere ilmi uyarı yapmamaktadırlar.
Bir de Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Ortahisar Belediye Başkanlığı çekişmeleri Trabzonun sorunlarını daha çok arttırmaktadır.Zira, Konseyleri ve de Kültür Araştırma Kurulları Trabzon tarihiyle hakkıyla ilgilenmemektedir.Meselâ:Büyükşehir Belediyesi Zağnos ve Tabakhane Vadileri Projeleriyle Büyükşehir Belediyesi ilgileniyor amma Ortahisar ve Çevresi yani eski Trabzon Ortahisarın yönetim alanıdır.Peki bizim gündem ettiğimiz buyazıların ilmi durumlarını kim çözüp de gereğini yapacak,halka bilgi verecek,kim Turizme kazandıracaktır.Bilen var mı?İlgilenen var mı?HangiBelediye?Hangi resmî birim?Zağnos ve Tabakhane vadisinden yukarı gidildikçe mevcut olan tarihi eserler tam korunmaya alındı mı?Turizme kazandırıldı mı?Trabzonun yer altı geçitlerini kim ışıklandırarak,temizleyerek Turizme kazandıracak gelire çevirecektir?Ortahisar Belediyesi mi?Büyükşehir Belediyesi mi?Yoksa her ikisi mi? Yoksa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü mü? Yoksa Üniversiteler ve Valilik mi?Hadi net bir cevap verilsin bakalım?.Ben yetmiş yaşındayım. Tam elli senedir bu çalışmaların içindeyim.Gitgide kötüye gidildiğini bizzat görmekteyim.Zira yer altı geçetlerinin Moloz kapıları yer altından betonla tamamen kapatılmıştır.Gözlerimlegördüm.Fotoğraflarınıçektim.Halbuki Moloz denizine o eski iki bin seneden beri gelen sonra yok edilen Roma Limanı dahi yeniden yapılmalıdır Turizm için..Denizler doldurulurken Yüce Allaha “Ya Rabbi senin ilâhî ve tabii koyunu dolduruyoruz ne buyurursunuz.Yapalım mı ?Çirkin mi olur.güzel mi?” diye sorumluluk duyan var mı?Trabzon şehirciliğe ve Ranta kurban ediliyor.Her devirde bir partizan senaryo uygulanıyor.Trabzonu düşünen ve gereğini yapan kaç kişi?Koyun sürüsünden kurban edilmeyen çok azı kaldı.Trabzon hep taşlaştı.Şehir yeniden tarihi bir işçilikle peysajedilmelidir.İpek yolunun şehirde restoresi yapılıyor amma Beşirlideki ipek yolu köprüsü korumaya alındı mı?Akyazıdaki uzantısı ne durumda?Müteahhitler ellerine birer dozer ve kepçe alıp yıkıp yıkıpgidiyor.Mumhanedeki o saatli Kemençe heykeli bile yeniden yerine koyulmalıdır.Orası halkın buluşma mekânıdır.
Dahası Zafer Mahallesinden yukarı eski evler yıkılınca derenin doğu ve batı yakasında yeni mağaralar,yer altı geçitleri,resimlergörülüyor.Bu resimleri verdiğimiz kalenin dibinden de yeni bir yol açıldı.Bu yoldan yürüyerek kalenin şimdiye kadar bilinmeyen arkasını da,arkasındaki bu eserleri de ortaya çıkardık.Bu vadilerden yukarı köprülerde,kaleuzantılarında,çeşmelerde ,ev kalıntılarında neler var neler..Kimin umurunda?
Moloz ve çevresi âcilen garajlardan vemezbelelikten ,hurdalıktan kurtarılarak Uluslararası bir güzelliğe kavuşturulmalıdır.Tabakhane Vadisi eski Trabzon Valiliğinin çevresi olduğundan âcilen temizlenmeli ve turizme kazandırılmalıdır.Trabzon kayalıklarının içinde bile altından delinerek turizm kaya evleri yapılmaldır.Trabzon tarih ve kültürüS.O.S. vermektedir.Âcilenkurtarılmalıdır.Aksi halde asıl müdde-i(davacı ) şehit ve gazilerimizle Tarih ve Vatandır.