Aslında spor ağırlıklı bir yazarım ancak, Yaptığım meslek icabı turizimle alakalı da makalelerim var. Turizmle alakalı olan bütün makalelerim turizmin sıkıntıları ile alakalı makalelerdir.

Ve bu makalelerin tamamına yakın bir bölümünde, Trabzon turizmi ve bu turizmin içerisinde olan paydaşların eksikliklerini dile getirmek, yanlışlıkları dile getirmek, turiste karşı yapılan saygısız ve haksız davranışları dile getirmek var. 

Maalesef ve maalesef ki, bizim bölgemizde turizm paydaşlarının büyük bir çoğunluğu, en kısa sürede en çok parayı nasıl kazanırım zihniyetiyle turizmi bağdaştırmış ve bu minvalde hareket etmektedir.

Buna mukabil daha çok komisyon nerelerden alacağını bilen bazı turizm paydaşları, turistleri o noktalara getirip maalesef ki kazıklatmaktadır. 
3 kuruşa gerçek değeri olan bir ürünü 10 kuruşa, 13 kuruşa turiste satılarak kazıklanmasına kendi de aracı olmaktadır. Ne acıdır ki bunun adına da turizm diyorlar.

Maalesef bu zihniyet her alanda var.
Belediyeler bile işlettikleri seyir taraslarında, mağaralarda, müzelerde, mesire alanlarında ve otoparklarda türklere farklı turistlere farklı fiyat uygulanması yapmaktadır. Yani Türke ucuz turiste pahalı bu zihniyet değişmedikçe çok daha turist bekleriz biz.

Hemen hemen her sezon başı Valilik idaresinde turizm paydaşlarının katılacağı turizm toplantısı yapılmaktadır. 
Ne acıdır ki turizm adına yapılacak olan ve turizm paydaşlarının katılacağı diye ilan edilen bu toplantıya, valilik, emniyet, turizm il müdürlüğü, belediyeler iştirak ediyor ancak, 

Turizimle ilgilenen yani, turizmin hizmet sektöründe çalışan, turizim firmalarından, otellerden, restorantlardan, şoför, rehber, garson gibi bir dizi insanlar kaale alınmayarak toplantıya davet edilmemektedir.

Böyle olunca da zaten balık baştan kokar misali şehri yönetenlerle turizm sektöründe hizmet verenler arasında iletişim bozukluğu olduğundan sebep, herkes başı buyruk hareket edip, dilediği gibi turiste yön vermekte ve dilediği gibi turiste davranmakta ve dilediği gibi turisti soyup soğana çevirmektedir.

Kaç sezondan beri, turizmle alakalı bir sürü sıkıntıları makalelerimde dile getirmekteyim. Bu turizm Trabzon için veli nimettir, bunu pamuklara saralım diye fereyan etmekteyim ama, maalesef beni duyan yok.

Ve yine kaç sezondur Trabzon turizminin kötüye gittiğini, bu gidişle Trabzon’da turizmin bitme noktasına geleceğini belki de bitebileceğini öngörerek endişelerimi dile getirmekteyim.

Turistin ziyaret ettiği alanlarda temizlik zafiyetinden tut, otopark eksikliğinden tut, tuvalet ve mescit eksikliğinden tut, turizm polisi ve zabıta denetlemelerinin hiç olmayışından tut, valiliklerin belediyelerin işletme leri denetleme mekanizmalarının zafiyetinden tut, yani neresinden tutarsan tut her alanda sınıfta kalmışız.

Bunu defalarca yazdım ama yine defalarca yazmaktan da hiç üşenmeyeceğim, usanmayacağım sürekli yazacağım. 
Nedir o?
Trabzon’da devletin bir tane dahi fabrikası yok! Yani bunu dememdeki kasıt, ay sonu geldiğinde maaşını alıp piyasaya dağılan binlerce devlet işçisinin çalıştığı bir fabrikamız Trabzon’da maalesef yok, böyle olunca da ekonomi baştan darbeyi yiyor zaten.

Trabzon fındık tarımı, balıkçılık ve esnaflıkla geçinen bir şehir. Buna bir de turizm eklendi.
Geçtiğimiz sezon sadece fındıktan Trabzon’a 120 milyon Euro girdi sağlandı ve buna mükabil, turizmden Trabzon’a ne kadar girdi sağlandı sevgili okuyucuların biliyor musunuz?

Fındığın tam on katı yani, 
1 Milyar 200 milyon Euro turizmden Trabzon’a girdi sağlandı. Bu ne demek biliyor musunuz? Demek ki turizm bizim yani Trabzon’un en büyük gelir kaynağı olmuş, kısaca turizm Trabzon’un bacasız fabrikası olmuş ve bunun değerini bilmemiz gerekiyor. Bu demek, bu!

Sezon başları Antalya İstanbul bilmem ne tatil bölgelerinin kasıtlı olarak spekülatif haberlerle yalan yanlış reklamlarla Trabzon turizmini darbeleyip bu turisti kendilerine çekmeye çalışıyorlar, 

biz bu oyunlara gelmeyeceğiz bu turizmi pamuklara saracağız otokontrol yapacağız dürüst olacağız çalışkan olacağız bu değeri elimizden kaçırmayacağız inşallah diyoruz ancak,

Kendi ayağımıza sıkıyoruz, resmen bu konuda kendi ayağımıza sıkıyoruz, evet evet kendi ayağımıza sıktığımızın resmini bu sezon apaçık görmüş durumdayız.

Trabzon’a gelen turist sayısında hatırı sayılır bir azalma ile, Uzungöl, Hamsiköy, zigana, Sümela, şehir merkezi, Boztepe gibi alanlarda bu sezonda çok yoğun olması beklenen turistin gerçekten sayısında çok büyük oranda azalma olduğu gözlenmektedir.

Nereye ve neden gitti bu insanlar hiç merak ediyor musunuz?
Orduya, Samsun’a ve bir kısmı da Rize’ye gitti maalesef.

Neden gittiği konusunda ise tekrar olacak ama tekrar etmekten hiç üşenmeyeceğim,
Maalesef ki maalesef turistlere kötü davrandığımızdan, onları zaman zaman çeşitli noktalarda kavga edip dövdüğümüzden, bazı işletmelerde bire beş kazıklayarak üzdüğümüzden, bazı işletmelerde araç gereçlerinin bakımı ve kontrolü umursanmadığından yaralanmalı  kazalar yaşadıklarından,

Bu insanlarda aptal değil, 
binlerce kilometre uzaktan ve binlerce Dolar, Euro, yani para harcayarak geldikleri bu güzelim memlekette, bir parça huzur, bir parça tatil, bir parça eğlence aradıkları ama maalesef bizim işgüzarlara sebep aradıklarını bulamadıkları için artık kaçmaya başladılar.

Bu durumları düzeltecek olan ben ya da benim gibi köşe yazarları değil, biz sadece olanları dilimizib döndüğünce dile getirmeye, kalemimizle anlatmaya çalışıyoruz, bu işi düzeltecek olanların bu sorunları dikkate alıp gereğini yapmasını bekliyoruz.

İvedi şekilde bu sorunlara ve bu turizm sıkıntısına el atılmaz ise, gelecek yıl belki gelecek yıldan sonra daha büyük sorunlar yasayacagiz diye öngörüyorum.

İşten çıkartalıp mağdur olacak olan mı ararsın, iflas edip işletmesini kapatan mı ararsın, Psikolojik sorunlar baş gösteren ailelerimi ararsın, intiharlar, kavgalar mı ararsın, zaten kötü olan ekonomide iyice kötüye giden Trabzon ekonomisi mi ararsın,
inşallah hiçbiri olmaz ama bunların olma olasılığını şimdiden görüyorum.

Bunun önüne geçmek, olası kötü senaryoları şimdiden alınacak tedbirlerle bertaraf etmek çok zor olmasa gerek. 
Sadece yetkililerin bu işi ciddiye alması ve ciddi ciddi bu iş üzerine durması gerekiyor o kadar.

Trabzon’un ve Trabzon’da yaşayan insanların ve çoluk çocuğumuzun geleceğini düşünmek ve buna göre hareket etmek asli görevimiz olmalı.

(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol



Günebakış Trabzon Haber