Trabzonspor evinde konuk ettiği, ligin yeni ekibi Bodrumspor müsabakasına taraftar oldukça ilgi gösterdi.
Bir hafta boyunca özellikle sosyal medyada benim de dahil olduğum, maça davet kampanyasına taraftarın iştirak etmesi ve stadı doldurması oldukça sevindirici bir unsurdu.
Çünkü artık Trabzonspor’un maç kazanması, bu kazandığı maçları seriye bağlaması ve kendine yakışmayan konumdan yukarılara doğru çıkması gerekmektedir. Ve bunun zamanı da geldi diye düşünüyoruz.
Şenol hoca Bodrum müsabakasının ilk onbirini açıkladığında dikkatimi çeken çok acı bir unsuru dile getirmek istiyorum.
Geçtiğimiz hafta Galatasaray müsabakasında kendi kalemize golü atan genç stoper oyuncumuz Ali Şahin Yılmaz’ın kadroda olması benim adıma sevindirici bir durumken, dikkat çekmek istediğim konu ise, Şenol Hoca’nın belli ki kadro kurmakta zorlandığı konusudur.
Sezon başında, bu Trabzonspor’a üç belki dört tane direk oynayacak nokta transferi lazım denirken, bu kadroya 13 tane oyuncu transfer edilmesi oldukça eleştiri konusu olmuştu.
Ve bu kadar oyuncu transfer edilmesine rağmen, lazım olan üç ya da dört direkt oynayacak oyuncu profillerinin mevkilerine halen oyuncu lazım olması da ayrı bir eleştiri noktasıydı.
Bugün geldiğimiz noktada, kadroya bakıldığında sevgili hocamız Şenol Güneş’in kadro kurmakta zorlandığını görüyoruz.
Bu anlamda, stoperde genç Ali Şahin ve orta saha oyuncusu Lundstram ikilisine görev vermesi, yukarda bahsettiğim mevzularla alakalı bir çok şeyi anlatıyor diye düşünüyorum. Bu arada Lundstram maçın en iyileri arasındaydı.
Yedek kulübesine bakıldığında elle tutulur,
bir tek Enis Destan’ı görüyoruz. Bu da Trabzonspor’un kadro mühendisliğinin ne kadar rezil olduğunu ve bir anlamda iflas ettiğini ortaya koymaktadır.
Ligde kırmızı hatta yakın olan Trabzonspor’un yukarılara doğru çıkması, iddialı konuma gelmesi için mutlak ama mutlak devre arasında aklı selim futbol aklının karar vereceği en az üç belki dört direk oynayacak oyuncuya ihtiyacı olduğu bir gerçektir.
Bu anlamda, maçın ilk devresine bakıldığında, cihan, Cham, Mendy iyi diyebileceğimiz oyunculardandı, Ali Şahin çok büyük bir hata ile rakibini kaçırdığı ana kadar iyi oynadı fakat, o hata çok şükürki gol olmadı.
Trabzonspor oldukça iyi baskılı oyun ile gol aradı fakat, ilk devre itibarıyla buna nail olamadı. Bodrumspor doğal olarak defansif anlayışla kontra atak futbolunu benimseyerek burada sahadaydı. Bu defans anlayışını aşmakta zorlanan Trabzonspor bulduğu bir kaç pozisyonda ise çok cömert davrandı.
Baskılı oynadığımız bir maçta, kalecimiz Uğurcan’ın yüzde yüzlük kurtardığı en az dört pozisyon var ki, bu çok düşündürücü bir durumdur.
Trabzonspor ikinci devrede baskılı oynayan, topa sahip olan taraftı. Bodrumspor defansı o kadar motive oynuyorki, bu baskıya rağmen hiç hata yapmıyorlar.
Bodrumspor en sıkıştığı anlarda yerde yatarak oyunu soğutma yoluna baş vuruyor ki, bu durum Türk futbolunun kalitesi adına en büyük sorunlarından biri olarak görülmektedir.
Yukarıda saydığım bir sürü olumsuzluklara eşdeğer, oyuncu sıkıntısı, oynanan oyun ve Taraftarın isyan ettiği bazı noktalara bakıldığında Trabzonspor sanki iflas etmiş şirket gibi! Çabalıyor uğraşıyor ama hiç bir şey elde edemiyor, kötü gidişe bir türlü dur diyemiyor.
Ama bu maçtan zor da olsa, Malheiro’nun füzesiyle aldığımız bu üç puanla bu kötü gidişe inşallah dur diyeceğiz.
Trabzonspor, taraftarının da full doldurduğu statta tam desteği arkasına alarak oynadığı bu mücadelede, Dakikalar 87’yi gösterdiğinde maçın bitimine az bir süre kala, acaba dediğimiz bir anda, Malheiro’nun muhteşem füzesi ile ağları bularak 1-0 öne geçmesi ile taraftarını sevince boğdu.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)