Trabzonspor’da son yapılan tüzük tadilatı kongresinde, mevcut tüzükte yer alan “kulüp yabancılara satılabilir” ve “kulübe yabancılar üye olabilir” maddeleri, oylama sonucu alınan kararda tüzükten çıkarıldı.
Alınan bu karara göre ortaya bir çok cevapsız soru çıktı.
Trabzonspor’da neler oluyor?
Trabzonspor’u kimler yönetiyor?
Trabzonspor kimlerin uhdesinde?
Trabzonspor’un gerçek sahibi kim?
Trabzonspor satılır korkusumu var?
Trabzonspor satılmasın diyen kim?
Evet, belliki kendini Trabzonspor’un gerçek sahibi sanan bir avuçluk bir kitle yine iş başında!
Son zamanlarda Trabzonspor’da kötü giden yönetim ve saha sonuçları sonrası ortaya çıkan başarısızlık ve buna mukabil Trabzonspor’un borç tablosunun, sürdürülebilir olmaktan çıkan meblağlara ulaşması sonucu,
Trabzonspor’un gerçek sahipleri tarafından, Trabzonspor satılsın! Trabzonspor satılmalı! Trabzonspor satılabilir mi? Gibi söylem ve düşüncelerin ortaya atılması, Trabzonspor’un mevcut kısır ve ketum zihniyetten kurtarılıp, daha profesyonel, daha şeffaf ve ekonomisi daha güçlü yönetimlere kavuşması düşüncesiyle dile getirilmektedir.
Tabi Trabzonspor’un gerçek sahipleri taraftarlar bu düşünceleri gündeme taşırken, kendini Trabzonspor’un gerçek sahibi sanan bir azınlık, azınlık diyorum ama hem etkili hemde, bu etkili konumlarıyla işgalci durumda olan kesimse, taraftarın bu düşüncelerine şiddetle karşı çıkmaktadır.
Trabzonspor’un satılması düşüncesinin bile önüne geçmek, bu satılma senaryosunu tamamen rafa kaldırmak için hemen organize olan azınlık işgalciler, tüzük tadilatı kongresinde organize olup, etkili oldukları, Trabzonspor kongre üyeleri üzerinde etkilerini gösterip, mevcut tüzükte yer alan yabancı üye yapılır, kulüp yabancılara satılır maddelerini tüzükten kaldırttılar.
Trabzonspor’un kurulduğu 1967 senesinden, altıncı şampiyonluğun yaşandığı 1984 senesine kadar olan süre haricinde, (ki bu süre içerisinde herkes Trabzonspor’un başarısı için mücadele ediyor, destek veriyor ve samimi duygularla, çıkarsız bir şekilde Trabzonspor’un yanında yerini alıyordu!) bir çok ego, hırs, ihtiras, israf, çıkar ve bencillik ortaya çıkmıştır.
Bu zarar verici ve yıkıcı hal içerisinde olanlar, Trabzonspor sayesinde lüks içerisinde yaşam sürmüş, ömründe Avrupa göremeyecek insanlar Avrupa’nın çeşitli ülkelerine seyahat etmiş, ömründe göremeyeceği yıldızı bol lüks otellerde konaklamış, yanından bile geçemeyeceği Restaurantlarda yemek organizasyonlarına katılmış, maç, seyahat ve lüks yaşam için cebinden bir kuruş bile vermemiş, üzerine ününe ün katmış, servetine servet katmış şahsiyetler, zaman içerisinde kendini Trabzonspor’un sahibi sanmaya başlamışlardır.
Bu sahiplenme yıllarca kısır döngü içerisinde Trabzonspor’u döndürmüş, ekonomik çöküş ve başarısızlıkta bundan sonra tavan yapmıştır.
Bu başarısızlıklara aldırmadan, her seferinde buna kılıf uyduran ve ne hikmetse Trabzonspor’un yakasından hiç düşmeyen bu zihniyet, kendileri yaş ve yaşam gerçekleri mukabilinde kulüpten uzaklaşmışlarsa bile, çoluk çocuk yada akraba-i tarikatını kendi yerlerine yetiştirip monte etmek suretiyle elleri ve zihniyetleri yine kulübün üzerinde kalmıştır.
Bana göre bu tipler Trabzonspor’u yıllarca sahiplenmiş gibi görünen ama, işgal etmiş işgalciler konumundadırlar.
Trabzonspor’un gerçek sahipleri taraftarlar ise saf, samimi duygusuyla, bordo mavili formaya gönülden bağlanmış, bütün sevgisi ile, çoluk çocuğunun rızkından artırarak, zaman zamansa hayatını hiçe sayarak Trabzonspor’un maçlarına bilet alarak gitmiş, tsclup’lardan lisanlı ürün satın alarak hep sevgilisi Trabzonspor’u desteklemiş, yanında olmuş ama, işgalci zihniyet bu cefakar taraftara hiç bir saygıyı ve değeri layık görmemiştir.
Trabzonspor’un gerçek taraftarı her şeyi görüyor, biliyor ve anlıyor. Çünkü Trabzonspor’u yakından takip ediyor. Sevgisini ve desteğini esirgemediği kulübün yollar içerisinde nasıl batağa sürüklendiğini içi acıya acıya takip ediyor fakat hiçbir şey yapamıyor.
Rahmetli Özkan Sümer’in 30 Aralık 2000 tarihinden, 05 Eylül 2003 tarihine kadar başkanlığını yaptığı yönetimden sonra, her yönetime gelen sırasıyla, Atay Aktuğ, Nuri Albayrak, Sadri Şener, İbrahim Hacıosmanoğlu, Muharrem Usta ve Ahmet Ağaoğlu başkanlar Trabzonspor’un borcunu, ikiye üçe katlamak suretiyle artırarak yönetimlerini bırakmışlardır.
Her seferinde, kongrede etkili olan bu işgalci kesimse Trabzonspor’un sonunu hazırlayan bu yönetimleri ibra ettirmek suretiyle aklamışlardır. Not: sadece Nuri Albayrak yönetimi, 40 milyon TL borç bıraktığı gerekçesiyle ibra edilmemiştir! Bunda da, Nuri başkanı kendi aralarındaki kin nefret ve çıkar amaçlarına kurban etmişlerdir.
Çünkü, 40 milyon TL borcu ibra ettirmeyenler, yönetime getirttikleri Sadri başkan yönetimini, aldığı 40 milyon TL borcu tam beş katına yani, 200 milyon TL’ye çıkarıp istifa eden Sadri başkanı, yine organize olarak ibra ettirmişlerdir.
Bu ve buna benzer bir sürü senaryolar her yönetim öncesinde ve sonrasında vardır. Muhakkak herkesin, her başkanın ve yönetimin bir mazereti ve bir savunması vardır. Ama gerçek şu ki, yıllar içerisinde sürekli aynı kişi ve kişiler etrafında dönen yönetimlerin, bu işgalcilerin uhdesinde ve kaprisleri ışığında Trabzonspor borç batağına itilmiş ve artık ekonomik olarak sürdürülebilirlik durumundan uzaklaştırılmıştır.
Gelinen noktada başarıya aç ve muhtaç gerçek Trabzonspor taraftarı, Avrupa’nın elit İngiltere, Fransa vb. Liglerinde gördükleri örnekleri bizde uygulayabilir miyiz, Trabzonspor paralı, yabancı sermaye sahiplerine satılabilir mi? Satılsa nasıl olur? Özlediğimiz gerçek, dürüst, çalışkan ve profesyonel yönetime kavuşabilir miyiz? Düşünce ve duygularını dillendirmeye başladı.
Trabzonspor’un gerçek sahibi taraftarın bu düşünce ve duyguları, Trabzonspor’da kangren olmuş, problemin baş mimarları olan işgalcileri hemen harekete geçirmiş ve tüzük tadilatı kongresinde, Trabzonspor’un ellerinden kayıp gitmesini önlemek için malum o iki maddeyi tüzükten kaldırmışlardır.
Şimdi soruyorum!
Yabancılar kulübe üye olabilir maddesini iptal ettirdiniz!
Peki, yabancı sermayeden sponsorluk istediğinizde, o yabancı Trabzonspor’a beni üye yapın derse, kendisine hangi gerekçe ile yalan konuşacaksınız?
Üye yapılamaz dediğiniz yabancıdan sponsorluk yani, para isterken utanmayacak mısınız?
Trabzonspor’a yabancı üye yapılmasını engelleyerek, dolayısıyla satılmasını içeren maddeyi de iptal ettiniz! Peki,
Bunu düşünen ve uygulamaya koyan işgalciler, neden Trabzonspor’un zarara uğratılmasını, parasının gereksiz yerlere harcanmasını, parasının haksızca birilerinin cebine girmesini, gereksiz ve yanlış kararlarla milyonlarca dolarlık zararlara imza koyanların bunu artık, keyfince yapamamasını içeren maddeler koymadı, koyduramadı yada bile isteyemi bu maddeleri koymadılar!
Trabzonspor’un canını, malını, parasını yediğiniz, kanını emdiğiniz yeter, düşün artık bu camianın yakasından. Zannetmeyin ki taraftar saftır, hiç bir şeyin farkında değil! Trabzonspor’un gerçek sahipleri taraftarlar her şeyin, her yediğiniz haltın farkındadır ve bunun hesabını muhakkak soracaktır.
Sanmayınki, tüzükten kaldırdığınız bu maddelerle Trabzonspor ebedi sizin işgaliniz altında kalacaktır.
Boş hayaller kurmayın, nasıl bu maddeleri kaldırmak için genel kurul yaptınız, aynı genel kuruldan batırdığınız bu kulübün gerçek sahipleri de birgün yaparak, o maddeleri geri koydurup, Trabzonspor’un kimsenin uhdesinde olmadığını ve birgün bırak Türkiye’yi Avrupa’da söz sahibi kulüp olduğunu ümmî cihana gösterecektir.
(2010-11 ŞAMPİYONU TRABZONSPOR)